21 Mar 2017 16:52
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:34
Doğan Holding CEO'sundan bomba iddia: O geziye gitmemi Metehan Demir önermişti!
Savcı, Doğan Holding yöneticisi Muratoğlu için tahliye istedi, mahkeme reddetti.
'FETÖ' soruşturması kapsamında 4 aydır tutuklu bulunan Doğan
Holding Ankara Temsilcisi Barbaros Muratoğlu, bugün hâkim karşısına
çıktı. Mahkeme, duruşma savcısının tahliye yönünde görüşüne karşın
tanık beyanlarının tamamlanmamış olması gerekçesiyle tahliye kararı
vermedi.
Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya tutuklu olarak yargılanan Muratoğlu ve avukatları katıldı. Muratoğlu'na destekte bulunmak üzere CHP Milletvekili Enis Berberoğlu ve Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici de duruşma salonunda hazır bulundu.
“Kelkitlioğlu'nun yalan haberi”
Duruşmada savunma yapan Muratoğlu, yargılanmasının sebebi ile ilgili, “Burada bulunma nedenim 24 Kasım 2016'da Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Kelkitlioğlu'nun yazmış olduğu yalan haberdir. 'Aydın Doğan'ın FETÖ kriptosu' başlığı ile yayımlanan yalanlarla kurgulanmış haberi sayın savcılık ihbar kabul ederek 'açık kaynak tespit tutanağı' ile soruşturma başlatmıştır. 1 Aralık 2016 sabahı gözaltına alındım. Bu süreçte de yalan haberler devam etti. 15 Aralık 2016'da tutuklandım, yalan haberler devam etti. En son 3 Mart 2017 günü yine Akşam gazetesi, yine Murat Kelkitlioğlu 'Bu da mı gol değil Aydın Doğan' başlığı ile yalan haber konusunda son noktayı koydu” ifadelerini kullandı.
"Metehan Demir gitmemi önerdi"
Muratoğlu, Akşam gazetesinde yayımlanan, İstanbul 9. Sulh Ceza Yargıcı Mustafa Çakar'ın da tutuklamaya gerekçe olarak gösterdiği Fethullah Gülen'le çekilen fotoğraf ve iş gezisi ile ilgili, o dönem Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi olan Metehan Demir'in söz konusu geziye gitmeyi kendisine önerdiği için gittiğini söyledi. Muratoğlu, geziye ilişkin olarak, “Yapılan sohbetlere katılmadım, konuşmadım ve soru sormadım. Görüşme bitince iki grup halinde fotoğraf çektirildi. Benim tesadüfi olarak katıldığım gezinin içeriği bundan ibarettir” dedi.
“Devlet bilmiyor, ben nasıl bilebilirim”
İddianamede 17-25 Aralık'tan sonra FETÖ ile yakınlaştığının iddia edildiğini kaydederek, “Kimin FETÖ'cü kimin olmadığını bilmem mümkün değildir. Devletin ilgili birimleri bile bilemezken ben nasıl bilebilirim? Benim sayın Aydın Doğan'ın yargıdaki sorunlarını çözmek gibi nasıl bir görevim olabilir? Ben hukukçu değilim ki hukukçularla kendi ihtisasları olan konuları konuşayım” diye sordu. Muratoğlu, kendisinin ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin iddialara ise, “Kimin telefonunda hangi programın yüklü olduğu, kimin örgüte üye olduğunu bilmem mümkün değildir. Kaldı ki benim konuştuğum şahıslar o dönemde görevlerinin başındadır. İş adamlarını da sadece ticari faaliyetleri veya sosyal çevrede gördüğüm kadarıyla tanıyabilirim. Tarafımda atılı suçlamaları kabul etmiyorum” diye yanıt verdi.
"Hukukun katledilmesinin örneği"
Muratoğlu, bir fotoğraf karesinde bulunması nedeniyle yaklaşık 4 aydır özgürlüğünün elimden alındığını vurgulayarak, “Yazılan yalanların kılıfı haline gelen bu fotoğrafta ceketimin düğmesinin ilikli olması hâkimin tutuklama kararında 'şüphelinin her iki düğmesinin de iliklenmiş olduğu' diye vurgulanıp hukukun katledilmesinin bir örneği olarak FETÖ'cü olduğumun delilleri arasında sayılmıştır. Tutuklandığım günden beri kendime, aileme, avukatlarıma, koğuş arkadaşlarıma neden cezaevinde olduğumu soruyorum. Size anlattıklarımın ışığından bunun yanıtını takdirlerinize bırakıyorum” diyerek tahliyesini ve beraatini talep etti.
Duruşma savcısı tahliye istedi
Muratoğlu'nun savunmasının ardından avukatları da iddianamede yöneltilen suçlamalara yanıt vererek, müvekkillerinin tahliyesini ve beraatini talep etti. Savunmaların ardından görüşü sorulan duruşma savcısı da Muratoğlu'nun tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti ara kararında, Muratoğlu'nun tutukluluğuna gerekçe olarak gösterilen ve etkin pişmanlıktan yararlanarak beyanda bulunan FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu avukat Ramazan Aykış'ın tanık olarak dinlenmesine karar vererek, duruşmayı 18 Nisan'a erteledi.
