Economist tercihini yaptı; Erdoğan mı, Cemaat mi?
Economist dergisi "Gülen mi Erdoğan mı?" diye sordu ancak cevabını kendisi verdi.
Sık sık AK Parti hükümeti aleyhine analizleriyle dikkat çeken
İngiltere'de yayımlanan Economist dergisi, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan ve Fethullah Gülen arasındaki gerilimi öne çıkararak "Kim
galip gelecek?" diye sordu.
Erdoğan'a 'paranoyak' diyen dergi analizinde hükümeti eleştirirken
bugünlere cemaat sayesinde geldiğini vurguladı.
BBC Türkçe'ye göre, on yıldır iktidar olan Başbakan Erdoğan'ın en
büyük başarısının, askeri siyasetin dışına çıkarmak olduğunu
kaydeden dergi, Erdoğan'ın bunu "ABD'nin Pennsylvania eyaletinde
gönüllü sürgün hayatı yaşayan Türkiye'nin en etkin din adamı
Fethullah Gülen sayesinde başardığını" yazıyor.
Dergi "Erdoğan'ın eski siyasi ortağı ile giriştiği güç gösterisinin
Başbakan'ın ve Türkiye'nin siyasi geleceğini de etkileyeceğini"
belirtiyor. Dergi, Gülen'in İslamiyet'i daha ılımlı yorumlamasıyla
bilindiğini ifade ederek, "İlginç olmakla birlikte, Gülen birçok
kişi tarafından Erdoğan'ın otoriterliğe olan kayışına karşı
durabilecek tek güç olarak gösteriliyor" diyor. Economist yazısına
şöyle devam ediyor:
"Gülen, Mart ayındaki yerel seçimlerde milyonları bulduğu tahmin
edilen destekçilerini, Erdoğan'a ve İslamcılığa dayanan AKP'ye
karşı harekete geçirebilecek mi? Eğer geçirebilirse, onların
desteği yerel seçimlerin en büyük kalesi olan İstanbul'u AKP'nin
elinden almaya yetebilecek mi? Ya da Ağustos ayındaki
cumhurbaşkanlığı seçimleri geldiğinde Erdoğan'ın Türkiye'nin ilk
seçilmiş cumhurbaşkanı olma hayalini nasıl etkileyecekler?"
Bu konuda farklı görüşlerin olduğunu yazan dergi, gazeteci Kadri
Gürsel'e atıfta bulunarak Gülen ve Erdoğan arasındaki çatışmanın
"çirkin bir boşanma" olduğunu belirtiyor. Fakat Erdoğan'ın iktidarı
sayesinde bu çatışmada daha güçlü olduğunu savunuyor.
Dergi, "Erdoğan'ın "paralel devlet' olarak tanımladığı Gülen
hareketine bağlı binlerce kişinin güvenlik birimlerinde,
bakanlıklarda ve yargıdaki görevlerine son verildi" diye
yazıyor.
Dergi, bu kişilerin elinde bazı kanıtlar ve kasetler olduğuna dair
söylentilerin bulunduğunu, bu kanıt ve kasetlerde Ak Parti'nin
yolsuzluklara karıştığının ya da Erdoğan'ın yakın çevresindekilerin
hoş olmayan şekillerde görüldüğünün söylendiğini belirtiyor.
Economist, "Bu kişilerin, 2004'teki MGK toplantısında irticaıyla
mücadele kararına Erdoğan'ın da imza attığını gösteren belgeyi
basına sızdırdığı söylendi" diyor.
Söz konusu belgeyi haber yapan gazeteci Mehmet Baransu ile ilgili
"casusluk davası" açıldığını belirten dergi, tartışmalı Ergenekon
davasına dayanak olan generallerin darbe çalışmaları haberlerini de
Baransu'nun yayımladığını ama o zaman "kahraman" gibi
nitelendirdiğini belirtiyor.
Dergi, "Baransu ve gazetesi Taraf'ı hedef almak Erdoğan'ın muhalif
sesleri susturmak için yönettiği kampanyanın bir örneği" diyor.
PARANOYAK BAŞBAKAN!
Gülen'e karşı Erdoğan'ın neden şimdi harekete geçtiği ile ilgili
devam eden tartışmalar olduğunu belirten dergi, en olası yanıtın
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Erdoğan'ın gücünü göstermek
istemesi olduğunu yazıyor. Dergi yazısını şöyle sürdürüyor:
"Giderek paranoyaklaşan Başbakan'ın, Gülen-İsrail ekseninin onu
koltuğundan etmeye çalıştığına inandığı söyleniyor. Erdoğan'ın
şüpheleri Gülen'in 2010 yılında, Türkiye'nin İsrail'le
ilişkilerinin kopmasını eleştirmesinden kaynaklanıyor."
Şu an için Gülen ve Erdoğan'dan hangisinin galip geleceğini
söylemenin çok erken olduğun yazan dergi, Gülen'in son mesajında
uzlaşma sinyalleri verdiğini belirtiyor. Son anketlere göre Ak
Parti'nin yüzde 50'ye yakın desteği olduğunu belirten dergi
yazısını şöyle tamamlıyor:
"Gülen'e yakın insanlar hareketin imajının zedelendiğini ve bir
vicdan muhasebesi yapıldığını söylüyorlar. Hata yaptığını çok nadir
kabul eden Erdoğan'ın da aynı şeyi yapması gerekir. (Böylece)
Türkiye daha mutlu ve demokratik bir yer olabilir."