DİZİLERDEKİ SİGORTALI OYUNCU SAYISI ŞAŞIRTIYOR!
Televizyonda dizi üstüne dizi yayınlanıyor, sektöre adım atan oyuncu sayısı günden güne artıyor. Peki, iş güvencesi?
Oyuncular Sendikası Genel Başkanı Mehmet Ali Alabora, “Bu sezon
itibariyle dizilerde yer alan 820 oyuncunun 4 tanesi yapımcısı
tarafından sigortalıdır. Diğerleri 4-B'lidir. Bu oyuncuların kısa
süre sonra yarısından fazlasının yavaş yavaş sigortalı olduğunu
göreceksiniz” dedi.
49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında
Rixos Dowtown Otel’de Oyuncular Sendikası Genel Başkanı Mehmet Ali
Bora, Sinema Oyuncuları Meslek Birliği (BİROY) Genel Başkanı Janset
Paçal, Oyuncular Sendikası Hukuk Birimi Koordinatörü Sedef Erken
Şanslısoy, ünlü sanatçılarla bir söyleşi gerçekleştirdi. Oyuncular
Sendikası Genel Başkanı Mehmet Ali Alabora, 2003 yılından bu yana
dizi sürelerinin uzamasıyla birlikte çalışanların mesai saatlerinin
uzadığını bildirdi. 2009 yılından bu yana çalışanların sorunlarının
daha da büyüdüğünü kaydeden Alabora, “Bu sorunlar 40 yılı aşan
zamandır var. Sadece oyuncuların değil, yazarların, yapımcıların,
ışıkçısının, sesçisinin sorunları var. Sorunlar sadece dizi
setlerini kapsamıyor. Tiyatro, sinema, televizyon da aynı oyuncu
havuzlarından yararlanıyor. Diziler bu sorunların ateşleyicisi
oldu. Sendika böyle bir ortamda kuruldu. Bu haklı mücadelemizi daha
da genişletmek amacıyla sendikamız hayata geçti” dedi.
Oyuncu olarak temel olarak 7 sorunlarının olduğunu aktaran Alibora,
“Bütün oyuncular işçi statüsünde olmalı, temel çalışma koşulları
sağlanmalı, taban ücretleri belirlenmeli, telif hakları genel
uygulama alanı olmaktan çıkmalı, emeklilik mesleğe göre
düzenlenmeli, hiçbir oyuncunun emeklilik sorunu kalmamalıdır” diye
konuştu.
“820 OYUNCUNUN 4'Ü SİGORTALI”
Bağlı çalışan olmanın önemine değinen Alabora, “Temel mesele
oyuncuyla yapımcı arasındaki ilişkinin işçi-işveren ilişkisi olarak
yeniden tanımlanmasıdır. Bugün sektörde oyuncu serbest meslek
makbuzu ile çalışıyor. Bizim sektörümüz inşaat sektörü kadar bile
değil. Çünkü inşaat sektöründe işçiyi iki gün 18 saat çalıştırın,
yemek vermeyin bakın ne oluyor. Bir serbest çalışan mesai saatinden
şikayet edemez. Üç temel sıkıtımız ve şikayetimiz var. Bir çalışma
şartları, iki ücret, üç iş güvencesidir” dedi.
Sendika olarak SGK ile sürekli bağlantı içinde olduklarını kaydeden
Alabora, “SGK'dan hamle bekliyoruz. Bir genelge çıkacak. Bu sezon
itibariyle dizilerde yer alan 820 oyuncunun 4 tanesi yapımcısı
tarafından sigortalıdır. Diğerleri 4-B'lidir. Bu oyuncuların kısa
süre sonra yarısından fazlasının yavaş yavaş sigortalı olduğunu
göreceksiniz” diye konuştu.
