DİZİ YAPIMCILARI,SENARYO YAZARLARI,CANLI YAYIN SUNUCULARI DİKKAT!..TELEVİZYON POLİSLERİ İŞ BAŞINDA!..
Onlar birer televizyon polisi. Dizilerdeki çekim hataları, senaryodaki mantıksızlıklar, canlı yayın sunucularının gafları asla gözlerinden kaçmıyor. Hatta bunu kendilerine iş edinmişler.
Dizi yapımcıları, senaryo yazarları, canlı yayın sunucuları dikkat!
Ekran polisleri hatalarınızın peşinde
Hakan Eracun 40 yaşında, Okmeydanı'nda özel bir bankada şube müdürü olarak çalışıyor. Aykut Şayan 31 yaşında, Güngören'de büfe işletiyor. 18 yaşındaki Semih Büyü öğrenci, Balıkesir'in Bandırma ilçesinde yaşıyor. 23 yaşındaki Emre Tekgür ise Marmara Üniversitesi İktisat bölümünde okuyor. Birbirinden tamamen habersiz bu dört kişinin ortak bir noktası var: Onlar birer televizyon polisi. Dizilerdeki çekim hataları, senaryodaki mantıksızlıklar, canlı yayın sunucularının gafları asla gözlerinden kaçmıyor. Hatta bunu kendilerine iş edinmişler. Akşamları ekran başına oturup, ellerinde kumanda, o kanaldan bu kanala zaping yaparak gördükleri yanlışları bir kenara not ediyor, ertesi gün de ilgili köşe yazarlarına mail gönderiyorlar. Özellikle Sabah gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ'un takipçi olmuşlar. "Bir televizyon keyfimiz vardı, artık onu da ağız tadıyla izleyemiyoruz." diyen ekran polisleri, o kadar çok yanlış tespit ediyorlar ki, yapımcıların kendilerini 'aptal' yerine koymalarından şikâyetçi.
'Artık televizyon keyfim kalmadı'
Ekran polislerinin en ilginci Hakan Eracun. Bu işe başlama nedeni hem komik hem de örnek bir davranış: "Evde iki televizyon olunca kadın dizi, erkek de maç seyrediyor. O zaman aynı evde yaşayan karı-koca sadece koridorda karşılaşıyor. Aile hayatı ortadan kalkıyor. Biz eşimle aramızda karar aldık; birlikte televizyon izleyeceğiz diye. Yeri geldi o maç izledi, ben de dizi izledim. Ama dizide öyle hatalarla karşılaşıyordum ki, acayip sıkılıyordum. 'Bunu nasıl eğlenceli bir hale getirebilirim?' diye düşündüm. 27 Kasım 2004'ten beri gördüğüm hataları yazmaya başladım." Neredeyse her gün Aytuğ'la telefonda görüşüp programlar hakkında istişare yaptıklarını söyleyen Eracun, o tatile çıktığında ise, "Kusura bakma Yüksel'ciğim, çok önemli bir hata buldum, seni bekleyemeyeceğim, Mesut Yar'a (eski TV yazarı) mail gönderiyorum." diyerek günlük vazifesini yerine getiriyor. Eracun, "Artık bende televizyon keyfi filan kalmadı. Çok nadirdir beni bir sinema filmi ya da dizi içine çeksin, dünyayla bağlantımı koparsın. Hata bulacağım diye izlediğim hiçbir şeye adapte olamıyorum. Bankacılık çok dikkat isteyen bir meslek. 22 sene böyle bir işte çalışınca özel hayatınızda da her şeye dikkat ediyorsunuz." diyor.
Okul yıllarında Gırgır ve Fırt dergileri için karikatür çizen ve yazı yazan Eracun'un aslında hayalindeki meslek gazetecilikmiş. Televizyonda kötü senaryolarla karşılaşınca 'Ben bunların daha iyisini yazamaz mıyım?' fikrinden hareketle kendi senaryosunu bile yazmış. Kaçık Kaçaklar adlı bir komedi olan bu senaryo için yapımcılarla görüştüğünü söyleyen Eracun, "Üç televizyon haberinden yola çıkarak yazdığım komedim var." diyor.