Efsanevi silahın tasarımcısı Kalaşnikov hayatını kaybetti
Kalaşnikof ismiyle tanınan AK-47 silahının tasarımcısı Mikhail Kalaşnikof, bugün hayata gözlerini yumdu.
Ural'da bulunan Udmurtya Özerk Bölgesi yetkilileri AK-47 sovyet
ferdi silahının tasarımcısı Kalaşnikov'un, 93 yaşında hayata
gözlerini yumduğunu açıkladı. Kalaşnikov son aylarda bir çok kez
hastaneye kaldırılmıştı.
Udmurtya Başkanı sözcüsü Victor Çulkov kendi Facebook sayfasında
yayınladığı açıklamasında "Bugün, 23 Aralık'ta, üzücü bir haber
bize iletildi. Efsanevi ateşli silahın tasarımcısı Mihail
Timofeyeviç Kalaşnikov, uzun ve ağır hastalığı ardından 93 yaşında
hayatını kaybetti" dedi.
Kalaşnikov, başta kalp sorunları olmak üzere sağlık sorunlarının
ağırlaşmasından dolayı 2012'de çalışmayı durdurmuştu. Kalaşnikov,
uzun kariyeri boyunca Rusya'da en fazla ödül alan kişi olurken,
150'ye yakın farklı silah üretti. Bunların en ünlüsü
Kaleşnikov adıyla tanınan Ak-47 oldu. Kalaşnikov'un dizayn ettiği
AK-47 dünya genelinde 100 milyon adet satıldı.
SOSYALİZM KAHRAMANI İLAN EDİLDİ
1919'da Altay Kray'daki Kuriya'da gelen Sovyet Sosyalist
Cumhuriyetler Birliği (SSCB) generali ve silah tasarımcısı Mihail
Timofeyeviç Kalaşnikov, 1938'de Kızıl Ordu'ya girdi ve silah uzmanı
olarak eğitim gördü.
Eylül 1941'de II. Dünya Savaşı sırasında bir tank uzmanı olarak
katıldığı Bryank Savaşı'nda ağır yaralanan Kalaşnikov,
iyileşmeye başladığında Moskova'daki Havacılık Araştırma
Dairesi'nde AK-47 üzerinde çalışmaya başladı.
Başlangıçta silah üretimi konusunda hiçbir tecrübesi olmayan genç,
bu dönemde kendi adıyla anılacak olan silahın ilk prototipini
kağıda döktü. Kafasında ferdi bir yarı otomatik silah
geliştirme projesi olan Kalaşnikov, 1942 yılında Kızıl Ordunun
merkezi silah geliştirme programına tayinini istedi. Komutanları
onun ilk çizimlerine göz attıktan sonra bu istemine olumlu yanıt
verdi.
İlk olarak 1944 yılında Kızıl Ordu için silah yarışmasına katılan
Kalaşnikov'un, M1 Garand silahından esinlenen ilk dizaynı, Simonov
ferdi silahı karşısında kaybetti. Simonov daha sonra Kızıl Ordu’da
SKS adı altında kullanılmaya başlanan silahların ilk modeliydi.
Genç teğmen Kalaşnikov, 1947 yılında ise kendi adıyla anılan
AK-47’yi dizayn etmeyi başardı. Kızıl Ordu mühendisleri
tarafından şaşkınlıkla karşılanan silah iki yıl geçmeden 1949
yılında Vasily Degryaryov ve Geogry Shpagin’in de katkılarıyla
Kızıl Ordunun standart ferdi silahı haline geldi. AK-47’yi 1974
yılında üretilen AK-74’ler takip etti.
Kalaşnikov, 1948'de Stalin Ödülü'ne layık görülürken, silahın ordu
silahı olarak kabul edilmesinden bir yıl sonra Sosyalizm Kahramanı
ilan edildi. Daha sonra rütbesi Korgeneralliğe yükseltilen
Kalaşnikov, 1966'da Yüksek Sovyet'te halkvekilliğine kadar bu
yükselişinin sürdürdü. 90. doğum günü olan 10 Kasım 2009 'da
ise Rusya eski Devlet başkanı Dimitri Medvedev tarafından kendisine
Rusya Federasyonu Kahramanlığı ödülü verildi.
BAŞARISININ SIRRI
Bu silahın başarısında İkinci Dünya Savaşı sırasında kullanılan
yarı otomatik piyade tüfeklerinin ağırlığı, değişken koşullar
karşısında iyi korunmaları gerekliliği ve cephanelerinin üretiminin
pahalı olmasının büyük etkisi vardı. Almanlar bir piyadenin
rahatlıkla taşıyabileceği 7.92 mmlik MP 43-44 silahlarını
geliştirerek Sovyetler, ABD ve İngiliz ordusunun piyadelerine karşı
önemli bir avantaj sağlamıştı. MP43-44ler hem tek tek mermi atıyor
hem de otomatik modda neredeyse bir makinalı tüfek gibi tarama
yapabiliyordu.
