Dündar ve Gül iddianamesine 'hormonlu iddianame' benzetmesi!
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Dündar ve Gül hakkındaki 473 sayfalık iddianameyi hazırlayan savcıyı eleştirdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu TBMM'de düzenlediği
basın toplantısında, Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan gazeteciler
Can Dündar ve Erdem Gül hakkında hazırlanan iddianameyi eleştirdi.
Bu iddianemenin yargı tarihine 'utanç' belgesi olarak geçeceğini
söyleyen Tanrıkulu, "473 sayfalık bu iddianameye meslektaşımız
Kemal Göktaş hormonlu iddianame olarak kendi görüşleri olarak
yazdı.
Bu kadar çok sayfalı iddianameler 12 Eylül askeri darbesinde bile
yazılmadı. Şimdi 2 meslektaşınızla ilgili iddianame 473 sayfa.
Gerçekten de hukuk tarihi bakımından bir utanç vesikasıdır bu
iddianame. Hiçbir somut delil yok. Can Dündar'ın 52 köşe yazısı, 2
yazı dizisi delil olarak gösteriliyor. Yine Erdem Gül'ün 6 haberi
ve attığı bir tweet var. Somut bir örgüt üyeliği konusunda bağ
olabilecek bir delil gösterilmemiştir.. Örgüt üyeliğinden ceza
istenmemiş ama iddianamenin başında Selam-ı Tevhid kumpas davasıyla
birleştirilmek istenmiş. Algı operasyonuna yönelik bir dava ve
hukuksal dayanağı yok. 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi 15 gün içinde
iddianamenin kabulü veya reddi konusunda bir karar verecek.
Muhtemelen iddianameyi kabul edecek. İddianameyi kabul etsin ki bir
an önce Dündar ve Gül yargı önüne çıkabilsin. 15 gün de beklemeden
bir an önce bugün yarın kabul etsin ve yargılama başlasın. Ve
mahkemeye çıkıp savunma hakkından faydalanabilsinler" diye
konuştu.
"BU İDDİANAME BİR İNTİKAM, KORKU
İDDİANAMESİDİR"
Sezgin Tanrıkulu, iddianamenin ilk sayfasını göstererek şunları
söyledi: "Recep Tayyip Erdoğan iddianamenin ilk ismidir. Altında
Cumhurbaşkanı yazıyor. Altında başka bir milli kurum var. Daha
sonra Erdem Gül ve Can Dündar var. Bu iddianame bir intikam
iddianamesidir. Recep Tayyip Erdoğan 'bedelini ödeyecekler'
demiştir ve ismini bu iddianamenin başına yazdırtmıştır. Bu
iddianame Recep Tayyip Erdoğan ve bunu yazanlar bakımından bir
utanç vesilesi olarak Türkiye'nin demokrasi ve yargı tarihine
geçecektir. Yargılanan Can Dündar ve Erdem Gül bakımından bir onur
vesikasıdır bu iddianame. Bu bir korku iddianamesi aynı
zamanda."
'TBMM KÜLLİYESİ' TANIMINA TEPKİ'
Sezgin Tanrıkulu, TBMM Genel Sekreterliği, yeni dönem çalışmaları
için toplanan Meclis Başkanlık Divanı'na hazırladığı belgelerde
'TBMM yerleşkesi' yerine 'TBMM külliyesi' ifadesinin kullanılmasına
tepki gösterdi. Tanrıkulu “Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye
Büyük Millet Meclisi'dir. Başka bir sıfat önünde olmamıştı. Kurumda
olmamıştı. Cumhurbaşkanın Beştepe'de kaçak saray diye bilinen bir
yapıyı Cumhuriyeti kurmuş bir Meclis'in adı üzerinden
meşrulaştırılmaya çalışılmasını bu parlamentoda meşrulaştırılmaya
çalışılması kabul edilemez. Parlamentoya yakışmaz' dedi.