Dünya İsrail’e ateş püskürüyor
İsrail'in Filistin'de sivillere yönelik saldırıları devam ederken birçok ülkeden üst düzey isimler açıklamalarda bulunarak İsrail'e çağrıda bulundu.
7 Ekim’de Hamas’ın saldırısı sonrasında misilleme yapan ve Filistin’deki sivilleri hedef alan İsrail’e tepkiler giderek artıyor.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Gazze’ye saldırıların başlamasından bu yana 4 bin 800’ü aşkın çocuğun öldürüldüğünü belirterek, İsrail’e tepki gösterdi.
Katıldığı bir etkinlikte konuşan Lula da Silva, Gazze’de öldürülen 4 bin 800’ü aşkın çocuğa dikkati çekerek, “Çocukların savaşın öncelikli kurbanları olduğu yönünde bir haber hiç duymamıştım. Çocukların olduğu yerlere, hastanelerin olduğu yerlere orada terörist olduğu bahanesiyle bomba yağdırıyorlar” ifadesini kullandı.
İsrail’in saldırı yaparken “hiçbir kriteri” göz önünde bulundurmadığını savunan Lula da Silva, masum insanların hedef alındığını söyledi.
ANGLİKAN KİLİSESİ LİDERİ: BU AHLAKİ BİR ÇIĞLIK
Anglikan Kilisesi Lideri Justin Welby, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında çok sayıda sivilin öldürülmesi ve sivil altyapıya verilen büyük zararın “ahlaki olarak haklı gösterilemeyeceğini” belirterek, ateşkes çağrısının, “ahlaki bir çığlık” olduğunu bildirdi.
İngiltere Kilisesi Ruhani Lideri ve Canterbury Başpiskoposu Welby, genel rahipler meclisinde yaptığı konuşmada, Gazze’deki ateşkes çağrısını yineledi.
Welby, krize askeri ya da siyasi bir cevabı olmadığını dile getirerek, ancak ateşkes çağrısının, birçok inançtan ve hiçbir inançtan olmayan insanlardan duydukları “ahlaki bir çığlık” olduğuna işaret etti.
Bölgede akan kanın durması, rehinelerin serbest bırakılması ve Gazze’de acil ihtiyaç sahiplerine yardım ulaştırılması gerektiğini belirten Welby, “Ortak insanlığımız, İsrailliler ve Filistinliler için bugünden geleceğe adalet, güvenlik ve barış içinde bir arada yaşamayı sağlamak için başka bir yol bulmalıdır. İsa’nın adıyla, yüreklerimizden haykırıyoruz: Artık Yeter. Ölümler durmalı” dedi.
Anglikan Kilisesi Lideri Welby, uluslararası insancıl hukukun var olmasının nedeninin, “savaşta ortak insanlığı korumak” olduğuna dikkati çekerek, “Uluslararası insancıl hukuk, barbarlığa karşı bizim kalkanımızdır. Uluslararası hukukun ihlaline ilişkin tüm iddiaların ilgili makamlar tarafından soruşturulması gerekmektedir. Ancak, bir dini lider olarak şunu söyleyebilirim ki; bu kadar çok sivilin öldürülmesi ve sivil altyapıya verilen büyük zarar ahlaki olarak haklı gösterilemez” ifadesini kullandı.
SUNAK: HASTANELERİ KORUMAK İÇİN TEDBİRLER ALINMALI
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, İsrail’in kendisini savunurken “uluslararası hukuk çerçevesinde” hareket etmesi konusunda net olduklarını belirterek, “Hastaneler dahil masum sivilleri korumak için tüm tedbirleri almalı, Batı Şeria’da aşırılık yanlısı şiddeti durdurmalı ve Gazze’ye daha fazla yardım girmesine izin vermelidir” dedi.
Başbakan Sunak, her yıl düzenlenen “Lord Mayor’s Banquet” adlı geleneksel akşam yemeğinde yaptığı konuşmada, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
İsrail’in uluslararası hukuk çerçevesinde kendini savunması gerektiğine dikkati çeken Sunak, ancak İsrail’in tepkisinin bir parçası olarak “yapması gereken pek çok şey olduğunun” altını çizdi.
