11 Ara 2012 22:32
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:29
DÜCANE CÜNDİOĞLU İDDİA ETTİ; BURAYA YAZIYORUM, ÇAMLICA'YA CAMİİ YAPILMAYACAK!
Habertürk'te konuşan yazar Dücane Cündioğlu, İhsan Eliaçık ve Antikapitalist Müslümanlara sert çıkarken Çamlıca projesiyle ilgili iddialı bir kehanette bulundu..
Söz Sende’de Balçiçek İlter’in sorularını yanıtlayan Cündioğlu,
"Antikapitalist müslümanlarınkisi müsamere tadında solculuk oyunu
gibi" diye konuştu.
MÜSAMERE TADINDA SOLCULUK OYUNU
Antikapitalist müsmanlarınkisi bir tür müsamere tadında solculuk oyunu gibi geliyor bana. Bir tür karikatür gibi, bir taş atan çocuk naifliği... Ben bunu su birikintisine benzetiyorum. Bu su birikintisinin altında toprak yok, asfalt var. Toprak olmadığı için oradan güzel çiçeklerin yetişmesini bekleyemeyiz. Medyadaki bu insanların sırtlarını sıvazlayan, başlarını okşayan tavır da bu su birikintisinin bir asfaltı örtüyor olduğunu biliyor olmaktan kaynaklanıyor. Çünkü bu karikatür, kapitalist sistem hakkındaki ciddi eleştirileri zayıflatıyor... Taş atmak da bir muhalefet biçimidir. Ama karşıdaki dev öyle taşla falan yıkılacak yapıda değil. Daha ciddi, daha derinlikli bir zeka ve bilgi birikimi gerekiyor. Türkiye’de solun kendisinin entelektüel özürleri var. Onun kötü taklitlerinin, islamcı taklitlerinin özürleri katlanarak büyüyor. En azından burada çok daha ciddi bir eleştirel birikim ortaya konmalı.
MUSTAFA KARA SUSSAYDI DAHA İYİ OLURDU
Dücane Cündioğlu, Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara’nın "Medya caminin aleyhine konuştuğu için Dücane Cündioğlu’nu keşfetti." şeklindeki açıklamasına da cevap verdi. "Ben camiye değil, projeye karşıyım." diyen Cündioğlu şöyle konuştu: Sayın Başkan yaş olarak benden gençtir ama cami tanışıklığımız eş zamanlı olsa gerek. Camiye karşı demek istememiştir zannediyorum. Fakat mazur görmek gerekir. Sussaydı, sukut etseydi daha iyi olurdu... Ben doğma büyüme Üsküdarlıyım, benim vatanım Üsküdardır. Üsküdar Belediyesi bütün büyük camilerde musalla taşının üstüne otobüs durağı gibi bir çerçeve yapmış. Oraya da kocaman "Üsküdar Belediyesi" yazmış. Ben "Mihrimah Sultan Camii’ni bile Üsküdar Belediye Başkanı’na emanet etmem." lafını bu yüzden söyledim. Üsküdar Belediyesinin musalla taşına otobüs durağı yapmak gibi bir vazifesi yok.
ÇAMLICA TEPESİ İSTANBUL’A AİT DEĞİL
Bugün birkaç kişi "Cami yapılmasın" diye örgütlenip yürüyüş yapsa, o zaman cami inşaatını daha da hızlandırırlar. Ama entelijansiya,"Çamlıca Tepesi İstanbul’a değil, Türkiye’ye bile ait mi?" diye sorsa keşke... Dünyaya ait. Çünkü İstanbul’u gördüklerinde artık Çamlıca Tepesi üzerinden göstereceklerdir. Ve dünyanın belleği İstanbul’u o kabusla birlikte anacaktır. Bunu değil hükümet, Türkiye taşıyamaz. Bugün Eiffel’i başka bir şey yapmaya kalktıklarında biz de karşı çıkabiliriz. Çünkü Paris sadece Parislilere ait değildir artık.
BAŞBAKAN LATİFE YAPIYOR, BU PROJE OLMAYACAK
Ben Başbakan’ın lafite yaptığını düşünüyorum. Buraya yazıyorum, bu proje yapılmayacak. Başbakanın, "O ikinci proje içime sindi, niye birinci yapmadılar?" derken bizim latifeye tahammül gücümüzü ölçmeye çalıştığını düşünüyorum. İlginçlik olsun diye söylemiyorum, çok ciddiyim. Hissiyatım böyle. Başbakanın o açıklamasında bile bir latife var. Çamlıca Camii konusunda toplumda yükselen muhalefetin ciddiyetini anlamaya çalışıyor. Ben çevremdeki hiçbir dindarın "Bu proje yapılsın." dediğini duymadım.
