Donanma Komutanlığı'ndaki darbe girişimi davası
- FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 86 sanığın yargılanmasına yarın devam edilecek- FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem ve eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren'in de aralarında...
KOCAELİ (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı'ndaki eylemlere ilişkin 51'i tutuklu, 12'si firari 86 sanığın yargılanmasına yarın devam edilecek.
Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, 26 Ocak'ta verilen aranın ardından 51'i tutuklu 86 sanıklı davanın yarınki duruşması, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde özel olarak yapılan 250 kişi kapasiteli salonda görülecek.
Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığı ve bağlı birimlerdeki eylemlere ilişkin hazırlanan, Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen 852 sayfalık iddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yanı sıra eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem ve eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren'in de aralarında olduğu 86 sanık bulunuyor.
İddianamede, darbe girişimi sırasında Yavuz Fırkateyni'nde alıkonulan eski Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele ile darbeci askerler tarafından gözaltına alınarak İstanbul'a gönderilen dönemin Harp Filosu Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım ve eski Donanma Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal "müşteki" sıfatıyla yer alıyor.
Darbe girişiminin başarısız olmasının ardından kaçan eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici ve eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay'ın Kocaeli'de saklanması ve İstanbul'a götürülerek kalacak yer ayarlanmasında yardımcı olduğu ve Donanma Komutanlığı'ndaki rütbelilerden sorumlu "mahrem abi" olduğu belirlenen, Kazakistan'da yakalandıktan sonra iadesi yapılan "Aydın" kod isimli Zabit Kişi'nin de yarınki duruşmada savunma yapması bekleniyor.
İddianamede, "Aydın" kod adını kullanan Zabit Kişi'ye, "darbeci amiralleri Kocaeli'de sakladığı, İstanbul'a götürerek kalacak yer ayarladığı, örgütün üst seviyedeki "mahrem abisi" olduğu, 16.08.2016 tarihinde Sabiha Gökçen Havalimanı'ndan yurt dışına çıkış kaydı bulunduğu ve örgütün şifreli haberleşme programı "ByLock"u kullandığı" suçlamaları yöneltiliyor.
Öte yandan aynı soruşturma kapsamında Kazakistan'da yakalanan ve örgütün üst seviyedeki "mahrem abisi" olduğu tespit edilen Enver Kılıç'ın iade işlemleri sürüyor.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in "1" numaralı sanık olduğu davada, 12 firari sanığı yakalama çalışmaları devam ediyor.
- Geçen celse eski Donanma Komutanı dinlenildi
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında TCG Yavuz Fırkateyni'nde alıkonulan eski Donanma Komutanı emekli Oramiral Veysel Kösele, geçen celsede müşteki olarak dinlenildi.
Sanık avukatlarının sorularını da yanıtlayan Kösele, o gece
hiçbir gemiye hareket emri vermediğini belirterek, "Dalış timlerini
görevlendirerek denizden gelecek tehditlere karşı koymaları ve
emniyeti sağlamaları emrini verdim. TÜPRAŞ'ta yangın çıktı,
gemilerin kaldırılması emrini vermedim. Dolayısıyla görev grubu
komutanları bana danışmadan gemi kaldıramazlar. Eğer bunu
yapıyorlarsa amaçları farklıdır." diye konuştu.
Veysel Kösele, gemilerin seyre kaldırılması emrinin alt rütbelilerce sorgulanamayacağını dile getirerek, "Ama sonraki faaliyetlerde gemilerin geri dönmesine çağrılarına uymayan, top atışı yapanlar darbenin içindedir." dedi.
TCG Yavuz Gemisi'nde hazırlattığı mesajı imzalayarak, tüm gemilere yazılı ve sesli olarak geçilmesini emrettiğini anlatan Kösele, "Ancak geminin 2. komutanı Meftun Metin, mesajın çekilmesini engellemiş. Darbenin bertaraf edilmesine yönelik yazdığım mesajın çekilmesini engelleyen herkes bana göre darbeyi desteklemiştir, suç işlemiştir." ifadelerini kullandı.