Sunak, “(İsrail’in) Uluslararası hukuk çerçevesinde hareket etmeleri gerektiği konusunda net olduk. Hastaneler dahil masum sivilleri korumak için tüm tedbirleri almalı, Batı Şeria’da aşırılık yanlısı şiddeti durdurmalı ve Gazze’ye daha fazla yardım girmesine izin vermelidir.” diye konuştu.
Sunak, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın, kendisine Filistin halkının çektiği korkunç acıları anlattığını dile getirerek, “Çok sayıda sivil hayatını kaybediyor. Bu nedenle, Gazze’ye yönelik yardımlarımızı iki katına çıkarttım. Ayrıca, hem Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde hem de doğrudan İsrail nezdinde engelsiz insani erişim ile acil ve esaslı insani aralar için baskı yapmaya devam ediyoruz. Yardımların kara, hava ve deniz yoluyla yapılmasını istiyoruz ve Kıbrıs’taki üslerimizi bir hazırlık noktası olarak kullanmaya hazırız” dedi.
MİÇOTAKİS: AVRUPA VE TÜRKİYE İÇİN ÇATIŞMALARIN TIRMANMAMASI ORTAK ÇIKAR
Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, Avrupa ve Türkiye’nin Gazze’deki çatışmaların tırmanmaması noktasında ortak çıkara sahip olduğunu söyledi.
Almanya’nın başkenti Berlin’deki Konrad Adenauer Vakfı’nda bir panele katılan Miçotakis, “Bu çatışmanın tırmanmamasını sağlamak hepimizin çıkarına. Bu çatışmanın halihazırda ele almak zorunda olduğumuz korkunç durumun ötesine geçmemesini sağlamanın hepimizin çıkarına olduğunu düşünüyorum. Türkiye için de aynı çıkar söz konusu, kimse çatışmanın daha da tırmandığını görmek istemiyor” diye konuştu.
Miçotakis, konuşmasında, mevcut sorunları ele almak için Avrupa ülkeleri ile Türkiye arasında daha yakın bir diyaloğun öneminin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ikili ilişkileri ve bölgesel konuları görüşmek üzere aralık ayında Yunanistan’da ağırlamak istediğini belirten Miçotakis, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hamas’la ilgili yorumlarına tamamen katılmıyorum. Ama bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı Yunanistan’da ağırlamamak için bir neden değil” dedi.
ABD: HASTALARIN KORUNDUĞUNU GÖRMEK İSTİYORUZ
ABD’den de benzer tonda açıklamalar geldi… ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’in saldırılarının devam ettiği Gazze’deki hastanelerin korunması gerektiğini belirterek, İsrail’den “daha az müdahale etmesi” beklentisini dile getirdi.
Biden, Oval Ofis’te gazetecilerin, İsrail ordusunun Gazze’deki sivilleri ve sağlık kuruluşlarını hedef almasına yönelik sorularını cevapladı.
ABD Başkanı, “Bildiğimiz gibi, olup bitenlerle ilgili endişelerimi dile getirmekten çekinmedim. Umudum ve beklentim, hastanelere yönelik müdahale eylemlerinin daha az olması ve İsraillilerle temas halinde kalmamızdır” dedi.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İsrail’in abluka altındaki Gazze’de bulunan hastanelere saldırılarına ilişkin “Hastaların ve hastanelerin korunduğunu görmek istiyoruz” dedi.
İsrail’in Gazze’deki hastanelere yönelik saldırılarına ilişkin konuşan Sullivan, “Hastaneler korunmalı ve etkin bir şekilde çalışabilmelidir ki hastalara bakım verilebilsin. Bakımın devamını sağlamak için de insanların bir hastaneden başka bir hastaneye tahliye edilirken, tahliye yollarının güvenli olması gerekir” ifadelerini kullandı. “Hastaların ve hastanelerin korunduğunu görmek istiyoruz.” diyen Sullivan, İsrail’in kendilerine, “hastanelerden ayrılan insanlar için tahliye yollarının bulunduğunu ve öyle olmaya da devam edeceğini söylediğini” aktardı.