08 Nis 2018 15:43 Son Güncelleme: 20 Kas 2018 00:58

Dünya Romanlar Günü

- "CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu:- "Eğitim harcamaları kesinlikle aileye yük olmamalıdır ve bütün eğitim harcamaları defter, kitap, kalem, servis tamamı devlet tarafından karşılanmalıdır. Aile çocuğunu okula gönderirken cebinden 5 kuruş harcama yapmamalıdır. Böyle olunca çocuk okulu erken terk...

İSTANBUL (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğitim harcamaları kesinlikle aileye yük olmamalıdır ve bütün eğitim harcamaları defter, kitap, kalem, servis tamamı devlet tarafından karşılanmalıdır. Aile çocuğunu okula gönderirken cebinden 5 kuruş harcama yapmamalıdır. Böyle olunca çocuk okulu erken terk etmiyor." dedi.

Kılıçdaroğlu, Şişli Belediyesince Hilton Otel'de düzenlenen "Dünya Romanlar Günü" programına katıldı.

Adaleti, eşit yurttaşlığı, hiç kimsenin kimliğinden, yaşam tarzından, inancından dolayı ötekileştirilmediği bir Türkiye'yi inşa edeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Düne kadar size gelirlerdi, sadece oy istemek için. Artık onu kırdık. Roman kardeşlerimin Türkiye'nin, illerin, mahallelerin, köylerin yönetiminde de sözü daha fazla olmalı." dedi.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin değişik illerinden çok sayıda roman vatandaşın organizasyona katıldığını ve yaşadıkları sorunlara ilişkin görüş aktardıklarını dile getirerek, daha fazla milletvekili çıkartılması yönündeki talep için ise partinin ön seçime gittiğini söyleyerek, vatandaşları üye olmaya davet etti.

Kemal Kılıçdaroğlu, 8 Nisan Dünya Romanlar Günü'nü kendilerinden başka hiçbir partinin kutlamadığını öne sürerek, Roman vatandaşların sorunlarını dinlemek için ayaklarına gediklerini söyledi.

Türkiye'de yaşayan Roman vatandaş sayısının net olarak bilinmediğini, bu konuda her kafadan bir ses çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, 1831'de Osmanlı Devletince yapılan bir kayıtta 500 bin Roman olduğunun resmi olarak tespit edildiğini anlattı.

Kılıçdaroğlu, bugün Roman vatandaşların sayısına ilişkin farklı rakamların dile getirildiğini ifade ederek, önce Romanların hem Türkiye'de dağılımını hem de var olan sorunlarını çözmek için siyaset kurumunu aktif olarak devreye sokacaklarını aktardı.

AB tarafından 2011'de Romanların toplumla daha iyi bütüleşmesini sağlamak amacıyla hazırlanan Ulusal Roman Entegrasyon Politikaları'nın kabul edildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, 2011-2018 arasında bu konuda adım atan hiçbir parti olmadığını ancak CHP'nin sivil toplum örgütleriyle bir çalışma yaptığını dile getirdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP olarak bir özelliklerinin olduğunu, bunu da herkesin bilmesini istediklerini anlatarak, şunları kaydetti:

"Bizim özelliğimiz, biz insanları kimlikleri dolayısıyla, inançları dolayısıyla ayırmayız. Biz insanları yaşam tarzları itibarıyla ayırmayız. Biz insanı, Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve benim başımın üstünde yeri vardır diye düşünürüz. Tabii bir sorun varsa sorunların çözülmesi lazım. Sorunları nasıl çözersiniz? Sağlıklı teşhis koyarak. Önce bu konuda yapılan çok güzel çalışmalar var. Bize göre Roman vatandaşlarımızın 5 temel sorunu var. Bir eğitim, iki sağlık, üç istihdam, dört barınma, beş sosyal hizmet ve yardımlara erişme sorunu var. Demek ki 5 sorunu ilk kez siyasal anlamda dile getiren parti biziz. Şimdi teşhisi koyduk, sorunu nasıl çözeceğiz? Eğer sorunu görür, sırtınızı dönerseniz sorunu çözemezsiniz. Sorunu görür, teşhisi koyar ve çözüm üretirseniz, sağlıklı ve kararlı adımlarla yolunuza devam ederseniz sorunu çözersiniz. Eğitim sorunu, Roman vatandaşlarının da Türkiye'de yaşayan her vatandaşımın da en temel sorunudur. O nedenle bir sorunu çözmek için 3 şey söylüyorum; eğitim, eğitim, eğitim...Bunu başarmak zorundayız.

