16 Tem 2009 12:02 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 13:48

DOĞAN VE KARAMEHMET BU İHALEYE KİLİTLENDİ!.. BU İHALEDE ÇOK KANLAR AKACAK!..

Aydın Doğan ile Mehmet Emin Karamehmet yine karşı karşıya gelecek. İşte tek hedefleri.

Havuz ihalesinde çok kanlar akacak çok...

Uğur Dündar'ın üç büyük kulübün başkanlarını Arena'da buluşturma işi TV programcılığı açısından oldukça iyi bir iş oldu.

Bir de Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören programa katılsaydı, Dündar tam anlamıyla bir tarih yazacaktı.

Aslında Dündar'ın tarih yazdığı başka bir şey var. O da ilk kez bir TV programının reklamının Doğan Grubu gazetelerinde manşet üstü bant olarak yer alması. Bu yaratıcı uygulamayı kutlamak lazım. Tüm bunlar Uğur Dündar'ın yaptığı işi hâlâ ne kadar önemsediğinin ne kadar ciddiye aldığının birer kanıtı.


Başından sonuna başkanların buluştuğu Arena'yı izledim. Biraz hayal kırıklığı oldu. Ne yazık ki üç başkanın bir araya gelmesinden, tahminen Uğur Dündar'ın da beklediği o sinerji ya enerji ortaya çıkmadı. Açıkçası programın dekoru ve rejisi de söz konusu enerji ve sinerjiyi ortaya çıkarmaya çok elverişli değildi.


Programdan çıkan bence en büyük sonuç Aralık 2009'da ya da Ocak 2010 yılında yapılacak olan havuz ihalesinde çıkacak kaosun beklenenden daha büyük olacağı...


Aziz Yıldırım Arena'da şu anda yıllık 170 milyon dolar ihale bedelinin en az 400 milyon dolara çıkmasını beklediklerini ifade etti. Şener ve Polat da bu rakamı onayladılar.


Belli ki bu rakam daha önce çalışılmış hatta büyük olasılıkla da Doğan Medya Grubu'nun yöneticileri tarafından yapılan yakın markajda bu rakam dile getirilmiş. Doğan Medya Grubu'nun 2010 yılındaki en büyük iş hedeflerinden birisinin havuz ihalesini almak olduğunu artık sağır sultan biliyor.


Haluk Ulusoy'u Federasyon Başkanlığı'ndan ayırış operasyonu sırasında bile dengeler nedeniyle Doğan Medya Grubu'ndaki mecralar sessiz kaldı. Sessiz kalmalarının nedeni 2010 yılındaki ihalede hükümet kanadından gelecek bir kaza kurşunuyla kapsama alanı dışında kalma olasılıklarıydı.


Televizyon sektörünün geleceği dijital ortamlarda. Medyayı esas işi olarak kabul eden Doğan Grubu'nun bu gelişmenin daha fazla gerisinde kalması beklenemezdi. Bu nedenle D-Smart hayata geçirildi. Ancak "sürdürülebilirlik" için sadece UEFA (şimdi Eurolig) maçlarını yayınlamak D-Smart'a yetmiyor. Çünkü digital platform işi oldukça pahalı bir operasyon ve daha büyük gelirlere gereksinimi var.


2010'da havuz ihalesi alınamazsa Doğan Medya Grubu'nun televizyon yayıncılığında rekabetin büyük oranda gerisine düşeceği ortada...


Maçlar sadece D-Smart'ın üye sayısını artırmanın araçları değil, D-Smart aynı zamanda reklam da satıyor. Aynı zamanda ihaleyi alan grubun elindeki diğer "ürünlerin" pazar başarıları için de garanti haline geliyor.


Düşünsenize maçlar arasında Hürriyet, Petrol Ofisi ya da Kanal D için ne promosyonlar yapılır! Ya da platform kanallarının her türlü reklam alanlarının etinden sütünden Doğan Grubu nasıl yararlanır!


Aynı Digitürk'ün sahibi Çukurova Grubu iştiraklerinin yıllardır yararlandığı gibi...


Turkcell'i ayakta tutan en büyük sponsorluklardan birinin futbol iletişimi olduğunu, bu iletişimin en büyük platformlarından birinin de digital platform olduğunu sanırım görüyorsunuzdur.


Bildiğiniz üzere Çukurova Grubu, Doğan Medya Grubu'na reklam vermiyor, bu nedenle de Çukurova Grubu'nun amiral markası Turkcell'in en büyük avantajı futbol maç yayınlarını temas noktası olarak kullanmak. (Borsada hisse senetleri bulunan bir şirketin bu kararının rasyonel olmadığını defalarca yazdım, yeri gelmişken bir kere daha tekrar edeyim.)


Çukurova Grubu'nun bugüne kadar Digitürk'e yaptığı yatırımın büyüklüğü de düşünülürse havuz ihalesine Doğan Grubu'ndan daha fazla asılacakları ortada... İhale süreci kanlı geçecek anlayacağınız. İster istemez Digitürk-D-Smart rekabeti ihale fiyatını yükseltecektir.


Peki ya TRT ve hükümetin rolü ne olacak? Çalık Grubu ya da Star/24 grubu ya da Telekom ya da ortak bir girişim ihaleye girebilir mi? D-Smart aylarca "bedava" diye reklam yaptı, kutu sattı, şimdi Eurolig paralı diye "paket" satıyor. Tüketiciyi kim koruyacak? RTÜK'ün bu tür ihalelerde, digital platform fiyatlarında ve programlamasında rolünün olması gerekmez mi?


Yarın bu soruların yanıtını vereceğim...

Ali Atıf Bir/Bugün