23 Tem 2010 07:53
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:29
DOĞAN GRUBU'NDAN ERDOĞAN'A SÜRPRİZ DESTEK!
Erdoğan'ın 12 Eylül döneminde idam edilenler ile ilgili konuşurken ağlaması siyasi bir mesele oldu.
Gözyaşları bence samimiydi
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Eylül döneminde idam edilenler ile ilgili konuşurken ağlaması siyasi bir mesele oldu.
Başbakan rol mü yaptı, gerçekten samimi miydi? Şimdi bu tartışılıyor.
Kişisel olarak Başbakan’ın 12 Eylül rejimi ile hesaplaşma isteğine inanmıyorum. Eğer öyle olsaydı, 12 Eylül Anayasası ile getirilen başta YÖK olmak üzere tüm antidemokratik kurumlar ile mücadele ediyor olurdu. Böyle bir şey görülmüyor.
Ancak ağlamış olmasını da samimi bulduğumu söylemeliyim.
Başbakan rol yapabilecek bir sanatçı değil ve içinden yükselen ağlama isteğini bastırmaya çalışmaması da ayıplanacak bir durum değil.
Başbakan’ın konuşurken kendi sesinin büyüsüne kapılıp öfke, kızgınlık, sevinç, üzüntü gibi duygularını dizginleyemediğini biliyoruz.
Öte yandan son derece gergin olduğu da hem konuşmalarını yaparkenki ses tonu ve vurgularından hem de vücut dilinden kolayca anlaşılıyor.
Böyle durumlarda duygu patlaması yaşanmasında şaşılacak bir şey yok.
Bu nedenle bu “gözyaşlarının samimiyeti” tartışmasını yersiz bulduğumu belirteyim.
Öte yandan Başbakan’ın danışmanlarına da bir önerim var.
Bu halkoylaması nedeniyle üzerindeki bu gerginliği atabilecek bir tatil fırsatı bulamayacağını biliyoruz.
Ama hiç olmazsa ayaküstü konuşmalar yaparak etrafa esip savurmasını önlemeliler ki zaten gergin memleket daha da gerilmesin!
Mehmet Y. YILMAZ / HÜRRİYET
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Eylül döneminde idam edilenler ile ilgili konuşurken ağlaması siyasi bir mesele oldu.
Başbakan rol mü yaptı, gerçekten samimi miydi? Şimdi bu tartışılıyor.
Kişisel olarak Başbakan’ın 12 Eylül rejimi ile hesaplaşma isteğine inanmıyorum. Eğer öyle olsaydı, 12 Eylül Anayasası ile getirilen başta YÖK olmak üzere tüm antidemokratik kurumlar ile mücadele ediyor olurdu. Böyle bir şey görülmüyor.
Ancak ağlamış olmasını da samimi bulduğumu söylemeliyim.
Başbakan rol yapabilecek bir sanatçı değil ve içinden yükselen ağlama isteğini bastırmaya çalışmaması da ayıplanacak bir durum değil.
Başbakan’ın konuşurken kendi sesinin büyüsüne kapılıp öfke, kızgınlık, sevinç, üzüntü gibi duygularını dizginleyemediğini biliyoruz.
Öte yandan son derece gergin olduğu da hem konuşmalarını yaparkenki ses tonu ve vurgularından hem de vücut dilinden kolayca anlaşılıyor.
Böyle durumlarda duygu patlaması yaşanmasında şaşılacak bir şey yok.
Bu nedenle bu “gözyaşlarının samimiyeti” tartışmasını yersiz bulduğumu belirteyim.
Öte yandan Başbakan’ın danışmanlarına da bir önerim var.
Bu halkoylaması nedeniyle üzerindeki bu gerginliği atabilecek bir tatil fırsatı bulamayacağını biliyoruz.
Ama hiç olmazsa ayaküstü konuşmalar yaparak etrafa esip savurmasını önlemeliler ki zaten gergin memleket daha da gerilmesin!
Mehmet Y. YILMAZ / HÜRRİYET