05 Haz 2015 16:46
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:37
Dünya medyası 7 Haziran'a odaklandı: 'Kazanmak ya da batmak zamanı'
Dünyanın önde gelen basın kuruluşları Türkiye’de 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlere odaklandı.
ABD ve İngiltere’de yayınlanan gazeteler, genel seçimleri "çok önemli" olarak nitelendirirken, seçimlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan için bir referandum olacağı yorumları yapılıyor.
ERDOĞAN İÇİN BİR REFERANDUM
New York Times sürecini şöyle yorumladı: “Türkiye’de pazar günü yapılacak genel seçimler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev süresi için bir referandum olarak görülüyor. Bir dönem diplomatlar ve uzmanlar tarafından rol model olarak övülen Erdoğan demokratik yoldan saptı, 10 yılı aşkın bir süreyi siyasi muhaliflerini susturarak ve güç toplayarak harcadı. Şimdi, başkanlık sisteminde gücünü sağlamlaştırarak Anayasa'yı yeniden yazmanın eşiğinde olabilir.”
EGEMENLİK İÇİN ÇABALIYOR
Türkiye'de seçmenin Pazar günü kullanacağı oyla aslında Erdoğan'a "yürütme gücünün neredeyse tüm tekelini" verip vermemek arasında seçim yapacağını yazan Financial Times ise AKP'nin, Erdoğan'ın anayasayı başkanlık sistemi getirecek şekilde değiştirmesine olanak tanıyacak meclis çoğunluğu elde etmesinin "Türkiye için kötü olacağı" yorumunu yapıyor.
'KAZANMAK YA DA BATMAK ZAMANI'
Wall Street Journal seçim sürecini 'kazanmak ya da batmak' meselesi olarak yorumladı: “10 yıldan fazla bir süredir Recep Tayyip Erdoğan üst üste altı seçim kazanarak ve gücü kendi etrafında toplayarak siyasi egemenliğini istikrarlı bir biçimde sağlamlaştırdı. Şimdi, kendisinin aday olmadığı seçimlerde politik üstünlüğü seçimlere bağlı. Giderek zayıflayan ekonomi ve yeniden canlanan muhalefet ile Pazar günü yapılacak genel seçimler, Anayasa'yı yeniden yazmak ve bir sonraki nesli yönetmeye yardım edecek süper başkanlığı yaratmak isteyen Erdoğan için 'kazanmak ya da batmak' zamanı olacak.”
KÜRTLER KİLİT ROL OYNACAK
Washington Post ise HDP’nin seçimlerde kilit rol oynadığını belirterek süreci şöyle yorumluyor: “Erdoğan’ın en büyük engeli? Kürtler! Eğer Kürtlerin yoğunlukta olduğu HDP, seçimlerde yüzde 10 barajını aşarsa, Erdoğan’ın hırslarını kontrol edecek yeterli sandalyeye ve kendi gündemini Meclis'e taşıyacak nüfusa sahipolacak. Erdoğan ve Ak Parti’ye karşı muhalefet özellikle yoğun. Ülkenin batısındaki kıyı kentlerinde yaşayan varlıklı liberaller partinin muhafazakarlığı ve dindar duruşu karşısında endişeli.”
ERDOĞAN İÇİN BİR REFERANDUM
New York Times sürecini şöyle yorumladı: “Türkiye’de pazar günü yapılacak genel seçimler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görev süresi için bir referandum olarak görülüyor. Bir dönem diplomatlar ve uzmanlar tarafından rol model olarak övülen Erdoğan demokratik yoldan saptı, 10 yılı aşkın bir süreyi siyasi muhaliflerini susturarak ve güç toplayarak harcadı. Şimdi, başkanlık sisteminde gücünü sağlamlaştırarak Anayasa'yı yeniden yazmanın eşiğinde olabilir.”
EGEMENLİK İÇİN ÇABALIYOR
Türkiye'de seçmenin Pazar günü kullanacağı oyla aslında Erdoğan'a "yürütme gücünün neredeyse tüm tekelini" verip vermemek arasında seçim yapacağını yazan Financial Times ise AKP'nin, Erdoğan'ın anayasayı başkanlık sistemi getirecek şekilde değiştirmesine olanak tanıyacak meclis çoğunluğu elde etmesinin "Türkiye için kötü olacağı" yorumunu yapıyor.
'KAZANMAK YA DA BATMAK ZAMANI'
Wall Street Journal seçim sürecini 'kazanmak ya da batmak' meselesi olarak yorumladı: “10 yıldan fazla bir süredir Recep Tayyip Erdoğan üst üste altı seçim kazanarak ve gücü kendi etrafında toplayarak siyasi egemenliğini istikrarlı bir biçimde sağlamlaştırdı. Şimdi, kendisinin aday olmadığı seçimlerde politik üstünlüğü seçimlere bağlı. Giderek zayıflayan ekonomi ve yeniden canlanan muhalefet ile Pazar günü yapılacak genel seçimler, Anayasa'yı yeniden yazmak ve bir sonraki nesli yönetmeye yardım edecek süper başkanlığı yaratmak isteyen Erdoğan için 'kazanmak ya da batmak' zamanı olacak.”
KÜRTLER KİLİT ROL OYNACAK
Washington Post ise HDP’nin seçimlerde kilit rol oynadığını belirterek süreci şöyle yorumluyor: “Erdoğan’ın en büyük engeli? Kürtler! Eğer Kürtlerin yoğunlukta olduğu HDP, seçimlerde yüzde 10 barajını aşarsa, Erdoğan’ın hırslarını kontrol edecek yeterli sandalyeye ve kendi gündemini Meclis'e taşıyacak nüfusa sahipolacak. Erdoğan ve Ak Parti’ye karşı muhalefet özellikle yoğun. Ülkenin batısındaki kıyı kentlerinde yaşayan varlıklı liberaller partinin muhafazakarlığı ve dindar duruşu karşısında endişeli.”