DOLMABAHÇE CAMİİ MÜEZZİNİ YILMAZ ÖZDİL'E DAVA AÇTI!
Müezzin Fuat Yıldırım, bazı basın kuruluşlarının kendisini hedef haline getirdiğini iddia ederek yargıya başvurdu.
Gezi Parkı eylemleri sırasında eylemciler tarafından harap edilen ve eylemciler terkettikten sonra arkalarında içilmiş bira kutuları bıraktıkları Bezmialem Valide Sultan Camii’nin müezzini Fuat Yıldırım, bazı basın kuruluşlarının sözlerini çarpıttığı ve kendisini hedef haline getirdiğini iddia ederek yargıya başvurdu.
Yıldırım savcılığa şikayet etti
Gezi bahanesiyle yapılan vandallığa destek veren medya, emniyette olayla ilgili ifadesi alınan müezzin Yıldırım’ın “Cami’de içki şişesi görmedim” dediği için Terör Şubesi’nde sorgulandığını, baskı altına alındığını, ‘içki içilmedi’ diye ifade verdiği için sürgün edileceğini iddia etti. Tüm bu haberlerin ardından savcılığa başvuran müezzin Yıldırım, Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil ve Odatv.com sitesinin yetkilileri Soner Yalçın ile Barış Pehlivan’ın hakkında “sözlerini çarpıttıkları, söylemediği sözleri söylemiş gibi lanse ettikleri ve kendisini hedef durumuna getirdikleri” iddiasıyla savcılığa şikayet dilekçesi verdi.
Yılmaz Özdil, hakaret etti
Şikayet dilekçesinde, Yılmaz Özdil’in 28 Haziran’daki köşe yazısında Yıldırım’ın hayat hikayesinin bir bölümünün izinsiz olarak yayınlandığı, yazısında alaycı bir tavırla Yıldırım’ın onur ve saygınlığını zedelediği, olmayan şeyleri varmış gibi yazarak açıkça hakaret ettiği” ifade edildi.
Camidekilerin çoğu sarhoştu
Dilekçede, müezzin Yıldırım’ın kendisine ait olmayan beyanların söz konusu kişiler tarafından kendi beyanıymış gibi gösterildiği ve toplumda küçük düşürülmeye çalışıldığı öne sürülerek “Yıldırım’ın şiddet içeren, yasa dışı gösterileri ve göstericileri koruyormuş havası yaratılarak siyasi malzeme yapılmıştır. Müvekkil hiçbir beyanında camide bira şişesi görmediğini beyan etmemiştir. Tam tersine caminin içinde içki kutusu gördüğünü, cami içinde birçok sarhoş olduğunu beyan etmiştir.
Şüpheliler açıkça kendilerince oluşturdukları bir propaganda ortamında müvekkilime ait olmayan cümleleri halkın geniş kesimlerince okunabilecek şekilde basın ortamına taşımışlardır. Bu şekilde halkın bir kısmını diğer kısmına karşı suç işlemeye tahrik etmişlerdir. Müvekkilim sanki şüpheli sıfatıyla ifadesi alınmış gibi gösterilmiştir” ifadelerine yer verildi.
Yazılan o sözler bana ait değil
Şikayet dilekçesinde müezzin Fuat Yıldırım’ın isminin göstericilerle birlikte anılmasının kendisini son derece rahatsız ettiği de vurgulandı. Savcıya ifade veren müezzin Yıldırım, “Benim ağzımdan söylenen sözlerin hiçbiri bana ait değildir. Görevli olduğum camide, din adamı olarak meydana gelen olaylarla ilgili sükuneti sağlamak, kaostan uzak bir toplum için hareket ettim. Bunun dışında adım kullanılarak bir takım yazılar yazılmış, demeçler verilmiş, adeta kişiliğim alet edilerek toplum yanlış yönde kanalize edilmiştir. Bunları kabul etmiyorum” dedi.