07 Oca 2014 14:55
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:51
Dink davasında yakalama kararı!
Yargıtay tarafından bozulan Hrant Dink cinayeti davasının dördüncü duruşması bugün görüldü.
14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Hrant Dink cinayeti davasının
bugün görülen duruşmasında Yasin Hayal'in abisi Osman Hayal ve
Zeynel Abidin Yavuz hakkında yakalama kararı çıkarılarak dava 12
Şubat 2014 Çarşamba tarihine ertelendi.
Dink cinayetinin 'Büyük Abisi' olarak anılan Erhan Tuncel ise talep ettiği taktirde duruşmalarda videophone ile ifade verebilecek.
Dava öncesinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın önünde Hrant'ın Arkadaşları grubu tarafından bir eylem düzenlendi. Grup, “Müsamereyi bırakın, asıl sorumluları yargılayın”, “Faşizme inat, kardeşimizsin Hrant”, “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeni’yiz” yazılı pankartlar taşıdı. “Öldür diyenler yargılansın” sloganlarının atıldığı eylemde Hrant'ın Arkadaşları adına açıklamayı yazar Ahmet Ümit yaptı.
Ümit'in açıklaması şöyle:
"İçişleri Bakanı Muammer Güler, soruşturma çerçevesinde oğlu tutuklandığı için istifa etmek zorunda kalırken, Emniyet'te Teftiş Kurulu Başkanlığı görevini yürütmekte olan Ramazan Akyürek devleti cemaatten arındırmaya yönelik karşı operasyon çerçevesinde yüzlerce polis şefiyle birlikte görevden alındı.
Manzara gayet açık. Bu yolsuzluk soruşturması olmasa bakan da, polis şefi de görevlerine devam edecekti. Kimse onlara dokunmayacaktı. Birbirlerine dokundular ve görevlerinden oldular."
Ümit, Dink cinayetinde dile getirilen AKP-Cemaat, klasik devlet kanatlarıyla ilgili değerlendirmelerin sözkonusu bir Ermeni olduğu için eksik kaldığını vurgulayarak çok derinde milli bir ittifakın varolduğunu ve hala dağılmadığını belirtti.
"Yaşananlar o milli geleneği tüm kanatların içtenlikle paylaştığını, bir Ermeni'nin öldürülmesinin devlet için hala rutin ve cezasız bir işlem olduğunu bize bir kez daha gösteriyor. Biz 'vur' diyenler yargılanmadıkça bu gerçeği her duruşmada dile getireceğiz."
Hrant Dink’in ölümüyle ilgili ihmali bulunan kamu görevlilerinin kamuya açık bir mahkemede ve adil bir şekilde yargılanmalarını talep ettiklerini belirten Ümit, “Bu olmadı. Bu olmadığı gibi yargılanması istenilen kamu görevlileri terfi almaya devam etti. Devlet içinde üst makamlara kadar tırmandılar” dedi.
Ahmet Ümit, sözlerini şöyle tamamladı: “Sevgili Hrant Dink’e sesleneceğiz ve ‘buradayız ahparig.’ Her 19 Ocak’ta olduğu gibi bu 19 Ocak’ta da saat 15.00’de Agos gazetesi önünde Hrant Dink’in vurulduğu yerde olacağız. Biz, ‘bitti’ demeden bu dava bitmez.”
Dink cinayetinin 'Büyük Abisi' olarak anılan Erhan Tuncel ise talep ettiği taktirde duruşmalarda videophone ile ifade verebilecek.
Dava öncesinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın önünde Hrant'ın Arkadaşları grubu tarafından bir eylem düzenlendi. Grup, “Müsamereyi bırakın, asıl sorumluları yargılayın”, “Faşizme inat, kardeşimizsin Hrant”, “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeni’yiz” yazılı pankartlar taşıdı. “Öldür diyenler yargılansın” sloganlarının atıldığı eylemde Hrant'ın Arkadaşları adına açıklamayı yazar Ahmet Ümit yaptı.
Ümit'in açıklaması şöyle:
"İçişleri Bakanı Muammer Güler, soruşturma çerçevesinde oğlu tutuklandığı için istifa etmek zorunda kalırken, Emniyet'te Teftiş Kurulu Başkanlığı görevini yürütmekte olan Ramazan Akyürek devleti cemaatten arındırmaya yönelik karşı operasyon çerçevesinde yüzlerce polis şefiyle birlikte görevden alındı.
Manzara gayet açık. Bu yolsuzluk soruşturması olmasa bakan da, polis şefi de görevlerine devam edecekti. Kimse onlara dokunmayacaktı. Birbirlerine dokundular ve görevlerinden oldular."
Ümit, Dink cinayetinde dile getirilen AKP-Cemaat, klasik devlet kanatlarıyla ilgili değerlendirmelerin sözkonusu bir Ermeni olduğu için eksik kaldığını vurgulayarak çok derinde milli bir ittifakın varolduğunu ve hala dağılmadığını belirtti.
"Yaşananlar o milli geleneği tüm kanatların içtenlikle paylaştığını, bir Ermeni'nin öldürülmesinin devlet için hala rutin ve cezasız bir işlem olduğunu bize bir kez daha gösteriyor. Biz 'vur' diyenler yargılanmadıkça bu gerçeği her duruşmada dile getireceğiz."
Hrant Dink’in ölümüyle ilgili ihmali bulunan kamu görevlilerinin kamuya açık bir mahkemede ve adil bir şekilde yargılanmalarını talep ettiklerini belirten Ümit, “Bu olmadı. Bu olmadığı gibi yargılanması istenilen kamu görevlileri terfi almaya devam etti. Devlet içinde üst makamlara kadar tırmandılar” dedi.
Ahmet Ümit, sözlerini şöyle tamamladı: “Sevgili Hrant Dink’e sesleneceğiz ve ‘buradayız ahparig.’ Her 19 Ocak’ta olduğu gibi bu 19 Ocak’ta da saat 15.00’de Agos gazetesi önünde Hrant Dink’in vurulduğu yerde olacağız. Biz, ‘bitti’ demeden bu dava bitmez.”