- "Gölcük'ü kuran Türk Donanması'dır"
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında, darbeci eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren talimatıyla, eski Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal ile zor kullanılarak alıkonulan ve cezaevi nakil aracıyla İstanbul Maltepe'ye götürülürken Gebze'de polis ekiplerince kurtarılan İstanbul Kuzey Deniz Saha Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım da müşteki olarak verdiği ifadelerinde şunları söyledi:
"Aynı zamanda 40 yıllık arkadaşım Tuğamiral Hayrettin İmren'e onlarla gitmeyeceğimi, derhal Ankara ile konuşmak istediğimi söyledim. Bunun üzerine İmren ve yanındaki albay Muharrem Aslan iki koluma girip direnmeme rağmen, sürükleyerek alt kata doğru beni indirmeye başladılar. İmren tarafından zorla Merkez Komutanlığı'na getirildim ve komutan odasına kilitlendim. Burada Donanma Komutanı'nın durumdan haberi olmadığını söyledim. Hayrettin İmren 'O kansız satılmış.' dedi. Bu sırada televizyonda Cumhurbaşkanı'nın cep telefonu konuşmasının yayınlaması üzerine, Başkomutanın bunun darbe olduğunu açıkladığını, bu durumdan vazgeçmelerini, yaptıklarının darbe olduğunu, idamla yargılanacaklarını, bizi serbest bırakmalarını defalarca söyledim. İmren, Cumhurbaşkanı için 'O satılmış.' dedi. Cumhurbaşkanı'nın konuşmasının ardından Merkez Komutanlığı'nın önünde halk toplandı. İmren dışarı çıktı. Silahların hazırlandığını fark ettim. Kapıyı zorlayıp dışarıya çıktım. 'Gölcük'ü kuran Türk Donanması'dır, burada insanlar ölürse dünyaya rezil oluruz.' dedim."
- Müşteki Tuğamiral Payal
Önceki duruşmada, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında, darbeci eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren'in talimatıyla zor kullanılarak alıkonulan ve cezaevi nakil aracıyla İstanbul Maltepe'ye götürülürken Gebze'de polis ekiplerince kurtarılan dönemin Kurmay Başkanı Tuğamiral Yalçın Payal da müşteki sıfatıyla dinlenildi.
Duruşmaya Ses ve Görüntü Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan Payal, "Eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, yanında emir astsubayı İsmet Coşkun ve İstihbarat Şube Müdürü Albay Muharrem Aslan ile yanıma geldi. İmren ve Aslan, arzum dışında görevimi yapmayı engelleyecek şekilde beni etkisiz hale getirerek, gözaltına aldı. Beni Merkez Komutanlığına götürürlerken, onlara ve diğer subaylara bu yaptıklarının kanunsuz olduğunu, vatana ihanet olduğunu, idamla yargılanacaklarını defalarca söyledim. O sırada Donanma Komutanı Veysel Kösele aradı. Gözaltına alındığımı ve Donanmadaki kalkışmanın başının Hayrettin İmren olduğunu rapor ettim. Kösele, İmren ile görüşmek istedi ama o görüşmek istemediğini söyledi. Daha sonra beni nezarethaneye kapattılar." ifadelerini kullandı.
Albay Muharrem Aslan'ın kendisine Genelkurmay'ın emri ile hareket ettiklerini ve zorluk çıkarmamasını istediğini söyleyen Payal, "Aslan'a yanlış yaptıklarını, vatana ihanet ettiklerini, cezalandırılacaklarını söyledim. Bana emir kulu olduğunu söyleyerek, sıkıyönetim mesajının geldiğinden bahsetti. Harp Filosu Komutanı Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım'ın emrine girmesini söylediğimde kabul etmedi ve telefonumu aldı." dedi.
- "Donanma Komutanı da kim, ben emirleri Ankara'dan
alıyorum"
Darbe girişimi sırasında, Donanma Komutanı Oramiral Veysel Kösele ile Komodor Kurmay Albay Levent Kerim Uça'yı kamaraya kapatan TCG Yavuz Savaş Gemisi'nin 2. Komutanı eski Kurmay Yarbay tutuklu sanık Meftun Metin ise firari Tümamiral Ayhan Bay ve TCG Yavuz Gemisi Komutanı Yarbay Sezayi Özgür Öztürk'ün emirlerini uyguladığını belirterek, "Biz darbeye, darbecilere karşı çıktığımızı sanıyorduk. Gemi ve personeli sağ salim birliğe götürmek için çalıştık. Darbeci olduğunu düşündüğümüz Kösele ve Uça'yı kamaraya kapatmamız o gecenin şartlarında gayet normal bir hareketti. Kaldıkları kamara VIP ve lüks bir mekandır. Yiyecek ve içecek vardı. Konforlu bir şekilde misafir ettik. Donanma Komutanı'nın 'Emir komuta bende' şeklindeki mesajını sahte olduğuna inandığım için yayınlamadım." şeklinde savunma yaptı.
