17 Tem 2013 17:36
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:17
DİYANET'TEN CEMAATLERE İMSAK TEPKİSİ!
Diyanet İşleri Başkanlığı; imsakiyelerde oruca başlama zamanın farklı zamanlarda gösterilmesine tepki gösterdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı; Nur, Menzil, İsmaliağa, Süleymancılar gibi cemaatlerle Süleymaniye Vakfı’nın imsakiyelerinde oruca başlama zamanın farklı zamanlarda gösterilmesine tepki gösterdi.
İşte Diyanet’in yaptığı o açıklama!
Diyanetİşleri Başkanlığı imsak vaktinin belirlenmesi hususunda öteden beri birbirine tamamen zıt iki tür eleştiriye muhatap olmaktadır.
Birincisi imsak vaktinden temkini kaldırarak insanların oruçlarını riske attığı yolundaki eleştiridir. Nitekim ülkemizde yayınlanan bazı takvimler temkin süresini kullanmaya devam ettikleri için imsak vaktini Diyanet takviminden 20 dakika önce vermektedirler. Diğeri ise imsak vaktini çok erken belirleyerek insanlara fazla oruç tutturduğu yolundaki eleştiridir.
Bu tür eleştirileride dikkate alarak Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez Ramazanın başlangıcında gerçekleştirdiği basın toplantısında gerekli beyanatlarda bulunmuş olmasına rağmen bu hususta her hangi bir açıklama yapılmamış gibi haber ve değerlendirmelerin sürdürülmesi üzerine aşağıdaki açıklamaların yenilenmesine ihtiyaç duyulmuştur:
1- İmsakvaktinin hesapla belirlenmesi yeni bir hadise değildir. Namaz vakitlerinin hesaplarla belirlenmeye başladığı Hicri III. Asırdan itibaren imsak vakitleride hesapla belirlenmektedir. Müslüman astronomi âlimleri geçmişten günümüze imsak vakitlerinin hesaplanmasında genellikle bugün Diyanet İşleriBaşkanlığının imsakin hesaplanmasında esas aldığı kriterleri benimseyerek’Fecri sadık’ı tespit edegelmişlerdir.
2-Geçmişİslam âlimlerinin büyük çoğunluğu, imsakin hesaplanmasında Diyanet İşleriBaşkanlığının esas aldığı 18º yi benimseyerek ’fecri sadık’ı hesaplamışlardır.Bazıları ise daha ihtiyatlı davranmak üzere 19º yi esas almışlardır. 1949 yılında Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdi Akseki’nin talimatıyla KandilliRasathanesinin kurucusu Prof. Fatin Gökmen başkanlığında Kamil Miras, İstanbulMüftüsü Ömer Nasuhi Bilmen, Eyyüp Müftüsü İsmail Habib Erzen ve Muvaakıt Yusuf Ziya Gökçe’den oluşan komisyon da imsakin belirlenmesi için 19º yi esasalmıştır. Ancak Başkanlığımız 1982 yılında imsak vaktinden temkini kaldırdığısırada İslamın kolaylaştırma ilkesi doğrultusunda 19º yerine bilimsel bir kriter olan 18º’yi benimsemiştir.
3- Günümüzde İslam dünyasının neredeyse tamamına yakını imsak vaktinin hesaplanmasındaDiyanet işleri Başkanlığının imsakin belirlenmesinde esas aldığı ölçüyübenimsemektedir. Bu itibarla geçmişteki İslam astronomlarının bu meseleyianlamadığı, İslam dünyasındaki onlarca İslami Astronomi cemiyetinin bu işi bilmediği,şimdilerde birilerinin bu işi doğru anlamaya başladığı gibi bir sonuca götürecekyaklaşımlarla milletimizin zihninde tereddütler uyandırmaya çalışılmasınıisabetli bulmuyoruz.
4- Diyanetİşleri Başkanlığı, elbette orucun başlangıç vakti konusunda fıkıh kitaplarımızdayer alan farklı görüşleri bilmektedir. Elbette bunlardan bir kısmının itibaraalınamayacak şaz görüşler olduğunun da farkındadır. Ancak Başkanlık, sorumluluksahibi bir kurum olarak fetvaya esas olan en ihtiyatlı görüşü tercih ederekimsak vakitlerini hesaplamaktadır. Başkanlığın bu tercihi, vaktin ilk sınırınıtespit esasına dayanmaktadır. Bunu da bilimsel bir kriteri esas alarakgerçekleştirmektedir.
