Hülya Koçyiğit, Filiz Akın, Fatma Girik gibi isimleri hiç kıskandınız mı? Hayır, kıskanmadım. Onlar koruma altındaydı çünkü. Benim öyle bir durumum olmadı. Yönetmenlerden evlenme teklifi almadım. Küçük yaştaydım, sinemayı da erken bırakmıştım. Mesleğimden sevgilim olmasını istemezdim. Peki, çok açık soracağım: Erotik filmler dışında başka yapacak bir iş yok muydu? Lise terk bir kızım. İngilizceyi de Fransızcayı da sonradan öğrendim. Bana o dönem kim, ne iş verecek? Şimdi düşünüyorum da, hayalmiş! Karanlıkta Türk erkeklerinin ağzının suyu aktığı bir ilahken, gündüz vakti dışlanan bir kadın olmak. İkiyüzlü bir durum değil mi? Karanlıkta hayranlık duyulan bir kadındım ama gerçek hayatta eşleri olmamı asla istemeyecekleri biriydim. Belki ben de kendimi anlatmadım. Kimse Arzu’yu merak etmedi ki.
Bugün güzel bir film teklifi gelse, soyunur musunuz? 62 yaşındayım. Artık bu yaştan sonra soyunmam!
Erotik filmdeki rol arkadaşınızla çekim sonrası normal dostluğunuza devam edebiliyor muydunuz? Evet. Mesela Mete İnselel ve eşi Kamuran arkadaşımdı, evlerinin anahtarı bende vardı, gider onlarda kalırdım. Hatta Kamuran’a diyorum ki, “Kocana sahnede suni teneffüs yapacağım, takma dişlerini taktırmayı unutma!” çok yakındık. Onların kıskandığı bir kadın değildim. Yani, izleyen erkeklerin etkilendiği şeyler gerçekten yaşanmadı... Tabii ki yaşanmadı! Bu sahneler gerçekse o zaman biz çeken kadınlar, ne duruma düşüyoruz pardon?
KIZIM İÇİN BRIGITTE BARDOT’YUM Filmleriniz özel hayatınızı, hayatınızdaki erkeği nasıl etkilemiştir? Beni taşımak belki o yıllarda zor olmuştur. Benim gerçeğimi bilen biliyordu. Ama ben çevirdiğim filmler yüzünden değil, başka sebeplerden terkedildim.