29 Ağu 2014 09:01
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:37
Dünyaca ünlü dergiden Davutoğlu yorumu: Hayalleri boşa çıkıyor!
İngiliz Economist dergisi, Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlığını değerlendirdiği yazısında "Yeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisine sadık bir başbakan seçti" diyor.
Yazıda özetle şöyle deniyor:
"Geçiş, kusursuz oldu. Erdoğan 10 Ağustos'ta oyların yüzde 52'sini alarak halkoyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu. 27 Ağustos'ta AKP liderliğinden ayrıldı, yerine Davutoğlu seçildi. Erdoğan partililere veda konuşmasında yeni Türkiye vizyonunu ortaya koydu. Çoğu bilinen unsurlar: AKP'nin inkâr edilemeyecek başarıları ve Erdoğan'ın Türkiye'ye daha fazla refah, dindarlık ve küresel nüfuz getirecek 'yeni bir dönem' planları."
'Yeni dönem'
"Cumhurbaşkanlığı hâlihazırda daha çok törensel bir makam olsa da Erdoğan'ın hedefi, gelecek yaz yapılacak seçimlerden sonra tam icra yetkisine sahip olmak. Bu ancak AKP'nin parlamentoda anayasayı yeniden yazmak için yeterli sandalye kazanabilmesiyle mümkün olacak. (üçte iki - ya da sonrasında referandumla beşte üç çoğunluk.)
"Erdoğan şimdiye kadar kutuplaştırıcı olsa da başarılı oldu. (Seçmenlerin yarısı Sünni mezhepçiliği nedeniyle ondan haz etmiyor.) AKP'nin tek başına iktidar geldiği 2002'den bu yana dokuz seçim zaferi kazandı. Konuşmayı seven Davutoğlu'nu seçmesi tartışmalı görülebilir. Akademisyenlikten diplomatlığa geçen Davutoğlu, "komşularla sıfır sorun" politikasının çökmesi nedeniyle eleştiriliyor. Ve Haziran'da Türkiye'nin Musul Konsolosluğu'nda IŞİD tarafından rehin alınan 49 kişi hâlâ serbest bırakılmadı."
"Batılı ülkelerin, Türkiye'nin 'cihatçı otoyolu' üzerinden Suriye'ye radikal militan akınından duyduğu rahatsızlık artıyor. Türkiye bunu reddediyor. Ancak (gazeteci) Firdevs Robinson Türkiye'nin bu konuda daha fazla incelemeye tabii olacağını tahmin ediyor. Behlül Özkan, politikalarını incelediği Davutoğlu'nun kendisini "yanılmaz, tarihi şekillendiren biri gibi gördüğünü" ancak Orta Doğu'dan Balkanlara Türk nüfuzu altındaki bir Sünni egemenlik alanı yaratma hayallerinin boşa çıktığını söylüyor."
'Rahat birliktelik'
"Davutoğlu'nun İslami geçmişi ve Erdoğan'a sadakati, rahat bir birlikteliğe işaret ediyor. Erdoğan'ın en güvendiği kurmayı, MİT Başkanı Hakan Fidan'la iyi geçiniyor. Erdoğan'ın Gülen hareketiyle mücadelesini sürdüreceğini söylüyor. Seküler ana muhalefet partisi, darmadağın. Türkiye'nin stratejik önemi nedeniyle Batılı hükümetler Erdoğan'la çalışmaya devam edecekler."
"En büyük baş ağrısı ekonomi olabilir. AKP'nin göz alıcı yükselişini destekleyen güçlü ekonomik büyüme keskin bir şekilde yavaşladı. Ekonomi yönetiminin saygın sorumlusu Ali Babacan Davutoğlu'nun kabinesinde kalmayı kabul etti ama Haziran'a kadar. O olmazsa, Erdoğan Merkez Bankası'na daha fazla baskı yapabilir. Ve ikinci Boğaz (Kanal İstanbul) gibi dev projelerde ısrar ederse Türkiye daha fazla mali zorluğa düşebilir."
"Erdoğan'ın bir zayıf noktası da Kürtler. PKK'nın hapisteki lideri Abdullah Öcalan'la yürütülen görüşmeler çok yavaş ilerliyor. Öcalan'ın komutanlarının huzursuzlanıyor. Fakat Erdoğan darbe girişimleri dahil büyük zorluklarla atlattı. Ve hâlâ bir rakibi çıkmadı."
