Hastaneye gitmeden önce hemen Prof. Dr. Cengiz Kuday'a haber verilip hazırlıklara başlandı. Kuday, o ilk anları daha sonra şöyle anlattı:
"Gündeş'in yanına geldiğimde şuuru kapalı, kusan, gözleri kaymış bir kız gördüm. Eğer sabaha kadar ameliyata almasaydık kesin ölürdü. Bütün saçlarını değil, sağ şakaktakilerle ensesindeki saçlar kesildi. Ameliyatta gördük ki, bütün beyin kıvrımlarının içi kan doluydu ve çok şişmişti. Doğrusu bu durumu bizi çok korkuttu, ameliyattan sonra uyanıp uyanmayacağını kestiremiyorduk. Cerrahpaşa'dan gelen nöro-anestezistler beyni ufalttılar, bize çalışma ortamını sağladılar. Bir takım özel yöntemlerle beyin dörtte biri kadar küçültülebiliyor. Yeni bir kanamaya fırsat vermediğimiz için ameliyatlarında Ebru'ya kan verilmedi"
İkinci ameliyattan sonra Ebru Gündeş, epey zor bir tedavi süreci geçirdi ama nihayetinde sağlığına kavuştu. Fakat bütün bu olaylar dışında çok başka bir alanda da Ebru Gündeş'in adı tarihe yazıldı: Dünya çağında beyin kanaması geçirme esnasında görüntülenen ilk kişi.
Kuday, katıldığı uluslararası kongrelerin sunumlarında Ebru Gündeş'in anevrizma kanama anının gösterildiğini söylüyor.