Cumhuriyet'ten Canan Coşkun'un haberine göre, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya tutuklu olarak yargılanan Muratoğlu ve avukatları katıldı. Muratoğlu'na destekte bulunmak üzere CHP Milletvekili Enis Berberoğlu ve Hürriyet Gazetesi Okur Temsilcisi Faruk Bildirici de duruşma salonunda hazır bulundu.
“Kelkitlioğlu'nun yalan haberi”
Duruşmada savunma yapan Muratoğlu, yargılanmasının sebebi ile ilgili, “Burada bulunma nedenim 24 Kasım 2016'da Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Kelkitlioğlu'nun yazmış olduğu yalan haberdir. 'Aydın Doğan'ın FETÖ kriptosu' başlığı ile yayımlanan yalanlarla kurgulanmış haberi sayın savcılık ihbar kabul ederek 'açık kaynak tespit tutanağı' ile soruşturma başlatmıştır. 1 Aralık 2016 sabahı gözaltına alındım. Bu süreçte de yalan haberler devam etti. 15 Aralık 2016'da tutuklandım, yalan haberler devam etti. En son 3 Mart 2017 günü yine Akşam gazetesi, yine Murat Kelkitlioğlu 'Bu da mı gol değil Aydın Doğan' başlığı ile yalan haber konusunda son noktayı koydu” ifadelerini kullandı.
"Metehan Demir gitmemi önerdi"
Muratoğlu, Akşam gazetesinde yayımlanan, İstanbul 9. Sulh Ceza Yargıcı Mustafa Çakar'ın da tutuklamaya gerekçe olarak gösterdiği Fethullah Gülen'le çekilen fotoğraf ve iş gezisi ile ilgili, o dönem Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi olan Metehan Demir'in söz konusu geziye gitmeyi kendisine önerdiği için gittiğini söyledi. Muratoğlu, geziye ilişkin olarak, “Yapılan sohbetlere katılmadım, konuşmadım ve soru sormadım. Görüşme bitince iki grup halinde fotoğraf çektirildi. Benim tesadüfi olarak katıldığım gezinin içeriği bundan ibarettir” dedi.
“Devlet bilmiyor, ben nasıl bilebilirim”
İddianamede 17-25 Aralık'tan sonra FETÖ ile yakınlaştığının iddia edildiğini kaydederek, “Kimin FETÖ'cü kimin olmadığını bilmem mümkün değildir. Devletin ilgili birimleri bile bilemezken ben nasıl bilebilirim? Benim sayın Aydın Doğan'ın yargıdaki sorunlarını çözmek gibi nasıl bir görevim olabilir? Ben hukukçu değilim ki hukukçularla kendi ihtisasları olan konuları konuşayım” diye sordu. Muratoğlu, kendisinin ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin iddialara ise, “Kimin telefonunda hangi programın yüklü olduğu, kimin örgüte üye olduğunu bilmem mümkün değildir. Kaldı ki benim konuştuğum şahıslar o dönemde görevlerinin başındadır. İş adamlarını da sadece ticari faaliyetleri veya sosyal çevrede gördüğüm kadarıyla tanıyabilirim. Tarafımda atılı suçlamaları kabul etmiyorum” diye yanıt verdi.
"Hukukun katledilmesinin örneği"
Muratoğlu, bir fotoğraf karesinde bulunması nedeniyle yaklaşık 4 aydır özgürlüğünün elimden alındığını vurgulayarak, “Yazılan yalanların kılıfı haline gelen bu fotoğrafta ceketimin düğmesinin ilikli olması hâkimin tutuklama kararında 'şüphelinin her iki düğmesinin de iliklenmiş olduğu' diye vurgulanıp hukukun katledilmesinin bir örneği olarak FETÖ'cü olduğumun delilleri arasında sayılmıştır. Tutuklandığım günden beri kendime, aileme, avukatlarıma, koğuş arkadaşlarıma neden cezaevinde olduğumu soruyorum. Size anlattıklarımın ışığından bunun yanıtını takdirlerinize bırakıyorum” diyerek tahliyesini ve beraatini talep etti.
Duruşma savcısı tahliye istedi
Muratoğlu'nun savunmasının ardından avukatları da iddianamede yöneltilen suçlamalara yanıt vererek, müvekkillerinin tahliyesini ve beraatini talep etti. Savunmaların ardından görüşü sorulan duruşma savcısı da Muratoğlu'nun tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti ara kararında, Muratoğlu'nun tutukluluğuna gerekçe olarak gösterilen ve etkin pişmanlıktan yararlanarak beyanda bulunan FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu avukat Ramazan Aykış'ın tanık olarak dinlenmesine karar vererek, duruşmayı 18 Nisan'a erteledi.