28 Eyl 2011 11:49 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:50

DOĞAN YURDAKUL İSYAN ETTİ! ÇÖZÜM DEĞİL KATMERLİ EZİYET!

Yurdakul "Eşiyle görüşmeyi kendi istemedi" diyenlere isyan etti

Tutuklu gazeteci Doğan Yurdakul, aslında Adalet Bakanlığı'nın çözüm sunduğu, ancak kendisinin ölmeden önce eşiyle görüşmek istemediği yönündeki haberlere isyan etti. Yurdakul, bakanlığın bulduğu çözümün hem kendisi, hem de eşi için katmerli eziyet olduğunu belirtti.

"Adalet Bakanı Sayın Sadullah Ergin’in bir soru üzerine ’Yurdakul eşiyle görüşmek istemedi’ şeklinde basına yansıyan açıklamasını okudum. Sayın Bakan Ergin’in sözleri özetle basında şöyle yer aldı: ’Aslında biz bir ara formül bulmuştuk ama hem Doğan Bey, hem de avukatı kendileri arzu etmediler.’ Oysa süreci izleyen herkes olayın böyle cereyan etmediğini biliyor. Benim eşimle görüşme yolunda hiçbir talebimin olmadığını açıklamam, bakanlığın ’ara formül’ arayışından önce oldu.

İzlemeyenler için yineleyeyim. Tutukluların ölümcül hasta olan yakınlarıyla görüşebilmelerini sağlayan yasal düzenleme yoktur. Yani benim komada olan eşimi son kez görebilmem için devletten bir lütuf dilemem gerekiyordu. O nedenle böyle bir talebim olmadığını, eşimin vefatı halinde yasal hakkım olan cenaze törenine katılmayı isteyeceğimi kamuoyuna açıkladım."

"Bakanlığın bulduğu ara formül daha sonra basına şöyle yansıdı: Ankara’da bilinci kapalı şeklinde uyuyan ve sadece serumla beslenen eşim İstanbul’da bir hastaneye getirilecek, ben hastalık bahanesiyle cezaevi hekimine başvuracağım o da beni eşimin olduğu hastaneye sevk edecek ve orada eşimi son kez göreceğim! İkimize birden katmerli eziyet anlamına gelen böyle çözüm önerilirse bile bunu benim kabul etmem beklenemezdi."

"Eşimin ruhunu incitmenin gereği yoktur"

"Daha sonra benim eşime son görevimi yaparken hemen arkamda cezaevi aracının göründüğü fotoğraflar medyaya yansıdı ve kamu vicdanını yaraladı. Bunun üzerine Sayın Cumhurbaşkanı Gül, sayın başbakan yardımcısı ve Sayın Adalet Bakanı bu görüntülerden üzüntü duyduklarını açıkladılar. Artık bu konuyu daha fazla uzatarak eşimin ruhunu incitmenin gereği yoktur. Yeri gelmişken bir konuya daha değinmek isterim.

"Çeşitli haberlerde çok sayıda tutuklu ve hükümlünün cezaevlerinde ölümcül hastalıkların pençesinde yaşam savaşı verdiklerini okuyorum. Devlet büyüklerimin ve değerli medyamızın onların durumuyla da ilgilenmelerini diliyorum. Benim olayımda ortak akıl bir noktada buluşmuştur. Tutukluların ağır hasta olan yakınlarıyla görüşmelerini sağlayacak yasal düzenleme yapılmalıdır. Tek arzum bundan sonra bu haktan yararlanacak olanların bunu sağlayan eşimi anımsamaları için yapılacak düzenlemenin Güngör Yurdakul adıyla birlikte anılmasıdır."