DOĞU PERİNÇEK SİLİVRİ'DEN EL KOYDU; AYDINLIK GAZETESİ'NDE DEPREM!
Ulusalcı kesimin sesi olan ve İşçi Partisi tarafından yayınlanan Aydınlık gazetesinde hafta sonu depremi.
İşçi Partisi çizgisinin siyasi lideri durumundaki Doğu Perinçek, Ergenekon davasından dolayı tutuklu olarak Silivri Cezaevinde. Ancak Aydınlık gazetesinin yayın çizgisindeki sapmaya, cezaevinden kaleme aldığı yazılar ile müdahale etti.
İMTİYAZ SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ GÖREVDEN ALINDI
Gazetenin künyesi, Perinçek’in ardarda yazdığı yazılar ve verdiği direktifler doğrultusunda değiştirildi. Gazetenin genel yayın yönetmeni Serhan Bolluk ve gazetenin imtiyaz sahibi Mehmet Sabuncu görevden alındı.
Peki gazetenin sahibi ve genel yayın yönetmeninin görevden alınmasına yol açan süreç nasıl başladı?
AYDINLIK 92 YAŞINDA EKİ OLAY ÇIKARDI
3 Mart 2013 tarihli Aydınlık Gazetesi’nin verdiği Aydınlık 92 Yaşında eki olayları başlatan şey oldu.
Bolluk ve Ekibinin, cezaevindeki Perinçek’e danışarak hazırladığı ekte bir dönem Aydınlık ekibinde yer alan ancak uzun süre önce ayrılan ve İşçi Partisi çizgisinin "dönek" olarak suçladığı Cengiz Çandar, Gülay Göktürk, Oral Çalışlar, Gün Zileli, Şahin Alpay gibi isilmerin de anılması gazetede depreme yol açtı. Aydınlık gazetesi okurlarının da tepkisini çeken bu duruma en sert tavır ise İşçi Partisi’nin ve Aydınlık gazetesinin en tepesindeki isim olan Doğu Perinçek’ten geldi.
PERİNÇEK SİLİVRİ’DEN EL KOYDU
Cumartesi günkü yazısında Aydınlıkçılar Aydınlık’ı niçin kuşatmadı? diye soran Perinçek şöyle dedi: "Gözlerimi İstanbul tarafına diktim. Aydınlıkçılar her an Aydınlık’ı kuşatacaklar ve “aydınlığın sahibi vardır” diyecekler umuduyla bekliyorum. Benim bildiğim Aydınlıkçının fırtınası buralara kadar eser."
Perinçek bugün ise daha da ağır bir yazı kaleme aldı.
"Dr. Serhan Bolluk ve Mehmet Sabuncu’nun yönetimindeki Aydınlık, ekleri yaptı: Cengiz Çandar, Gülay Göktürk, Gün Zileli, Oral Çalışlar, Şahin Alpay.
Ortaya iki kimlik cıkınca ortaya iki liste çıktı.
İki liste, iki kimliktir aslında. Aydınlık’ta kimlik sorunu çıkardılar.
Bu durumda Aydınlık yönetiminin bir açıklama yapması gerekmez mi? Hem okuyucu aydınlatılmalı, hem de Aydınlıkta çalışanlar.
(...)
AYDINLIK ÇALIŞANLARININ AYAKLANMASI GEREKMEZ Mİ
Aydınlık çalışanlarını ayaklandırmak gerekmez mi Karışıklığı gidermeleri için üç gün bekledim, Aydınlık’ı yönetenler durumun farkında bile değiller.
Aydınlıkçılar ise sessiz, Aydınlıktı kuşatan falan yok. Chavez’e yapılan darbe gibi bir durum. O darbeye karşı önce Aydınlık çalışanlarını ayaklandırmak gerekmez mi?
GÖREV MECBUREN BİZE DÜŞTÜ
Aydınlık’ı yöneten Dr. Serhan Bolluk ve Mehmet Sabuncu’dan ricada bulunmuştum, yapmadılar, bu görev de mecburen bize düştü.
Şu mektubu yollamıştım:
"Serhan Bey, Mehmet Sabuncu Bey,
Silin beni o karanlık listenizden.
"Siz savaşın ne olduğunu hiç ama hiç anlamamışsınız."
Doğu Perinçek "
BU YAZIYI AYDINLIK’ın girişine asacaksınız! Asmazsanız, gelir oraya asarım."
(...)
Aydınlık’ın en sorumlu yöneticileri Dr. Serhan Bolluk ve Mehmet Sabuncu, kendi isimlerini Cengiz Çandargilin bulunduğu listeden silmemiş ve benim Silivri’den yolladığım yazıyı da asmamışlar.
(...)
BAKIN NE OLDU? O YAZIYI BUGÜN SİZ OKUYORSUNUZ
Fizik bilgileri güçlü, benim demir kapılardan geçip, Silivri duvarlarını aşıp, Aydınlık a gelip, o yazıyı Aydınlık m kapısına asamayacağımı biliyorlar.
Fiziği öğrenmek için devrimciliği bilmeliyiz. Bakın ne oldu?
Aydınlık kapısına asın dediğim yazıyı bugün siz Aydınlık okuyuculan da okuyorsunuz.
BOLLUK VE SABUNCU KİMDİR?
Bolluk ve Sabuncu bu yazıların ardından, Doğu Perinçek’in direktifi ile görevden alındı. Aslında iki isim de İşçi Partisi çizgisinin eski ve güvenilir isimleriydi: Örneğin Serhan Bolluk, gazetenin genel yayın yönetmeni olarak Ergenekon davasından gözaltına alındı, bir süre tutuklu olarak yargılandı sonra tahliye edildi. Daha önce de Ulusal Kanal’ın haber müdürüydü. Mehmet Sabuncu da aynı davadan bir süre gözaltına alındı. Savcı tutuklama istedi ancak mahkeme tahliye kararı vermişti.
KÜNYE İKİ GÜNDÜR BOŞ!
Aydınlık gazetesi kulislerinde Serhan Bolluk yerine getirilecek kişi olarak olarak çok sürpriz bir isim konuşuluyor: TGB Başkanı İlker Yücel.
Mehmet Sabuncu yerine de, Levent Kırca’nın yerini aldığı Yalçın Büyükdağlı’nın geleceği söyleniyor. Ancak künye iki gündür boş.
PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?
Aydınlık Bolluk ve Sabuncu’yu görevden aldı ancak gazetenin bazı taşınmaz malvarlıkları da Sabuncu’nun adına kayıtlı. Gazedenin Basın İlan Kurumu’ndan aldığı ilan bedelleri ile iki tane matbaa kurulmuştu. Gazeteda halen bu matbaalarda basılıyordu. Matbaaların Mehmet Sabuncu’nun üzerinde kayıtlı olması işleri karıştırıyor.
SABUNCU YENİ BİR GAZETE ÇIKARIR MI?
Benzer bir süreç 1969 yılında yaşanmıştı. Aydınlık dergisinin isim imtiyazını elinde bulunduran Münir Ramazan Aktolga, Perinçek ve çevresinin yazılarını dergiden çıkartınca dönemin sosyalistleri arasında bir bölünme yaşanmış, birinin kapağı kırmızı diğeri ise beyaz renkte basılan iki Aydınlık dergisi birden yayınlanmaya başlanmıştı.
Şimdi elinde iki tane gazete matbaası olan Sabuncu’nun Aydınlık’ın basımını engelleyebileceği ve kendisinin ulusalcı çizgide yeni bir gazete kurmasından korkuluyor.
gazeteciler