Ebru Gündeş ile Reza Zarrab'tan o gazeteciye tazminat davası
Dava gerekçesi inanılır gibi değil; “Yayımlandığı haliyle bu köşe yazısı toplumumuzun örf, adetlerine ve ahlak kurallarına tamamen aykırı”ymış!
Sözcü Gazetesi Yazarı Özlem Gürses'e Ebru Gündeş ve Reza Zarrab
dava açtı. Gürses Sözcü Gazetesi'ndeki yazısında açılan davayı
anlatırken ve dava açılan yazısını paylaştı.
İŞTE O YAZI:
Uçsuz bucaksız bir Güney Afrika savanasının ortasında, güneş eşsiz
kareler sunarak batarken telefonum çaldı…
Oğlumla yan yana bir safari aracının içinden dünyanın bize
bahşettiği muhteşem güzellikleri izliyorduk.
Telefonumun ekranında Avukat Sözcü Gazetesi yazıyordu, açtım.
Eğer Sözcü’de yazıyorsanız ve gazetenizin avukatı sizi arıyorsa
dünyanın hangi ucunda olursanız olun telefonu açmak gerekir!
Avukatımız İsmail Bey “Özlem Hanım, size tazminat davası açıldı.
Bana vekalet göndermeniz gerekecek…” diyerek başladı anlatmaya.
Rıza Sarraf ve Ebru Gündeş haklarında yazdığım bir yazıdan dolayı
bana dava açmış. Bahtiyarım. 20 yıllık gazetecilik hayatımın ilk
davası bu; bence geç bile kalmıştım!
Dava gerekçesi inanılır gibi değil; “Yayımlandığı haliyle bu köşe
yazısı toplumumuzun örf, adetlerine ve ahlak kurallarına tamamen
aykırı”ymış!
Yine gerekçeye göre, ‘davalı’ ( yani ben ) ‘bu çirkin itham,
hakaret ve iftiraları’mı kaleme alırken müvekkillere ( yani Rıza
Sarraf ve Ebru Gündeş ) zarar verme kastıyla hareket
etmekteymişim.
Vesaire, vesaire, vesaire…
20 bin TL’lik tazminat davam hayırlı olsun!
Bu vesileyle yazıyı bir kez daha yayınlıyorum.
Sizce neye ‘kırılmış’ olabilirler?
Gidiyor gönlümün efendisi…
Türkiye 17-25 Aralık yolsuzluk dosyasını kapattı ama İran ve ABD
kapatmıyor.
Bizim buralarda ‘hayırsever işadamı’ olarak anılan Reza Zarrab
Amerika’da tutuklandı biliyorsunuz. Şu anda hapiste ve pek yakında
yargı karşısına çıkacak. İş ortağı İranlı Babek Zencani ise İran’da
idamla yargılanıyor!
İşin hukuki, siyasi ve ekonomik boyutu bir tarafa benim ilgimi
çeken ‘üzgün eş’ Ebru Gündeş’in durumu.
Geçmiş olsun diyelim kendisine, mutlaka zor bir durum; kızları
etkilenmesin diye çaba içindeymiş Ebru Hanım.
Ama insan merak ediyor: Ebru Hanımcığım, 28 yaşında, kim olduğu pek
de anlaşılamayan, ilişkileri çok karanlık ve karışık, üstelik son
yıllarda yasadışı faaliyetleri belgelerle ortaya çıkmış bir adama
hiç mi sormadınız “Hayatım, sen ne iş yapıyorsun?” diye?
Sınırsızca gelen parayı gönlünüzce harcarken hiç mi merak etmediniz
“Ya ülkede onca yetişmiş insan var, doktorlar, mühendisler,
avukatlar… Hiçbiri 20’li yaşlarında bu serveti yapamıyor. Reza
nasıl yaptı acaba?” diye…
Evladınız için endişelenirken, “Bu güzelim çocuğun babası yasadışı
faaliyetler içinde benim de vatandaşı olduğum ülkeyi dolandırmış
olabilir mi?” diye hiç mi tedirgin olmadınız?
Bir kadın ne kadar severse sevsin, birinin aşkından ölse bile, bu
durumda olan bir erkeği eve para girdiği sürece kayıtsız şartsız
kabul eder mi, etmeli mi?
Ne diyeyim Ebru Hanım, hakkınızda hayırlısı olsun.