5- Diyanetİşleri Başkanlığı, imsakin belirlenmesinde bilimsel bir kriter olarak astronomiktanın başlangıcı olan 18º’yi esas almaktadır. Böyle bilimsel bir kriter ölçüalınmadığı takdirde toplum içinde birliğin sağlanması asla mümkün değildir. Buhususta bugün şikâyet edilen tablo gibi manzaralar ortaya çıkar. Nitekimgünümüzdeki uygulamalarda kimi takvimler imsak vaktini Diyanet takviminden yaklaşık 20 dakika önce başlatırken kimileri Diyanet takviminden bir saattendaha fazla bir süre sonra başlatmaktadır.
6- Dörtmezhebe göre yatsı namazının cevaz vakti, fecri sadığa kadar devam eder. Bunagöre yatsı namazının sonu ile sabah namazının başlangıç vakti arasında mühmelvakit/boşluk (ilkinin vaktinin çıkması, ikincinin vaktinin girmesi için birsüre) yoktur. Vaktin biri çıkar, diğeri girer. Buna göre, fecr-i sadık’ınzuhuru ile yatsı vakti çıkar, sabah namazı vakti girer ve oruç için imsakbaşlar. Bunlar arasında, fıkıh yönünden, az da olsa bir boşluk/mühmel vakityoktur. Buna göre fecri sadık’ın ilk oluşmaya başladığı andan sonrayabırakılması, yatsı vaktinin sonu hususunda tereddüt ortaya çıkaracaktır.
7- Başkanlığımızibadet vakitlerine ilişkin olarak dile getirilen her türlü görüş ve düşünceyiciddiyetle takip etmenin bir gereği olarak imsak ve yatsı vakitlerinin bilimselgözlem yöntemleriyle belirlenmesi içinAnkara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ile ortakbir gözlem projesi yürütmektedir. Şu ana kadarki gözlemler Ankara Bâlâ ilçesindeki 1500 rakımlı Beynam Ormanları; Bolu Gerede İlçesindeki 1900 rakımlı Arkut Dağı ile Türkiye’nin güneyinde ve deniz seviyesindeki Mersin ili Anamur ilçesinde yürütülmüştür. Gözlem çalışmalarının insan gözüne endeksli aletlerleyapılan kısmında sonuca ulaşılmıştır. Buna göre; Başkanlık takvimlerindehesaplanan imsak vakitleri ile fecirde ortalama tan beyazlığının başlama vaktiarasında ise -0.8 +- 3.5 dakika fark görülmüştür. Bu sonuç, güneşin 17.8 derece ufka yaklaştığı zamana denk gelmektedir. Başkanlık takvimlerinde yatsı vaktiiçin güneşin 17º ufkun altına inişinin, imsak vakti için ise güneşin ufka 18ºyaklaşması ölçüsünün esas kabul edildiği dikkate alındığında insan gözüneendeksli aletsel rasatlarla yapılan gözlem sonuçlarının Başkanlık takvimindeverilen imsak vakti ile örtüştüğü görülmüş ve bu sonuçlar Ramazandan önceDiyanet işleri Başkanımız tarafından halkımızla ve basınımızla paylaşılmıştır.
8- Araştırmanın çıplakgözle yapılan rasatlar kısmında, Diyanet İşleri Başkanlığı görevlilerindenmüteşekkil denek gözlemciler tarafından 28 adet yatsı, 22 adet imsak gözlemiolmak üzere toplan 50 adet görsel gözlem yapılmıştır. Ancak ışık etkisi ve ufukkirliliği gibi tesirler göz önünde bulundurularak; sağlıklı sonuçlaraulaşılması amacı ile çıplak gözle yapılan gözlemlere bir süre daha ve fakatmümkün mertebe ışık etkisinden olabildiğince uzak daha değişik yerlerde devamedilmesi kararına varılmıştır. Tüm gözlem sonuçları elde edildikten sonra bütünbilgiler kamuoyu ile paylaşılacaktır.
9- Gerek aletselgözlemlerle ve gerek çıplak gözle yapılan rasatlarla ulaşılan sonuçlarda şu anakadar, günümüzde seslendirilmeye başlayan ve imsakin güneşin 10º ufka yaklaşmasından daha az bir zamana tekabüleden bir vakitte başlatılması yolundaki görüşü destekleyen en ufak bir bulguyarastlanmamıştır. Zaten söz konusu iddia sahiplerinin dile getirdiği görüşleriİslam tarihi boyunca kabul eden hiçbir ciddi ilim insanı olmadığı gibi günümüzİslam dünyasında bu alanda söz sahibi olan hiçbir ilim insanı ve astronom dabenimsememektedir.
10- Şer’î vakitlerin belirlenmesi, Diyanetİşleri Başkanlığının en önemli vazifelerinden biridir. Çünkü en başta ibadetlerolmak üzere Müminlerin dini hayatı ile ilgili pek çok husus, şer’î vakitlerleirtibatlıdır. Yatsı namazı vaktinin sonu, sabah namazı vaktinin ve orucunbaşlangıcı olan imsak vaktinin belirlenmesi de bu vazifenin bir parçasıdır. Halkımız, ibadet hayatlarıyla ilgili hususlardabir tereddüt yaşamamalı ve bu hususta Başkanlığımıza güvenmeye devam etmelidir.
