DURSUN ÇİÇEK'E SORULAN HÜRRİYET HABER MERKEZİ İLE İLGİLİ 14.SORUNUN SIRRI NE?

Çiçek'e sorulan 14. sorunun sırrı

DÜN bazı gazetelerde "Albay Dursun Çiçek'e sorulan 14 kritik soru" başlığıyla bir haber yayınlandı.

Habere göre Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz ve Fikret Seçen, Dursun Çiçek'e "ıslak imzadan darbe planına" çok önemli 14 soru sormuş.

Soruların önemini sorgulayacak değilim, savcılar gerçekten de Çiçek'e çok hayati sorular sormuş.

Fakat o sorular arasında bir tanesi var ki okuyunca tüylerim diken diken oldu.

Çünkü o soru haber koordinatörü olarak benim de dahil olduğum Hürriyet Haber Merkezi'ni birebir ilgilendiriyor.

Soru şu: "Savunma amaçlı yazdığınız mektubun Mübeccel ... isimli bayan aracılığı ile Hürriyet Gazetesi'nde yayınlanması hakkında bildikleriniz?"

İsterseniz gelin 14. sorunun sırrını en baştan alarak anlatayım.

4 Kasım saat 09.30'da Hürriyet İstihbarat Şefi Celal Korkut'un telefonu çalar.

Arayan bayan, Korkut'un görevini öğrendikten sonra kendisini tanıtır:

"Milta Turizm İşletmeleri'nde çalışıyorum. Ailece tanıdığımız Dursun Çiçek hakkında çıkan iddialarla ilgili bir cevap metni yazdı. Bu metni değerlendirip değerlendiremeyeceğinizi öğrenmek istiyorum."

Korkut'un cevabı: "Hanımefendi içeriğini bilmediğim bir açıklamayla ilgili size bir şey söyleyemem, siz bize e-mail'i atın okuyup sizi ararız."

Nitekim birazdan elinde e-mail'in çıkışıyla Celal odama daldı.

Hızlıca okuyup Celal'e "Bu şekilde kimin ağzından çıktığı belli olmayan dolaylı bir açıklamayı Hürriyet girmez, eğer Dursun Çiçek bir açıklama yapmak istiyorsa bir muhabirimiz kendisiyle direkt görüşebilir" dedim.

Tabii tahmin edebileceğiniz gibi bir ses çıkmadı ve bizim için o gün konu kapandı.

Aradan üç-dört gün geçti, Ankara bürodan Saygı Öztürk, Dursun Çiçek'in kendisine e-mail yoluyla ulaştığını ve hakkındaki iddiaları direkt cevaplamak istediğini söyledi. Ve hakikaten Çiçek'in kendi ağzından iddialarla ilgili cevaplarını haberleştirdi.

Ertuğrul Özkök yazıişleri toplantısında Saygı Öztürk'ü bizzat aradı: "Saygı, cevapların direkt Dursun Çiçek'ten geldiğine eminsin değil mi?"

"Evet" yanıtını alınca "Objektif bir biçimde Çiçek'in savunması olarak haberi verelim" dedi.

Çiçek'in iddiaları yalanlayan "İlahlar kurban istiyor" mesajı verdiği haber 10 Kasım'da Hürriyet'te yayınlandı. Ertesi gün Çiçek Ergenekon savcıları tarafından sorgulandı ve tutuklu yargılanmak üzere Hasdal Cezaevi'ne gönderildi.

İşte o sorgulama sırasında Ergenekon savcıları Çiçek'e darbe planıyla ilgili onca hayati sorunun yanı sıra bir de Hürriyet'i ilgilendiren o tuhaf soruyu sordu.

Soru öylesine tuhaf ki nasıl oluyorsa Ergenekon savcıları Mübeccel Hanım'ın Hürriyet'le irtibata geçtiğini biliyor ama ilettiği e-mail'in haber kriterlerine uymadığı için Hürriyet'te yayınlanmadığını bilmiyor.

Eğer Hürriyet'in telefonları dinleniyor, e-mail trafiği bu kadar yakından takip ediliyorsa o zaman savcıların o haberin yayınlanmadığını da biliyor olması gerekmez mi?

Ne diyelim galiba eksik dinlemişler!

Dahası önceki akşam Dursun Çiçek'in sorgusuna ilişkin 12 soru bize de geldi.

Biz Hürriyet olarak teyit ettiremediğimiz için o soruları girmedik.

İşin hukuki boyutunu soruşturmanın gizliliğini zikretmiyorum bile.

İnsanların özel hayatı böylesine pervasızca delik deşik edilirken hangi gizlilik, hangi hukukilikten söz edilebilir ki...

Ha bu arada bir başka tuhaflığı da bugün bazı gazetelerin yayınladığı "14 kritik soru" haberini görünce fark ettik. Çünkü bize gelen metinde 14 değil 12 soru vardı.

Anlaşılan "görünmeyen bir el" Star TV'de yayınlanan bir haber ve Hürriyet'te yayınlandığı varsayılan haberle ilgili soruyu e-mail yoluyla bize ulaşan metinde makaslamıştı.

Peki o sorular o şekliyle resmi sorgulamaya neden girdi?

Ergenekon ile medya ilişkisini ispatlamak için!

Şimdi buradan Ergenekon savcılarına 14 değil 3 tane basit soru soruyorum.

1- Çiçek'e o soruyu Hürriyet'te haber yayınlanmadığı halde neden sordunuz?

2- Mübeccel isimli bayanın Hürriyet İstihbarat Şefi ile yaptığı konuşmanın bilgisini ve gönderdiği e-mail'i hangi yollardan elde ettiniz?

3- Madem tüm süreci izliyorsunuz, sorguda o soruyu neden haber Hürriyet'te çıkmış gibi sordunuz?

EYÜP CAN/HÜRRİYET