"Geçiş, kusursuz oldu. Erdoğan 10 Ağustos'ta oyların yüzde 52'sini alarak halkoyuyla seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu. 27 Ağustos'ta AKP liderliğinden ayrıldı, yerine Davutoğlu seçildi. Erdoğan partililere veda konuşmasında yeni Türkiye vizyonunu ortaya koydu. Çoğu bilinen unsurlar: AKP'nin inkâr edilemeyecek başarıları ve Erdoğan'ın Türkiye'ye daha fazla refah, dindarlık ve küresel nüfuz getirecek 'yeni bir dönem' planları."
'Yeni dönem'
"Cumhurbaşkanlığı hâlihazırda daha çok törensel bir makam olsa da Erdoğan'ın hedefi, gelecek yaz yapılacak seçimlerden sonra tam icra yetkisine sahip olmak. Bu ancak AKP'nin parlamentoda anayasayı yeniden yazmak için yeterli sandalye kazanabilmesiyle mümkün olacak. (üçte iki - ya da sonrasında referandumla beşte üç çoğunluk.)
"Erdoğan şimdiye kadar kutuplaştırıcı olsa da başarılı oldu. (Seçmenlerin yarısı Sünni mezhepçiliği nedeniyle ondan haz etmiyor.) AKP'nin tek başına iktidar geldiği 2002'den bu yana dokuz seçim zaferi kazandı. Konuşmayı seven Davutoğlu'nu seçmesi tartışmalı görülebilir. Akademisyenlikten diplomatlığa geçen Davutoğlu, "komşularla sıfır sorun" politikasının çökmesi nedeniyle eleştiriliyor. Ve Haziran'da Türkiye'nin Musul Konsolosluğu'nda IŞİD tarafından rehin alınan 49 kişi hâlâ serbest bırakılmadı."
"Batılı ülkelerin, Türkiye'nin 'cihatçı otoyolu' üzerinden Suriye'ye radikal militan akınından duyduğu rahatsızlık artıyor. Türkiye bunu reddediyor. Ancak (gazeteci) Firdevs Robinson Türkiye'nin bu konuda daha fazla incelemeye tabii olacağını tahmin ediyor. Behlül Özkan, politikalarını incelediği Davutoğlu'nun kendisini "yanılmaz, tarihi şekillendiren biri gibi gördüğünü" ancak Orta Doğu'dan Balkanlara Türk nüfuzu altındaki bir Sünni egemenlik alanı yaratma hayallerinin boşa çıktığını söylüyor."
'Rahat birliktelik'
"Davutoğlu'nun İslami geçmişi ve Erdoğan'a sadakati, rahat bir birlikteliğe işaret ediyor. Erdoğan'ın en güvendiği kurmayı, MİT Başkanı Hakan Fidan'la iyi geçiniyor. Erdoğan'ın Gülen hareketiyle mücadelesini sürdüreceğini söylüyor. Seküler ana muhalefet partisi, darmadağın. Türkiye'nin stratejik önemi nedeniyle Batılı hükümetler Erdoğan'la çalışmaya devam edecekler."
"En büyük baş ağrısı ekonomi olabilir. AKP'nin göz alıcı yükselişini destekleyen güçlü ekonomik büyüme keskin bir şekilde yavaşladı. Ekonomi yönetiminin saygın sorumlusu Ali Babacan Davutoğlu'nun kabinesinde kalmayı kabul etti ama Haziran'a kadar. O olmazsa, Erdoğan Merkez Bankası'na daha fazla baskı yapabilir. Ve ikinci Boğaz (Kanal İstanbul) gibi dev projelerde ısrar ederse Türkiye daha fazla mali zorluğa düşebilir."
"Erdoğan'ın bir zayıf noktası da Kürtler. PKK'nın hapisteki lideri Abdullah Öcalan'la yürütülen görüşmeler çok yavaş ilerliyor. Öcalan'ın komutanlarının huzursuzlanıyor. Fakat Erdoğan darbe girişimleri dahil büyük zorluklarla atlattı. Ve hâlâ bir rakibi çıkmadı."