İşte Diyanet’in yaptığı o açıklama!
Diyanetİşleri Başkanlığı imsak vaktinin belirlenmesi hususunda öteden beri birbirine tamamen zıt iki tür eleştiriye muhatap olmaktadır.
Birincisi imsak vaktinden temkini kaldırarak insanların oruçlarını riske attığı yolundaki eleştiridir. Nitekim ülkemizde yayınlanan bazı takvimler temkin süresini kullanmaya devam ettikleri için imsak vaktini Diyanet takviminden 20 dakika önce vermektedirler. Diğeri ise imsak vaktini çok erken belirleyerek insanlara fazla oruç tutturduğu yolundaki eleştiridir.
Bu tür eleştirileride dikkate alarak Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez Ramazanın başlangıcında gerçekleştirdiği basın toplantısında gerekli beyanatlarda bulunmuş olmasına rağmen bu hususta her hangi bir açıklama yapılmamış gibi haber ve değerlendirmelerin sürdürülmesi üzerine aşağıdaki açıklamaların yenilenmesine ihtiyaç duyulmuştur:
1- İmsakvaktinin hesapla belirlenmesi yeni bir hadise değildir. Namaz vakitlerinin hesaplarla belirlenmeye başladığı Hicri III. Asırdan itibaren imsak vakitleride hesapla belirlenmektedir. Müslüman astronomi âlimleri geçmişten günümüze imsak vakitlerinin hesaplanmasında genellikle bugün Diyanet İşleriBaşkanlığının imsakin hesaplanmasında esas aldığı kriterleri benimseyerek’Fecri sadık’ı tespit edegelmişlerdir.
2-Geçmişİslam âlimlerinin büyük çoğunluğu, imsakin hesaplanmasında Diyanet İşleriBaşkanlığının esas aldığı 18º yi benimseyerek ’fecri sadık’ı hesaplamışlardır.Bazıları ise daha ihtiyatlı davranmak üzere 19º yi esas almışlardır. 1949 yılında Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdi Akseki’nin talimatıyla KandilliRasathanesinin kurucusu Prof. Fatin Gökmen başkanlığında Kamil Miras, İstanbulMüftüsü Ömer Nasuhi Bilmen, Eyyüp Müftüsü İsmail Habib Erzen ve Muvaakıt Yusuf Ziya Gökçe’den oluşan komisyon da imsakin belirlenmesi için 19º yi esasalmıştır. Ancak Başkanlığımız 1982 yılında imsak vaktinden temkini kaldırdığısırada İslamın kolaylaştırma ilkesi doğrultusunda 19º yerine bilimsel bir kriter olan 18º’yi benimsemiştir.
3- Günümüzde İslam dünyasının neredeyse tamamına yakını imsak vaktinin hesaplanmasındaDiyanet işleri Başkanlığının imsakin belirlenmesinde esas aldığı ölçüyübenimsemektedir. Bu itibarla geçmişteki İslam astronomlarının bu meseleyianlamadığı, İslam dünyasındaki onlarca İslami Astronomi cemiyetinin bu işi bilmediği,şimdilerde birilerinin bu işi doğru anlamaya başladığı gibi bir sonuca götürecekyaklaşımlarla milletimizin zihninde tereddütler uyandırmaya çalışılmasınıisabetli bulmuyoruz.
4- Diyanetİşleri Başkanlığı, elbette orucun başlangıç vakti konusunda fıkıh kitaplarımızdayer alan farklı görüşleri bilmektedir. Elbette bunlardan bir kısmının itibaraalınamayacak şaz görüşler olduğunun da farkındadır. Ancak Başkanlık, sorumluluksahibi bir kurum olarak fetvaya esas olan en ihtiyatlı görüşü tercih ederekimsak vakitlerini hesaplamaktadır. Başkanlığın bu tercihi, vaktin ilk sınırınıtespit esasına dayanmaktadır. Bunu da bilimsel bir kriteri esas alarakgerçekleştirmektedir.
5- Diyanetİşleri Başkanlığı, imsakin belirlenmesinde bilimsel bir kriter olarak astronomiktanın başlangıcı olan 18º’yi esas almaktadır. Böyle bilimsel bir kriter ölçüalınmadığı takdirde toplum içinde birliğin sağlanması asla mümkün değildir. Buhususta bugün şikâyet edilen tablo gibi manzaralar ortaya çıkar. Nitekimgünümüzdeki uygulamalarda kimi takvimler imsak vaktini Diyanet takviminden yaklaşık 20 dakika önce başlatırken kimileri Diyanet takviminden bir saattendaha fazla bir süre sonra başlatmaktadır.