Oyuncular Sendikası Hukuk Birimi Koordinatörü Sedef Erken Şanslısoy
ise, oyunculuğa emek vermiş kişilerin haklarının kazanımı ve yeni
gelen oyuncuların haklarının yerine oturtulması gibi iki
hedeflerinin olduğunun altını çizdi. Önümüzdeki haftadan itibaren
hakların kazanılması için gereken davaları açacaklarını kaydeden
Şanlısoy, "Bugüne kadar hiçbir oyuncu hiçbir şeyden telif alamıyor
Türkiye’de. Bugüne kadar Türkiye’de telif alan bir oyuncu yok. 1995
sonrasından, 2011’den, 2012’den telif alamıyor. Ama 95 öncesinin
özelliği şu. 95 yılından sonra yasada değişiklik yapılıp haklar
kazanıldığı için yapımcılar artık bugün olduğu gibi sanatçılara
sözleşme imzalatmaya başladılar. Ama öncesinde hiç böyle bir
sözleşme imzalatmamışlardı. Çünkü gerek yoktu. Bugün geriye dönük
baktığımızda 1995 öncesindeki hiçbir hakkı devralmadığı için
yapımcılar, bugün yayıncılara devrettikleri haklarda oyuncu hakları
bulunmamakta. Biz yapımcıları dava edecek değiliz. Ama biz
yayıncıları dava ettiğimiz noktada yayıncılar zorunlu olarak dönüp
yapımcılara bu gelir belgelerini sormak zorunda kalacaklar.
Eksiklik varsa bazı sorunlar yaşanacak. Eksiklik yoksa problem
olmayacak. 153 sanatçının 3 bine yakın filminin telifi alınacak”
şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE’DE BİR OYUNCU İLK TELİFİNİ YURT DIŞINDAN
ALACAK”
“Telif hakları alındığı zaman nasıl dağıtılacak?” sorusuna ise
Şanlısoy şu yanıtı verdi:
"Bu dağıtılmadan önce AR-GE departmanı dünya örneklerini
inceleyecek, oyuncuların önüne sunacak. Türkiye’ye uygun bir
modelle haklar dağıtılacak. Biz şu an AB ülkeleri ile ortak
çalışmalar yapıyoruz. Belki de Türkiye’de bir oyuncu ilk telifini
yurt dışından alacak bu gidişle. Bizim dizilerimiz 52 tane ülkede
dönüyor. Buralardan dizilerin teliflerini alacağız. Umuyorum biz
telifleri çok hızlı alacağız. Paralar duruyor. Sözleşme
imzaladığımız zaman paralar buraya akacak. Dolayısıyla onlar da
şimdi şunu söyleyecek; 'Siz de bizimkileri toplar mısınız?' Çok
yakın bir zamanda uluslararası bir mahcubiyet yaşamaya başlamış
olacağız bu sektörde. Bu nedenle yapımcı ve yayıncıların hepsiyle
oturup bu sorunu çözmeliyiz. Yoksa biz Avrupa’daki oyuncusuna telif
ödemeyen, yurt dışından aldığı hiçbir filme de telif ödemeyen bir
ülke konumuna düşeceğiz. Bakanlık bu noktada devreye girecektir
sanırım.”
Sanatçı Ahu Tuğba ise, oyunculuğu hep sevdiğini belirterek, "Benim
saatim yoktu oyuncu olarak. Hep bir sevgim vardı. Çocuğuma nasıl
sevgim varsa oyunculuğa da öyle bir sevgim vardı. Ben önemli
değilim, büyüklerinizi düşündünüz mü? Bizler nerdeyiz. Bizim telif
hakkımız yok zaten. Hayatlarını bu işe vermiş o kadar şerefli, o
kadar güzel duran insanlar var ki. Ağlamazlar. Telif hakları için
bu kadar yüce insanlar için ne yapmayı düşünüyorsunuz diye
sormuştum. Sizler var olun güzel ışıklarda yol alın" dedi. Sorusuna
sağlıklı cevap alamayan Ahu Tuğba, salonu terk etti.