Eğitim konusunda atacağımız çok önemli bir adım var. Eğitim harcamaları kesinlikle aileye yük olmamalıdır ve bütün eğitim harcamaları defter, kitap, kalem, servis tamamı devlet tarafından karşılanmalıdır. Aile çocuğunu okula gönderirken cebinden 5 kuruş harcama yapmamalıdır. Böyle olunca çocuk okulu erken terk etmiyor. Bir Roman kardeşimiz söyledi, ilkokulda evlendim. O nedenle eğitim son derece önemli. Eğitimi 12 yıl zorunlu hale getirirseniz ve eğitimi aile için bir yük değil de aile için övünülecek bir alan haline getirirseniz çocuk yaşta evlilikler de kesilmiş olur. O nedenle eğitim son derece önemlidir."

- "Yoksulluğu bu coğrafyada bitireceğiz"

Sosyal güvenliğin herkes için bir hak olduğunu, bu haktan hiç kimsenin vazgeçemeyeceğini, dolayısıyla sosyal güvenliğin, sosyal yardımların bir lütuf mantığıyla yapılmasını kabul etmediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Sosyal yardımlar bir haktır, her vatandaşımın hakkıdır. Yoksulluğu kesinlikle bu coğrafyada bitireceğiz. Biz daha önce aile sigortası getireceğiz dedik. Ne demek biliyor musunuz? Her ailenin sigortası olacak. Her aile sigorta kartıyla hastaneye gidecek. Her aile, aile sigortası olurken 5 kuruş para ödemeyecek. Her aile sigorta kartıyla, özellikle kadınlar her ay bankaya gidecekler en 800 lira aylık alacaklar. Kimse onların yoksul, fakir olduğunu, ötekileştirildiğini bilmeyecek. Hiç kimse dışarıda, yardıma muhtaç olmayacak. Kadın, aile sigortasından yararlanıyorsa gidecek ay başında memur gibi, emekli gibi, işçi gibi aylığını çekecek ve çoluğunun, çocuğunun rızkını sağlayacak." şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, sosyal yardımların kaymakamlar, memurlar eliyle dağıtılmasını kabul etmediklerini ifade ederek, bu görevin muhtarlarca yapılması gerektiğini söyledi.

CHP'li belediye başkanlarına, özellikle varoşlarda olmak üzere, tüm mahallelerde ücretsiz olarak hizmet veren kreş yapmaları yönünde talimat verdiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, erken eğitimin ne kadar önemli olduğunu bildiklerini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyeler bünyesinde yaşayan Roman vatandaşların kreş açılmasını istediği bir bölge olursa en kısa zamanda hizmete başlayacaklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Siz bu ülkenin en köklü tarihine sahip olan kesimlersiniz. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u alırken o dönemde adı Sultan Mahallesi olan daha sonra değiştirilip Sulukule yapılan yerde sizler oturuyordunuz. Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u alırken sizler oradaydınız. Ama geldiler sizi yerinizden, yurdunuzdan ettiler, oraya lüks konutlar yaptılar, 'Burada Romanlar oturmasın, onlar gitsin fakir mahallelerde otursun' dediler. Bunu affetmiyorum, bunu kabul etmiyorum, bunu Romanlara hakaret sayıyorum. Onlar da insan, fakirlik benim kaderim değil ki bana iş verdin de ben çalışmadım m? Şunu söylüyorlar; 'Efendim Romanlar günlük yaşıyor.' ayda ver bakalım 10 bin dolar bakalım günlük yaşıyor mu yaşamıyor mu? Ne yapsın para, pul yok, çiçek satıyor bu adamlar, bu kadınlar. Bizim ilkemiz ve hedefimiz herkesin insanca yaşayacağı bir Türkiye'yi yeniden inşa etmektir. 'Efendim Romanların parası yok.' Elbette yok, iş vereceksiniz, eğiteceksiniz, okula gidecekler, aileye yük olmayacaklar, kaymakam da vali de milletvekili de belediye başkanı da öğretmen de olacak, hayatın her tarafında, her alanında görev alacak. Yolu eğitimden geçiyor. Çocuklarımızı eğiteceğiz ve bunun mücadelesini hep birlikte vereceğiz."

