Diyanet fetvayı verdi! Zulme uğrayanların bedduası caizdir!
Fethullah Gülen'in vaazındaki sert göndermelere Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yanıt geldi.
Fethullah Gülen'in kamuoyunda tartışma yaratan bedduası,
Diyanet İşleri Başkanlığı ve Alo Fetva hattının İslam hukuku
çerçevesinde beyan ettiği görüşlerde karşılık bulmadı. Diyanet,
"Hz. Peygamber, İslâm'a düşmanlık gösterenlere bile beddua etmemiş,
onların hidâyeti için dua etmiştir" görüşünü bildirdi. Bedduanın
İslam dinindeki yeri ile ilgili soruları yanıtlayan Doç. Dr. Halil
Altuntaş, Müslümanların beddua etmekten kaçınarak, birbirinin
hidayeti için dua etmesi gerektiğini belirtti.
İŞTE GÜLEN'İN O BEDDUASI-VİDEO
"PEYGAMBERİMİZ DE ETMEZDİ"
Sabah gazetesinde yer alan habere göre; Altuntaş, şunları söyledi:
"Peygamber Efendimiz (s.a.s.) beddua etmekten kaçınırdı. Kendisinin
lanet eden değil, aksine rahmet peygamberi olduğunu söylerdi. Mekke
döneminde İslam tebliğ etmek üzere Taif'e gittiğinde, orada kötü
bir davranışla karşı karşıya kalmış; dönüşte taş yağmuruna
tutulmuş, mübarek ayakları kanlar içerisinde kalmıştı. O sırada
Allah tarafından kendisine 'onlar aleyhine yapacağı duanın kabul
edileceği, dilerse onları helak edeceği' bildirilmiş, fakat
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) 'Hayır, belki bunların soyundan sana
ibadet edecek çocuklar doğar, ya Rabb' demişti. Uhud'da dişini
kıran, yüzünü yaralayan düşmanları için de 'Allah'ım! Kavmimi
hidayete erdir, çünkü onlar yaptıklarını bilmiyorlar' diye dua
etmiştir. Bütün çalışmalara rağmen İslamiyet'i kabul etmeyen Devs
kabilesine beddua etmesi istenince: 'Ya Rabbi! Devs kabilesine
hidayet eyle de onları bizim saflarımıza kat' diye dua etmişti.
Buradan anlaşıldığı üzere Müslüman'a düşen, beddua etmekten
kaçınmak, bunun yerine karşısındakilerin hidayeti için dua
etmektir." Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi internet sitesindeki
bedduayla ilgili bilgilendirme bölümünde "Müslümanların olur olmaz
sebeplerle birbirleri aleyhine beddua etmelerinin İslam ahlakı ile
bağdaşmadığı" ifade edilerek şu ifadelere yer veriliyor:
"Peygamberimiz (sadece), azılı İslâm düşmanlarından Ebû Cehil,
Ümeyye ibn Halef ve benzerlerinin de içinde bulunduğu yedi kişiye
beddua etmiş, bu kişilerin hepsi de Bedir Savaşı'nda öldürülmüş,
böylece Hz. Peygamber'in bedduası yerini bulmuştur (Ahmed, I, 393,
397).
ALO FETVA: İSLAM AHLAKINA UYMAZ
'Diyanet İşleri Başkanlığı'na vatandaşlardan gelen soruları
yanıtlayan Alo Fetva hattının uzmanları ise "beddua" ile ilgili
olarak şu değerlendirmeyi yaptı: "Beddua etmek İslam ahlakı
açısından doğru değildir. Kişilerin beddua etmekten uzak durması
gerekir. Kişi içinden beddua etse bile o ahı Allah (cc) duyar."