25 Nis 2014 12:43
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:07
Economist'ten çarpıcı yorum; Gül kendini ihanete uğramış hissediyor!
Gül Geliyor mu Gidiyor mu? başlıklı bir haber hazırlayan Economist dergisine konuşan Levent Gültekin'e göre "Gül, daha çok konuşmalıydı"
The Economist dergisi, Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili süreci yakından takip ve analiz eden bir habere yer verdi.
Gül Geliyor mu Gidiyor mu? (Is Gul going or coming?) başlıklı haberde, Gazeteciler.com yazarı Levent Gültekin'in de görüşlerine yer veren dergi, "Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda seçilebilir ve yerine Gül gibi güçlü bir karakter yerine bir kukla başbakan getirebilir" yorumunu yaptı.
İşte The Economist dergisinin o haberi:
ERDOĞAN'IN KONTROLSÜZ GÜCE GİDİŞİ DURDURULAMIYOR
"Erdoğan'ın kontrolsüz güce doğru ilerleyişi durdurulamaz durumda. Abdullah Gül'ün Nisan ayının 18'inde yaptığı "Gelecek için siyasi bir planım yok" açıklaması Başbakan'ın üzerinde durduğu noktaları sonuçlandırıyor. AKP'nin kurucularından olan Gül, Erdoğan'ın karşısında onu zorlayabilecek ağarlıktaki tek güç gibi görünüyordu. Aslında, 30 Mart seçimlerine kadar Başbakan ile yerleri değiştirme konusuna olumlu bakıyor gibiydi.
Erdoğan ve çevresine karşı oluşan adi iddia fırtınası Ak Parti'yi zedelemiş ve liderliği Gül'e teslim etmeye zorlamış olabilir ama AKP %45'lik oy aldığında düşmanlarını yenmiş oldu.
İLK TURDA SEÇİLEBİLİR, YERİNE DE GÜL DEĞİL BİR KUKLA...
Erdoğan, Ağustos'ta ilk turda seçilebilir (Yeni yapılan bir anket %51 destek aldığını söylüyor) ve eski yerine Gül değil, bir kukla Başbakan yerleştirebilir.
Hatta, Başkanlık güçlerini arttırmaya yönelik hayallerini canlandırabilir, ki buna gelecek yıl gerçekleşecek olan genel seçimlerde AKP'ye yardımcı olacak seçim sistemi de dahil...
GÜL KENDİNİ İHANETE UĞRAMIŞ HİSSEDİYOR OLMALI
Gül kendini ihanete uğramış hissediyor olmalı. Geçen yıl hükümet karşıtı gerçekleşen protestolarda Erdoğan yüzünden çıkmazda kalmıştı ve ayrıca yakın zamanda Başbakan'ın yolsuzluk soruşturmalarının üstesinden gelmesine yardımcı olacak bir sürü yasa imzalamıştı. Onu destekleyenler "Başarıya giden her yol mübahtır" dedi, Gül Başbakan olduğunda kendinden öncekinin yaptıklarını geri alabilecekti.
Bir yandan da, İslam iftirayı hoş görmez bu yüzden Erdoğan'a direkt olarak meydan okumak zor ama yine de bütün dindarlar aynı şekilde düşünmüyor.
BAŞBAKAN'IN TARZI İSLAM'A ZARAR VERİYOR
Liberal İslamcı Yazar Levent Gültekin "Yolsuzluk iddiaları ve Başbakan'ın kutuplaştırıcı tarzı İslam'a zarar veriyor" ve "Gül, daha çok konuşmalıydı" diyor.
Aslında Gül blöf de yapıyor olabilir. Siyaseti bırakmaya yönelik söylemleri "şimdiki şartlarda" üzerine kurulu... Peki, durumdan hoşnutsuz olan Ak Parti üyelerini başka bir partide birleştirmeyi düşünüyor olabilir mi?
Sonuçta onun ve Erdoğan'ın 2001'de akıl hocaları Necmettin Erbakan'a yaptıkları da bu değil miydi?
Her ne kadar "kardeş" olduklarını söyleseler de bu ikilinin arasındaki rekabet oldukça eskiye dayanıyor, hiç yoksa 2007'de Gül'ün Cumhurbaşkanı seçildiği kadar eski.
KÜRT SORUNU GÜL'Ü SAHNEYE DÖNDÜREBİLİR
Sorun şu ki, aynı seçmen tabanını paylaşıyorlar ve Erdoğan daha güçlü. Ankara’daki Batılı bir diplomat Erdoğan için “Çok zengin. AKP üzerindeki kontrolü de neredeyse mutlak” diyor. Erdoğan’ın en büyük sorunu, ekonominin çok hassas olması. Zira AKP’ye verilen desteğin büyük kısmı, Türkiye’nin son dönemdeki ekonomik başarısına dayanıyor. Bir diğer endişesi de cumhurbaşkanlığını kazanmak için desteğine ihtiyaç duyduğu Kürtlerle ilgili. Bu destek için barış görüşmesi yürütülen PKK’lı isyancılara daha fazla taviz vermesi gerekebilir fakat onlara cömert davranmak da Türkiye’nin milliyetçilerini dışlayacaktır. Bu muamma, en son ana kadar şapkadan tavşan çıkarabilen Gül’ün üzerini çizmek için erken olduğunun göstergesi.
