DOĞAN MEDYASINA MESUT YILMAZ'I HATIRLATTI!..YILMAZ SABAH GAZETESİ İÇİN NE DEMİŞTİ?..
Sabah yazarı Mehmet Barlas, Başbakan Erdoğan'ın, boykot çağırısını "tarihte ilk" diye sunan Aydın Doğan medyasına yakın tarihten örnekler sıraladı:
İnsan aklının temel direklerinden biri de "hafıza"dır...
Turgut Özal Cumhurbaşkanıydı. İstanbul'un büyük otellerinden birinin balo salonunda, çoğunluğu muhafazakar ve hatta mukaddesatçı olan bir topluluğa hitaben konuşuyordu.
Değişimi anlatıyor, bunun Türkiye'deki ve dünyadaki yansımalarını yorumluyordu.
Konuşmasının sonunda salondakiler Özal'a sorular yöneltmeye başladılar.
Bunlardan biri, Özal'ı ağır bir dille suçladı:
- Siz Türkiye'de ahlakı yıktınız. Bazı özel televizyonlar sabaha kadar seks yayını yapıyor. Bunun sorumlusu sizsiniz, dedi.
Kürsüden şöyle bir baktı Özal. Sonra öfkeyle konuştu:
- Be adam... Allah sana bir beyin vermiş ve bu beyinle sınırsız düşünce ufukları açabiliyorsun. Beynine yasaklar, sınırlar koymamış. Televizyonları seyrederken, elinde bir de uzaktan kumanda cihazı var. Eğer bazı yayınları beğenmiyorsan, düğmeye basar, kanalı değiştirirsin. Ama anladığım kadarı ile sen o beğenmediğin yayınlara takılı kalıyorsun. Allah sana beyin vererek düşünce ve seçme hürriyeti tanımış. Şimdi sen kul olarak yasakçılık öneriyorsun.
Rahmetli Özal özetle bunları söylemişti o kişiye. Adam da utanıp yerine otururken, salondakiler Özal'ı alkışlamışlardı.
Çoğunluk ve hoşgörü
Dünyaya ve olaylara bu açıdan bakmak tabii ki herkes için mümkün değildir.
"Çoğunluk", herkesin kendileri gibi olmasını, kendileri gibi düşünmesini ister.
Başbakan Erdoğan'ın AK Partilileri Doğan Medyası gazetelerini boykot etmeye çağırması da, sözünü ettiğimiz "Çoğunluk"a özgü davranışlardan biri değil mi?
Türkiye'de çeşitli kesimlerin, laikçi ve dinci cemaatlerin de bu tür medyaya dönük boykotları olduğunu bilmiyor muyuz?
Bugün Başbakan'ın boykot çağrısına hedef olan medya grubu gazetelerin, rakiplerini "Yandaş medya", "Dinci medya" diye kategorize ettiklerini, siyasi yelpazenin üzerinde olması gereken kamu kurumlarının "Akreditasyon" uygulaması ile medyaya dönük boykotlar yaptıklarını, daha da ötesi Batı Çalışma Grubu'nun "Andıç"larını sorgusuz sualsiz