Kalaşnikof’un geliştirdği AK-47, kullanım prensipleri açısından
MP43-44leri esas alsa da orijinal bir silah mühendisliği dehasını
taşıyordu. Normal koşullarda 1947’de dizayn edilen bir silahın 10
ya da belki biraz daha fazla uzun bir dönem popüler olması
beklenirken AK-47’nin pratikliği, hafifliği, düşük geri tepme oranı
ve dayanıklılığı onu yüzyılın silahı haline getirdi.
8 temel parçadan oluşan AK-47’nin sökülüp takılması, temizlenmesi
ve kullanımı için neredeyse 1 saatlik kısa bir eğitim yeterli.
“Sakar askerlere karşı dayanıklı” olarak tanımlanan bu silahın
mekanizmasını kasten bozmak dahi oldukça zor.
Vietnam’da çamurun içinde, Sina Çöllerinde kumun içinde günlerce
bekletildikten sonra hiçbir silah ek bir temizlik gerektirmeden
AK-47 gibi çalıştırılamadı. Su, soğuk, aşırı sıcak gibi koşularda
modern askeri tarihin en güvenilir silahlarından biri oldu.
AK-47 bununla birlikte üretimi en ucuz ferdi yarı otomatik
silahlardan biri olması nedeniyle dünyanın en çok üretilen
silahlarından biri oldu.
VİETNAM’DA OYUNU DEĞİŞTİREN SİLAH
ABD ordusu Vietnam’a girdiğinde M16’lar henüz yeni dizayn
edilmişti. Ordunun en güvendiği silahlardan biri olan M16, ABD
askerlerinin temel silahı olacağı düşünülüyordu. Ancak Vietnam’da
M16 tam bir fiyaskoya yol açtı. Vietkongların elindeki AK-47ler
temizlenmeden aylarda kullanılabilirken ABD askerleri M16larını her
kötü hava ya da arazi koşulunun etkisi sonrasında temizlemek
zorunda kalıyordu. Bu nedenle piyadelerin tümü için ayrı bir
temizleme ekipmanı taşıma ve sürekli olarak temizleme molaları
gerekiyordu.
Sovyetler Afganistan’ı işgal ettiğinde Mücahitlere silah yardımı
yapan ABD, tuhaf bir taleple karşılaştı. Mücahitler ABD’nin
“gelişmiş” silahlarını değil Sovyet ordusunun elinde bulunan
Kalaşnikofları istiyordu. Aynı şekilde Irak ordusu da ABD’nin silah
yardımı listesinde Kalaşnikofları listenin en üstüne yazmıştı. ABD
bu nedenle 1980li yıllarda dünyada en çok Kalaşnikof silah alan
ülke oldu.
Sovyetler Birliği, Kalaşnikof türü silahları sadece satmıyor aynı
zamanda müttefik olarak gördüğü ülkelere üretim hakkını da
veriyordu. Dünyada 1970-1985 yılları arasında tam bir Kalaşnikof
üretimi patlaması yaşandı. Üretim o kadar yüksekti ki Ortadoğu’da
bir Kalaşnikof’un fiyatı 15 dolara kadar düşmüştü. Bu süreç
Kalaşnikof’un tüm Ortadoğu ve Afrika’daki değişik grup ve
örgütlerin temel silahı haline gelmesine yol açtı.
Kalaşnikof ülkeleri için mücadele eden fakir halkların, devrimci
örgütlerin temel donanımı olmakla birlikte Afrika’nın fakir
ülkelerinde iç savaşın tarafı gruplar tarafından da, suç örgütleri
üyelerince de yaygın bir şekilde kullanıldı. Örneğin Ruanda
soykırımında Hutuların elindeki silahların tamamına yakını
Kalaşnikoflardı.
Dünya Bankasının verilerine göre bugün dünyada ferdi silah
pazarında 500 milyon silah bulunuyor. Bunların neredeyse beşte
birini Kalaşnikoflar oluşturuyor.
Bugüne kadar Kalaşnikofların kullanılması sonucu öldürülen
insanların sayısı ise tahmin edilebilmekten çok uzak. Kalaşnikof o
kadar yaygın bir şekilde kullanıldı ki en iyimser bilançolar dahi
milyonları gösteriyor.
BİR SEMBOL OLARAK KALAŞNİKOF
Kalaşnikof bunun yanında sadece bir silah değil. Bazı ülkelerde
kültürel bir öğe, hatta bir duruşun ifadesi. Üzerine şarkılar
yapılan, herkesin ilk görüşte tanıdığı başka hiçbir silah yok ve
olmadı. Kalaşnikof adeta bir şövalyenin kılıcı gibi bir algı
oluşturdu.
Kalaşnikof 2000 yılında yüzyılın silahı seçildi. Atom bombalarının
kullanıldığı, nükleer silahlanmanın tavan yaptığı, kimyasal
silahların yüzbinlerce insanın hayatına mal olduğu, dev savaş
makinalarının inşa edildiği 20. yüzyılda, yüzyılın silahı olarak
Kalaşnikof’un seçilmesi aslında herşeyi anlatıyor.
Askeri uzmanlar Kalaşnikof’un daha en az 25 yıl kadar hayatımızda
kalacağını ifade ediyor. Kimilerine göre fakir ülkelerin
ordularının dayanabileceği tek silah olan Kalaşnikoflar varlığını
uzun süre sürdürecek.