Dönemin Merkez Komutanlığı Koruma Birlik Komutan Vekili Albay Uğur Çelikten de müşteki olarak dinlenildiği duruşmada verdiği ifadesinde, Donanma Komutanı Veysel Kösele'yi aradığını, kendisine ne olduğunu sorduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"Ben de Tuğamiral Hayrettin İmren ve Albay Muharrem Aslan'ın bir şeyler yaptığını, ancak olayı tam anlayamadığımı söyledim. O da bana telefonu Hayrettin İmren'e götürmemi söyledi. Hayrettin İmren'in yanına gidip Donanma Komutanı'nın kendisiyle görüşmek istediğini söylediğimde, 'Donanma Komutanı da kim oluyor, ben onunla konuşmam. Ben emirleri Ankara'dan alıyorum.' diye bağırdı ve telefonu kapatmamı söyledi. Ben de telefonu kapatmadan önce Oramiral Veysel Kösele'ye 'Ne yapmamızı emredersiniz?' dedim. 'Şu an için çatışmaya girmeyin, onları yalnızlaştıracağız. Ondan sonra kan dökmeden onları alacağız.' dedi. Ben de emredersiniz.' dedim."
- "Adımın sıkıyönetim listesinde olması darbeci olduğum anlamına
gelmez"
Duruşmada, darbe girişimi sırasında helikopterlere yakıt ikmali yapılması emrini verdiği gerekçesiyle "Cumhurbaşkanına suikaste yardım etmek" suçundan yargılandığı davada 15 yıl hapis cezasına çarptırılan eski Deniz Hava Ana Üs Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma ise geçen celsedeki savunmasında, şunları söyledi:
"Dönemin Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu telefonla aradı. Bana, 'sağda solda helikopterler uçuyor. Bunlar size mi ait?' diye sordu. Bunların bize ait olmadığını söyledim. Donanma Komutanlığı'ndan 2 amiralin derdest edilip tutuklandığını söyledi. Ben de Donanma Komutanı ile görüştüğümü, onun emrinde olduğumu ve darbe yanlısı olmadığımı söyledim. Vali bey memnuniyetini dile getirerek, telefonu kapattı. Darbeci olsam Donanma Komutanı ve Vali ile görüşür müyüm?"
- "Darbeci olsaydım İstanbul'u bombalayabilirdim"
Geçen celse savunması alınan Marmara Denizi'nde darbecilerin kararlılığını göstermek amacıyla 3 atım top atışı yapılması talimatını veren eski TCG Salihreis Savaş Gemisi Komutanı Deniz Kurmay Yarbay Arif Çırtlık'ın çapraz sorgusunda verdiği çelişkili ifadeler dikkati çekti.
Savcının, darbe girişimi ve sıkıyönetim direktifinin saat 21.26'da WhatsApp grubundan paylaşıldığını ancak kendisinin bunu 23.00 sularında öğrendiğini söylediğini hatırlatması üzerine, "Ben 4-5 saat görevdeydim ve sürekli işimle ilgilendim. O arada WhatsApp'tan görmedim. Zaten köprünün askerlerce kesildiğini, Ankara'da bombalama olaylarının olduğunu ve Başbakan'ın konuşmasından bir şeyler olduğunu biliyordum. Ama bu darbe mi kalkışma mı başka bir şey mi bilemiyordum. Ben terör saldırısı olduğunu sanıyordum. Verilen emirleri yerine getirdim. Pişman değilim." diye konuştu.
Top atışı emrini, Donanma Komutanı Veysel Kösele'nin de içinde olduğu TCG Yavuz Gemisi'ni korumak amacıyla yaptığını söyleyen Çırtlık, "Darbeci olsaydım, gemide 400 top mermisi vardı. Boğaz Köprüsü'nü, Kadıköy'ü, bütün İstanbul'u bombalayabilirdim." şeklinde ifade verdi.