SİYASETTE ELEŞTİRİ NİMETTİR
Siyasette, demokrasilerde yöneticilerin farklı sesleri ve itirazları nimet bilmesi lazım. Rabb’e şikretmesi lazım. Çünkü mesela bedeninizde ağrı ve acı varsa, hastalık da vardır; tedbir alırsınız. Pankreas kanseri gibi bazı hastalıklarda vücud bittikten sonra ağrılar geliyor ve o zaman yapacak bir şey kalmıyor. Ya ağrı olmasa? O yüzden siyasette eleştiri ve ikaz bir lütuf olarak öpüp başa konulmalı.
MÜSAMERE TADINDA SOLCULUK OYUNU
Antikapitalist müsmanlarınkisi bir tür müsamere tadında solculuk oyunu gibi geliyor bana. Bir tür karikatür gibi, bir taş atan çocuk naifliği... Ben bunu su birikintisine benzetiyorum. Bu su birikintisinin altında toprak yok, asfalt var. Toprak olmadığı için oradan güzel çiçeklerin yetişmesini bekleyemeyiz. Medyadaki bu insanların sırtlarını sıvazlayan, başlarını okşayan tavır da bu su birikintisinin bir asfaltı örtüyor olduğunu biliyor olmaktan kaynaklanıyor. Çünkü bu karikatür, kapitalist sistem hakkındaki ciddi eleştirileri zayıflatıyor... Taş atmak da bir muhalefet biçimidir. Ama karşıdaki dev öyle taşla falan yıkılacak yapıda değil. Daha ciddi, daha derinlikli bir zeka ve bilgi birikimi gerekiyor. Türkiye’de solun kendisinin entelektüel özürleri var. Onun kötü taklitlerinin, islamcı taklitlerinin özürleri katlanarak büyüyor. En azından burada çok daha ciddi bir eleştirel birikim ortaya konmalı.
MUSTAFA KARA SUSSAYDI DAHA İYİ OLURDU
Dücane Cündioğlu, Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara’nın "Medya caminin aleyhine konuştuğu için Dücane Cündioğlu’nu keşfetti." şeklindeki açıklamasına da cevap verdi. "Ben camiye değil, projeye karşıyım." diyen Cündioğlu şöyle konuştu: Sayın Başkan yaş olarak benden gençtir ama cami tanışıklığımız eş zamanlı olsa gerek. Camiye karşı demek istememiştir zannediyorum. Fakat mazur görmek gerekir. Sussaydı, sukut etseydi daha iyi olurdu... Ben doğma büyüme Üsküdarlıyım, benim vatanım Üsküdardır. Üsküdar Belediyesi bütün büyük camilerde musalla taşının üstüne otobüs durağı gibi bir çerçeve yapmış. Oraya da kocaman "Üsküdar Belediyesi" yazmış. Ben "Mihrimah Sultan Camii’ni bile Üsküdar Belediye Başkanı’na emanet etmem." lafını bu yüzden söyledim. Üsküdar Belediyesinin musalla taşına otobüs durağı yapmak gibi bir vazifesi yok.
ÇAMLICA TEPESİ İSTANBUL’A AİT DEĞİL
Bugün birkaç kişi "Cami yapılmasın" diye örgütlenip yürüyüş yapsa, o zaman cami inşaatını daha da hızlandırırlar. Ama entelijansiya,"Çamlıca Tepesi İstanbul’a değil, Türkiye’ye bile ait mi?" diye sorsa keşke... Dünyaya ait. Çünkü İstanbul’u gördüklerinde artık Çamlıca Tepesi üzerinden göstereceklerdir. Ve dünyanın belleği İstanbul’u o kabusla birlikte anacaktır. Bunu değil hükümet, Türkiye taşıyamaz. Bugün Eiffel’i başka bir şey yapmaya kalktıklarında biz de karşı çıkabiliriz. Çünkü Paris sadece Parislilere ait değildir artık.
BAŞBAKAN LATİFE YAPIYOR, BU PROJE OLMAYACAK
Ben Başbakan’ın lafite yaptığını düşünüyorum. Buraya yazıyorum, bu proje yapılmayacak. Başbakanın, "O ikinci proje içime sindi, niye birinci yapmadılar?" derken bizim latifeye tahammül gücümüzü ölçmeye çalıştığını düşünüyorum. İlginçlik olsun diye söylemiyorum, çok ciddiyim. Hissiyatım böyle. Başbakanın o açıklamasında bile bir latife var. Çamlıca Camii konusunda toplumda yükselen muhalefetin ciddiyetini anlamaya çalışıyor. Ben çevremdeki hiçbir dindarın "Bu proje yapılsın." dediğini duymadım.
SİYASETTE ELEŞTİRİ NİMETTİR
Siyasette, demokrasilerde yöneticilerin farklı sesleri ve itirazları nimet bilmesi lazım. Rabb’e şikretmesi lazım. Çünkü mesela bedeninizde ağrı ve acı varsa, hastalık da vardır; tedbir alırsınız. Pankreas kanseri gibi bazı hastalıklarda vücud bittikten sonra ağrılar geliyor ve o zaman yapacak bir şey kalmıyor. Ya ağrı olmasa? O yüzden siyasette eleştiri ve ikaz bir lütuf olarak öpüp başa konulmalı.