6- Dörtmezhebe göre yatsı namazının cevaz vakti, fecri sadığa kadar devam eder. Bunagöre yatsı namazının sonu ile sabah namazının başlangıç vakti arasında mühmelvakit/boşluk (ilkinin vaktinin çıkması, ikincinin vaktinin girmesi için birsüre) yoktur. Vaktin biri çıkar, diğeri girer. Buna göre, fecr-i sadık’ınzuhuru ile yatsı vakti çıkar, sabah namazı vakti girer ve oruç için imsakbaşlar. Bunlar arasında, fıkıh yönünden, az da olsa bir boşluk/mühmel vakityoktur. Buna göre fecri sadık’ın ilk oluşmaya başladığı andan sonrayabırakılması, yatsı vaktinin sonu hususunda tereddüt ortaya çıkaracaktır.
7- Başkanlığımızibadet vakitlerine ilişkin olarak dile getirilen her türlü görüş ve düşünceyiciddiyetle takip etmenin bir gereği olarak imsak ve yatsı vakitlerinin bilimselgözlem yöntemleriyle belirlenmesi içinAnkara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ile ortakbir gözlem projesi yürütmektedir. Şu ana kadarki gözlemler Ankara Bâlâ ilçesindeki 1500 rakımlı Beynam Ormanları; Bolu Gerede İlçesindeki 1900 rakımlı Arkut Dağı ile Türkiye’nin güneyinde ve deniz seviyesindeki Mersin ili Anamur ilçesinde yürütülmüştür. Gözlem çalışmalarının insan gözüne endeksli aletlerleyapılan kısmında sonuca ulaşılmıştır. Buna göre; Başkanlık takvimlerindehesaplanan imsak vakitleri ile fecirde ortalama tan beyazlığının başlama vaktiarasında ise -0.8 +- 3.5 dakika fark görülmüştür. Bu sonuç, güneşin 17.8 derece ufka yaklaştığı zamana denk gelmektedir. Başkanlık takvimlerinde yatsı vaktiiçin güneşin 17º ufkun altına inişinin, imsak vakti için ise güneşin ufka 18ºyaklaşması ölçüsünün esas kabul edildiği dikkate alındığında insan gözüneendeksli aletsel rasatlarla yapılan gözlem sonuçlarının Başkanlık takvimindeverilen imsak vakti ile örtüştüğü görülmüş ve bu sonuçlar Ramazandan önceDiyanet işleri Başkanımız tarafından halkımızla ve basınımızla paylaşılmıştır.
8- Araştırmanın çıplakgözle yapılan rasatlar kısmında, Diyanet İşleri Başkanlığı görevlilerindenmüteşekkil denek gözlemciler tarafından 28 adet yatsı, 22 adet imsak gözlemiolmak üzere toplan 50 adet görsel gözlem yapılmıştır. Ancak ışık etkisi ve ufukkirliliği gibi tesirler göz önünde bulundurularak; sağlıklı sonuçlaraulaşılması amacı ile çıplak gözle yapılan gözlemlere bir süre daha ve fakatmümkün mertebe ışık etkisinden olabildiğince uzak daha değişik yerlerde devamedilmesi kararına varılmıştır. Tüm gözlem sonuçları elde edildikten sonra bütünbilgiler kamuoyu ile paylaşılacaktır.
9- Gerek aletselgözlemlerle ve gerek çıplak gözle yapılan rasatlarla ulaşılan sonuçlarda şu anakadar, günümüzde seslendirilmeye başlayan ve imsakin güneşin 10º ufka yaklaşmasından daha az bir zamana tekabüleden bir vakitte başlatılması yolundaki görüşü destekleyen en ufak bir bulguyarastlanmamıştır. Zaten söz konusu iddia sahiplerinin dile getirdiği görüşleriİslam tarihi boyunca kabul eden hiçbir ciddi ilim insanı olmadığı gibi günümüzİslam dünyasında bu alanda söz sahibi olan hiçbir ilim insanı ve astronom dabenimsememektedir.
10- Şer’î vakitlerin belirlenmesi, Diyanetİşleri Başkanlığının en önemli vazifelerinden biridir. Çünkü en başta ibadetlerolmak üzere Müminlerin dini hayatı ile ilgili pek çok husus, şer’î vakitlerleirtibatlıdır. Yatsı namazı vaktinin sonu, sabah namazı vaktinin ve orucunbaşlangıcı olan imsak vaktinin belirlenmesi de bu vazifenin bir parçasıdır. Halkımız, ibadet hayatlarıyla ilgili hususlardabir tereddüt yaşamamalı ve bu hususta Başkanlığımıza güvenmeye devam etmelidir.