- "Her vatandaşın başımızın üzerinde yeri vardır' felsefesiyle siyaset yapıyoruz"

Kemal Kılıçdaroğlu, "Her vatandaşın başımızın üzerinde yeri vardır" felsefesiyle siyaset yaptıklarını aktararak, "Herkesin ikamet sorunu, geçim sorunu olmamalı. Elin oğlu ayda 25-30 bin dolar alırken niye bizde milyonlarca çocuğumuz, gencimiz işsiz. 'Efendim Romanlar günlük yaşar' diyorlardı az önce söyledim. Size bir ayakkabı kutusu versinler içeni de dolarları koysunlar. Bakın bakalım Romanlar günlük yaşıyor mu yaşamıyor mu?" dedi.

Kılıçdaroğlu, 2019'da önlerinde iki tercih olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Açık ve net söylüyorum az önce söylediğim sorunların çözümü demokrasi içinde olur. İkinci seçenek tek adam rejimi. Konuşmayacaksın, susmayacaksın, eleştirmeyeceksin, hata yapmayacaksın. 'Hata yaparsan seni içeri atarım.' İki tercih, demokrasi mi dikta yönetimi mi? Demokrasiyi isteyenler hep birlikte hareket etmek zorundayız. Bu işin sağı, solu yok. Bu işin partisi, kimliği yok. Bu iş demokrasi işidir. Demokraside herkes düşüncelerini özgürce ifade etmeli. Demokraside herkes sosyal devlete dönüp 'İşsizim, iş bulacaksın' demeli. 'Çoluk çocuk aç, onlara sosyal yardım yapacaksın' diyebilmeli. Bunun yolu demokrasi. 'Çocuklarıma iyi bir eğitim istiyorum, hastanede adam gibi bir tedavi istiyorum.' 'Suriyelilere baktığın kadar bana bakmıyorsun. Onlara verdiğin para kadar bana vermiyorsun. Onlar birinci sınıf vatandaş, ben Fatih'ten beri buradayım hala 3. sınıf vatandaş.' İsyan edeceksiniz, 'kabul etmiyoruz diyeceksiniz.' 2019'da hep beraber sandığa gideceğiz ve dikta yönetimini, diktatörleri Allah'ın izniyle sandığa gömeceğiz. Bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getireceğiz."

Kemal Kılıçdaroğlu, ayrımcılık istemediklerini belirterek, "Şu Kürt, Laz, Çerkez, Roman, Arnavut, yok arkadaşlar hepimiz albayrağın altında büyük Türk milletinin bir parçasıyız. Hep beraber kendi ülkemizde huzur içinde yaşamak istiyoruz. Evimizde huzur olsun, mahallemizde huzur, bereket olsun ve hep beraber çocuklarımızı en güzel okullarda okutalım. Yarış ise okula göndererek yarış yapalım. İnsan oğlu eğitilirse her şeye kavuşabilir, yoksulluğu bu coğrafyadan silebiliriz. Bu coğrafyada hepimiz huzur içinde yaşayabiliriz. Ben sizlere güzel bir gelecek vadediyorum, ben sizlere huzur içinde yaşayacağımız bir Türkiye vadediyorum. Ben size hiç kimse kimliğinden ötürü ötekileştirilmeyecektir sözünü ve vaadini veriyorum. Hiç kimse inancından ötürü sorgulamayacaktır sözünü ve vadini veriyorum" diye konuştu.

Bu coğrafyada ilk 3 yıl içinde hiçbir evde hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği sözünü verdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu,"Diyorlar ki 'Ey Kılıçdaroğlu bunu nasıl yapacaksın?' Haram yemeyen herkes bunu yapar. Kul hakkı yemeyen herkes bunu yapar. Haram yemeyeceksin, yalan söylemeyeceksin." dedi.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Roman kardeşlerime söylüyorum Türkiye'nin neresinde olursanız olun şunu bilin; Cumhuriyet Halk Partisi ezilenlerin, sorunu olanların partisidir. Devletin hazinesine el uzatanların, kul hakkı yiyenlerin, elin malına göz dikenlerin, insanları ayıranların partisi değildir. Cumhuriyet Halk Partisi, insanı insan olarak gören, insanı Allah'ın yarattığı en değerli varlık olarak gören ve 'Benim başımın üstünde insanlara yer vardır' diyenlerin partisidir. Partiye gelin üye olun."