Diyanet'ten çok tartışılan sanal ortam uyarısı!
Diyanet İşleri Başkanlığı, milyonlarca kişinin kullandığı sosyal ağlarla ilgili uyarıda bulundu.
Habertürk Gazetesi'nden Aykut Yılmaz'ın haberine göre Diyanet'in
ayşık dergisinde, sosyal paylaşım sitelerine yüklenen fotoğraflar
için ''Kişinin mahremiyetini sanal ortamda ifşa etmesi, bunu
başkalarıyla paylaşması dinen uygun değil. Bu tehlikeye karşı
dikkat edilmeli. Haramlardan uzak kalmak için Allah'a dua ve ibadet
edilmeli, daha faydalı işlerle meşgul okunmalı ve arkadaş çevresi
buna göre oluşturulmalıdır'' değerlendirmesi yapıldı.
Kadını ve erkeğiyle internet kullanmanın bir hak olduğunu açıklayan
diyanet, ''Ancak bu konuda hayat ölçülerimizi muhafaza etmek
durumundayız. Müslüman'ın hayatında helal dairede hareket etmek,
iffetini korumak, çirkin söz ve eylemlerden uzaklaşmak, kul
haklarına, tesettüre, edebe riayet etmek; kısacası İslam ahlak ve
adabı ile yaşamak önem arz eder'' ifadesini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sanal ortamla ilgili uyarıları
tartışma yarattı.
''DİYANET'İN GÖRÜŞLERİ DOĞRUDUR''
Prof. Dr. Abdülaziz Bayındır: Diyanet doğru
söylemiş. Hiç kimsenin bir başkasının mahremiyetini ifşa
etmeye hakkı yoktur. Kendi mahremiyetini ifşa edenlere ancak bir
tavsiyemiz olabilir; 'Yapmayın, doğru değildir, hoş değildir'
diye.
''SANALIN GERÇEKTEN FARKI YOK''
Psikolog Nevzat Tarhan: Sanal denilen şeyin
gerçekten farkı yok. Sanal ortamda yaşanan şeyler gerçektir.
Diyanet'in bu açıklamasını doğru buluyorum. Sanal denilen şeyler
zararsız gibi algılanıyor. Halbuki sanal ortamda olan olaylar
gerçek gibi yaşanıyor. Özelini kendine saklamayı bilmeyen kişinin
sanal ortamda özgürlüğü olmamalı.
'
'DOĞRU AMA...''
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haydar
Kırbaşoğlu: Bu konuda samimi olarak özel hayatın
dokunulmazlığını sağlamak için söylüyorlarsa doğru söylüyorlar. Ama
son zamanlarda bu gibi sosyal medyanın kullanımını kısıtlamaya
yönelik açıklamalar gündeme gelir oldu. İktidara yönelik
eleştiriler, itirazlar son zamanlarda arttığı için bunu dini bir
kılıfa büründürüp baskılamak için mi bu konular gündeme gelir
oldu?