-"Top atışı yapıldığında darbe bastırılmıştı. Niçin top atışı yapıldı?"
Başbakanlık avukatı Halit Çokan'ın, yasak olmasına karşın 3 atım top atışı yapılması talimatının yerine getirmesini sağlayan TCG Kemalreis Savaş Gemisi'nin 2. Komutanı Deniz Kurmay Hasan İlhan'a, "Top atışı yapıldığında darbe bastırılmıştı. Niçin top atışı yapıldı?" şeklindeki sorusuna, "Komutanlarımız bize, 'Gemileri derhal Gölcük Limanı'na götürün veya en yakın limana gidin' şeklinde bir emir verseydi onu yerine getirirdik. Sonuçta gemi komutanının ve komodorun emrinde olduğumuz için darbeci tarafta olmadığımızı düşündüm. Çılgın bir pilot gemimize bomba atabilirdi. Gemide 35 bin ton akaryakıt ve 70 ton mühimmat vardı. Gemimiz isabet alsaydı büyük bir patlama ile tamamen yok olurdu, 72 personelimiz hayatından olabilirdi. Biz gemimizi güvenli bir şekilde Gölcük'e götürdük." cevabını verdi.
- Mahkemenin ara kararı
Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde 26 Ocak'ta,
özel olarak yapılan salondaki duruşmada, mahkemenin ara karar
öncesinde cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanıkların tahliye
taleplerinin reddine, tutukluluk hallerinin devamına karar
verilmesini istemişti.
Mahkeme heyeti ara kararında, Tümamiral Ahmet İskender Yıldırım, Tuğamiral Yalçın Payal ile eski Donanma Komutanı emekli Oramiral Veysel Kösele'nin emir astsubayı Yalçın Gül'ün suçtan zarar gördükleri gerekçesiyle müşteki sıfatıyla dava ve duruşmalara katılmasının kabul edilmesine karar vermişti.
Ayrıca mahkeme, AK Parti Gölcük İlçe Başkanı İdris Alp ve dönemin Gölcük İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Keskin'in tanık olarak dinlenmesine, sanıkların tahliye taleplerinin reddi ile tutuklu 50 sanığın bu hallerinin devamına hükmederek, duruşmayı ertelemişti.
- İddianameden
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in "1" numaralı şüpheli olduğu iddianamede, eski Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanı Tuğamiral Hayrettin İmren, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı Kurmay Başkanı Tuğamiral Ömer Faruk Harmancık, eski Güney Grup Görevi Komutanı Tuğamiral Nazmi Ekici, eski Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Başkanı Süleyman Yarayan, eski Kuzey Görev Grup Komutanı Tuğamiral Ayhan Bay, eski Deniz Hava Komutanı Tuğamiral Tezcan Kızılelma, eski Genelkurmay Konsept Teşkilat ve Harbe Hazırlık Daire Başkanı Gürel Kaynak, eski Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Muharrem Aslan, eski Harp Filosu Komutanlığı Kurmay Başkanı Murat Erdem ile Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18 sivil ve 1 asker öğretmenin de aralarında yer aldığı 86 sanık bulunuyor.
İddianamede, Gülen hakkında, "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs", "silahlı örgüt kurma veya yönetme" ve "silahla birden fazla kişiyle birlikte yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altı aya kadar hapis cezası isteniyor.
Şüpheli askerlerle irtibatlı olan, onları darbe toplantılarına götüren ve kaçtıkları dönemde saklayan, Donanma Komutanlığı'nda görevli askerlerin "mahrem abileri" konumundaki 18'i sivil, 1'i asker öğretmen ile Donanma Komutanlığı'nda darbe girişimini yönettiği belirtilen tutuklu sanıklar Hakan Üstem, Hayrettin İmren, Ömer Faruk Harmancık, Nazmi Ekici, Süleyman Yarayan, Tezcan Kızılelma, Gürel Kaynak, Muharrem Aslan ve Murat Erdem ile firari sanık Ayhan Bay hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 19 yıldan 36 yıl altışar aya kadar hapis cezası istenen iddianamede, diğer sanıkların ise ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıl 6 aydan 29'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.