DÜCANE CÜNDİOĞLU İDDİA ETTİ; BURAYA YAZIYORUM, ÇAMLICA'YA CAMİİ YAPILMAYACAK!
Habertürk'te konuşan yazar Dücane Cündioğlu, İhsan Eliaçık ve Antikapitalist Müslümanlara sert çıkarken Çamlıca projesiyle ilgili iddialı bir kehanette bulundu..
Söz Sende’de Balçiçek İlter’in sorularını yanıtlayan Cündioğlu,
"Antikapitalist müslümanlarınkisi müsamere tadında solculuk oyunu
gibi" diye konuştu.
MÜSAMERE TADINDA SOLCULUK OYUNU
Antikapitalist
müsmanlarınkisi bir tür müsamere tadında solculuk oyunu gibi
geliyor bana. Bir tür karikatür gibi, bir taş atan çocuk
naifliği... Ben bunu su birikintisine benzetiyorum. Bu su
birikintisinin altında toprak yok, asfalt var. Toprak olmadığı için
oradan güzel çiçeklerin yetişmesini bekleyemeyiz. Medyadaki bu
insanların sırtlarını sıvazlayan, başlarını okşayan tavır da bu su
birikintisinin bir asfaltı örtüyor olduğunu biliyor olmaktan
kaynaklanıyor. Çünkü bu karikatür, kapitalist sistem hakkındaki
ciddi eleştirileri zayıflatıyor... Taş atmak da bir muhalefet
biçimidir. Ama karşıdaki dev öyle taşla falan yıkılacak yapıda
değil. Daha ciddi, daha derinlikli bir zeka ve bilgi birikimi
gerekiyor. Türkiye’de solun kendisinin entelektüel özürleri var.
Onun kötü taklitlerinin, islamcı taklitlerinin özürleri katlanarak
büyüyor. En azından burada çok daha ciddi bir eleştirel birikim
ortaya konmalı.
MUSTAFA KARA SUSSAYDI DAHA İYİ OLURDU
Dücane
Cündioğlu, Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara’nın "Medya caminin
aleyhine konuştuğu için Dücane Cündioğlu’nu keşfetti." şeklindeki
açıklamasına da cevap verdi. "Ben camiye değil, projeye karşıyım."
diyen Cündioğlu şöyle konuştu: Sayın Başkan yaş olarak benden
gençtir ama cami tanışıklığımız eş zamanlı olsa gerek. Camiye karşı
demek istememiştir zannediyorum. Fakat mazur görmek gerekir.
Sussaydı, sukut etseydi daha iyi olurdu... Ben doğma büyüme
Üsküdarlıyım, benim vatanım Üsküdardır. Üsküdar Belediyesi bütün
büyük camilerde musalla taşının üstüne otobüs durağı gibi bir
çerçeve yapmış. Oraya da kocaman "Üsküdar Belediyesi" yazmış. Ben
"Mihrimah Sultan Camii’ni bile Üsküdar Belediye Başkanı’na emanet
etmem." lafını bu yüzden söyledim. Üsküdar Belediyesinin musalla
taşına otobüs durağı yapmak gibi bir vazifesi yok.
ÇAMLICA TEPESİ İSTANBUL’A AİT DEĞİL
Bugün
birkaç kişi "Cami yapılmasın" diye örgütlenip yürüyüş yapsa, o
zaman cami inşaatını daha da hızlandırırlar. Ama
entelijansiya,"Çamlıca Tepesi İstanbul’a değil, Türkiye’ye bile ait
mi?" diye sorsa keşke... Dünyaya ait. Çünkü İstanbul’u
gördüklerinde artık Çamlıca Tepesi üzerinden göstereceklerdir. Ve
dünyanın belleği İstanbul’u o kabusla birlikte anacaktır. Bunu
değil hükümet, Türkiye taşıyamaz. Bugün Eiffel’i başka bir şey
yapmaya kalktıklarında biz de karşı çıkabiliriz. Çünkü Paris sadece
Parislilere ait değildir artık.
BAŞBAKAN LATİFE YAPIYOR, BU PROJE OLMAYACAK
Ben
Başbakan’ın lafite yaptığını düşünüyorum. Buraya yazıyorum, bu
proje yapılmayacak. Başbakanın, "O ikinci proje içime sindi, niye
birinci yapmadılar?" derken bizim latifeye tahammül gücümüzü
ölçmeye çalıştığını düşünüyorum. İlginçlik olsun diye söylemiyorum,
çok ciddiyim. Hissiyatım böyle. Başbakanın o açıklamasında bile bir
latife var. Çamlıca Camii konusunda toplumda yükselen muhalefetin
ciddiyetini anlamaya çalışıyor. Ben çevremdeki hiçbir dindarın "Bu
proje yapılsın." dediğini duymadım.
SİYASETTE ELEŞTİRİ NİMETTİR
Siyasette,
demokrasilerde yöneticilerin farklı sesleri ve itirazları nimet
bilmesi lazım. Rabb’e şikretmesi lazım. Çünkü mesela bedeninizde
ağrı ve acı varsa, hastalık da vardır; tedbir alırsınız. Pankreas
kanseri gibi bazı hastalıklarda vücud bittikten sonra ağrılar
geliyor ve o zaman yapacak bir şey kalmıyor. Ya ağrı olmasa? O
yüzden siyasette eleştiri ve ikaz bir lütuf olarak öpüp başa
konulmalı.