09 Nis 2018 14:24 Son Güncelleme: 20 Kas 2018 00:58

Donanma Komutanlığı'ndaki darbe girişimi davası

- FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52'si tutuklu, 12'si firari 86 sanığın yargılanmasına devam edildi

KOCAELİ (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 52'si tutuklu, 12'si firari, 86 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmada, tutuklu, tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları hazır bulundu.

Davaya müdahil olan Başbakanlık avukatları Halit Çokan, İsmet Kartal ve Emre Arık, TBMM adına avukat Ömer Burak Barış ile AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan'ın avukatı Samet Genç duruşmada hazır bulundu.

Duruşmayı AK Parti Kocaeli milletvekilleri Sami Çakır ve Cemil Yaman, AK Parti Dilovası İlçe Başkanı Osman Akbulut ve yönetim kurulu üyeleri, AK Parti Dilovası Kadın Kolları Üyeleri, AK Parti Kandıra İlçe Başkanı Erol Ölmez, bazı sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar da takip etti.

Duruşmada tanık olarak dinlenen Donanma Komutanlığı TCG İMBAT Gemisi 2. Komutanı Yüzbaşı Bekir Sıtkı Aydınkaptan, 15 Temmuz'da Donanma Harekat Merkezi'nde nöbetçi astsubayı olarak görev yaptığını, saat 19.00 sıralarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan, havadaki unsurların konuşlanması ve izin alınmadan hiçbir uçak ve helikopterin uçuş yapmaması yönünde mesaj geldiğini söyledi.

Bir süre sonra Poyraz Lima'nından gemilerin seyre kaldırıldığı bilgisi geldiğini ve kendilerinin böyle bir emir vermediğini belirten Aydınkaptan, "Harekat Merkezi'ne çok sayıda telefon geliyordu. Herkes gemilerin neden seyre kaldırıldığını soruyordu. 5. Komodor'un terör alarmı nedeniyle böyle bir emir verdiğini öğrendik. Durumu Kurmay Başkanı Yalçın Payal'a rapor ettik. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı vardiya amiri ile telefonda yaptığım görüşmede terör alarmı vermediklerini ve böyle bir mesaj iletmediklerini söyledi." diye konuştu.

Aydınkaptan, "Harekat Yıldırım" koduyla gelen sıkıyönetim mesajını, Harekat Başkanı Murat Bardakçı'ya götürdüğünü ifade ederek, "Mesajda imza yoktu. Sadece Yurtta Sulh Konseyi ibaresi vardı. Bu mesajın kanunsuz olduğunu anladım. Mesajın ekinde yeni görevlendirmeler vardı. Harekat Başkanı Bardakçı, 'Mesajda görevlendirilen kişilerden emir alacağım." dedi. Donanma Komutanı Veysel Kösele, 'Benden habersiz birşey yapmayın. Emirleri benden alacaksınız.' dediği için kanunsuz hiçbir emri yerine getirmedim." şeklinde konuştu.

Kösele'nin emir astsubayının kendilerini arayarak, seyre kalkan gemilerin telefon numaralarını istediğini anlatan Aydınkaptan, numaraları telefonla yazdırdıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Kurmay Başkanı Yalçın Payal'ın, seyre çıkan tüm gemilerin üsse dönmeleri yönündeki emrini gemilere gönderdik. Emrin ulaştığı teyidini almamıza rağmen, TCG Yavuz Gemisi'nin bu emri dinlemediği bilgisi geldi. Daha sonra geminin seyir subayından, Donanma Komutanı Kösele'nin gemide etkisiz hale getirilerek, alıkonulduğu mesajı geldi. Üs Komutanı Hayrettin İmren tarafından, 'Poyraz Limanı'na gelen gemilere ateş edileceği yönünde anons yapıldı. Biz de 'Hayrettin İmren görmesin, bize müdahale etmesin' diye Harekat Merkezi'nin ışıklarını söndürdük."

Sabah 08.30 sıralarında amiraller Hayrettin İmren, Nazmi Ekici ve Ayhan Bay'ın Poyraz Liman'ında sahil güvenlik botuyla kaçtığını öğrendiklerini ifade eden tanık Aydınkaptan, vardiya amirinin İzmit Körfezi'nde görülmesi halinde amirallerin yakalanıp, emniyet güçlerine teslim edilmesi konusunda ilgili birimlere emir verdiğini dile getirdi.

- Tanık Albay Cem Zülfükar

Diğer tanık, Karamürsel Eğitim Merkezi Komutanlığı Güverte Sınıf Okulları Komutanı Albay Cem Zülfükar ise 15 Temmuz akşamı televizyondan köprünün askerler tarafından kapatıldığını gördüğünü belirterek, tutuksuz sanık Albay S.U'dan terör alarmı verildiğini ve gemilerin seyre kaldırıldığını öğrendiğini ifade etti.

Neler olduğunu sormak için Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren'i telefonla aradığını, emir astsubayının çıktığını ve komutanın meşgul olduğunu, müsait olunca geri döneceğini söylediğini aktaran Zülfükar, "Durumların karışık olduğunu anladım. Şüphelendim. Hemen üsse gittim. Birliğin güvenliğinin sağlanması için emir verdim. Bu sırada sıkıyönetim mesajını gördüm. Üs komutanı Hayrettin İmren ve İstihbarat Şube Müdürü Albay Muharrem Aslan birlikte dolaşıyor, çağrılarımıza cevap vermiyordu. Kapıda halk toplanmıştı. İmren, birliğe kimse girmeyecek şeklinde emir vermiş." ifadelerini kullandı.

Duruşma, diğer tanıkların dinlenmesiyle devam ediyor.