Gül Geliyor mu Gidiyor mu? (Is Gul going or coming?) başlıklı haberde, Gazeteciler.com yazarı Levent Gültekin'in de görüşlerine yer veren dergi, "Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda seçilebilir ve yerine Gül gibi güçlü bir karakter yerine bir kukla başbakan getirebilir" yorumunu yaptı.
İşte The Economist dergisinin o haberi:
ERDOĞAN'IN KONTROLSÜZ GÜCE GİDİŞİ DURDURULAMIYOR
"Erdoğan'ın kontrolsüz güce doğru ilerleyişi durdurulamaz durumda. Abdullah Gül'ün Nisan ayının 18'inde yaptığı "Gelecek için siyasi bir planım yok" açıklaması Başbakan'ın üzerinde durduğu noktaları sonuçlandırıyor. AKP'nin kurucularından olan Gül, Erdoğan'ın karşısında onu zorlayabilecek ağarlıktaki tek güç gibi görünüyordu. Aslında, 30 Mart seçimlerine kadar Başbakan ile yerleri değiştirme konusuna olumlu bakıyor gibiydi.
Erdoğan ve çevresine karşı oluşan adi iddia fırtınası Ak Parti'yi zedelemiş ve liderliği Gül'e teslim etmeye zorlamış olabilir ama AKP %45'lik oy aldığında düşmanlarını yenmiş oldu.
İLK TURDA SEÇİLEBİLİR, YERİNE DE GÜL DEĞİL BİR KUKLA...
Erdoğan, Ağustos'ta ilk turda seçilebilir (Yeni yapılan bir anket %51 destek aldığını söylüyor) ve eski yerine Gül değil, bir kukla Başbakan yerleştirebilir.
Hatta, Başkanlık güçlerini arttırmaya yönelik hayallerini canlandırabilir, ki buna gelecek yıl gerçekleşecek olan genel seçimlerde AKP'ye yardımcı olacak seçim sistemi de dahil...
GÜL KENDİNİ İHANETE UĞRAMIŞ HİSSEDİYOR OLMALI
Gül kendini ihanete uğramış hissediyor olmalı. Geçen yıl hükümet karşıtı gerçekleşen protestolarda Erdoğan yüzünden çıkmazda kalmıştı ve ayrıca yakın zamanda Başbakan'ın yolsuzluk soruşturmalarının üstesinden gelmesine yardımcı olacak bir sürü yasa imzalamıştı. Onu destekleyenler "Başarıya giden her yol mübahtır" dedi, Gül Başbakan olduğunda kendinden öncekinin yaptıklarını geri alabilecekti.
Bir yandan da, İslam iftirayı hoş görmez bu yüzden Erdoğan'a direkt olarak meydan okumak zor ama yine de bütün dindarlar aynı şekilde düşünmüyor.
BAŞBAKAN'IN TARZI İSLAM'A ZARAR VERİYOR
Liberal İslamcı Yazar Levent Gültekin "Yolsuzluk iddiaları ve Başbakan'ın kutuplaştırıcı tarzı İslam'a zarar veriyor" ve "Gül, daha çok konuşmalıydı" diyor.
Aslında Gül blöf de yapıyor olabilir. Siyaseti bırakmaya yönelik söylemleri "şimdiki şartlarda" üzerine kurulu... Peki, durumdan hoşnutsuz olan Ak Parti üyelerini başka bir partide birleştirmeyi düşünüyor olabilir mi?
Sonuçta onun ve Erdoğan'ın 2001'de akıl hocaları Necmettin Erbakan'a yaptıkları da bu değil miydi?
Her ne kadar "kardeş" olduklarını söyleseler de bu ikilinin arasındaki rekabet oldukça eskiye dayanıyor, hiç yoksa 2007'de Gül'ün Cumhurbaşkanı seçildiği kadar eski.
KÜRT SORUNU GÜL'Ü SAHNEYE DÖNDÜREBİLİR
Sorun şu ki, aynı seçmen tabanını paylaşıyorlar ve Erdoğan daha güçlü. Ankara’daki Batılı bir diplomat Erdoğan için “Çok zengin. AKP üzerindeki kontrolü de neredeyse mutlak” diyor. Erdoğan’ın en büyük sorunu, ekonominin çok hassas olması. Zira AKP’ye verilen desteğin büyük kısmı, Türkiye’nin son dönemdeki ekonomik başarısına dayanıyor. Bir diğer endişesi de cumhurbaşkanlığını kazanmak için desteğine ihtiyaç duyduğu Kürtlerle ilgili. Bu destek için barış görüşmesi yürütülen PKK’lı isyancılara daha fazla taviz vermesi gerekebilir fakat onlara cömert davranmak da Türkiye’nin milliyetçilerini dışlayacaktır. Bu muamma, en son ana kadar şapkadan tavşan çıkarabilen Gül’ün üzerini çizmek için erken olduğunun göstergesi.