26 Mar 2010 09:52 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:11

DİNÇ BİLGİN MEZAR TAŞININ ÜSTÜNE HANGİ FİLMİN ADININ YAZILMASINI İSTEDİ?(MEDYARADAR/ÖZEL)

TRT Haber'de Nuriye Akman ve Rıdvan Memi'nin birlikte sunduğu "Akılda Kalan"ın ilk konuğu bir dönemin ünlü medya patronu Dinç Bilgin'di.

Nuriye Akman ve Rıdvan Memi, Dinç Bilgin'e, medya-asker-siyaset ilişkisi, Etibank olayının perde arkası, Türk basınının kapalı kodları ve medya patronlarının dünyaları ile ilgili sorular yöneltti.
İşte Dinç Bilgin’in cevaplarından bazıları:

-Kızgınlıklarımdan kurtuldum. Kurtuldukça rahatladım. Zafer Mutlu’ya bir kızgınlığım kalmadı. Ara sıra görüşüyoruz. Sırtımda yumurta küfesi yok.
-Şimdi gazete patronu olsam kimseyi işten atmam. İçimde hala bir ıstırap var.
-Bugün gazete çıkarsam, genel yayın yönetmeni ben olurum. Patolojik tarafım ağır bastı. Kendimi sevmeye başladım.
-Eski arkadaşlarımla ve Aydın Doğan’la tekrar çalışmam. Onlar da benimle çalışmak istemez.”
-Haldun Simavi'nin genel yayın yönetmenlerine dönük "sersemliğinizi herkes öğrenir" anekdotu üzerine bugünküler için : "E öyle değiller mi!!"

-Babahan yanlış hatırlıyor, Abromovitz ile bir kez görüştüm, genel bir görüşmeydi...

-Gazeteciler de patronlarını kavgaya teşvik ederlerdi...

Zafer Mutlu için :
"Başkomutan savaş sürerken karşı orduya da geçti denebilir"

-Özür dilemek bana ferahlık veriyor. Başkaları da aynı ferahlığı tatmalı.
-Rakip medya kuruluşlarının bazılarının yürüttükleri karalama kampanyaları, büyük stratejilerinin bir parçasıydı. Yabancı uzmanlara bile danışmışlardı. Toplantı odalarının adlarını değiştirip “war room” -savaş odası koydular.”
-Evet bir dönem rakiplerimizle tencere tava savaşları yaptık.
-Ben rakiplerim kadar mütecaviz değildim. Başlangıçtaki rekabet kötü bir rekabet değildi, öyle devam etmeliydi. Rakiplerimi hiçbir zaman ticari anlamda kötülemedim. “
-Medya dünyasındaki insanların egoları daha yüksek.
-Beni içeride tutan yargıç şimdi Ergenekon’un avukatı…
-Medya bana infaz yaptı. Biz de başkalarına infaz yaptık. Bugün de infaz yapılıyor. Şu anda şike soruşturmaları nedeniyle futbolcular da bu durumda…
-Bana infaz yapıldığında, iç hesaplaşmalar yaşamaya başladım. Ulvi sebepler aradım. İlahi adalet düşüncesi beni rahatlattı.
-Bazı şeyleri hak etmemiş olmam mümkün değil.
-Basın patronlarının basın dışında bir iş yapmamaları lazım.
“-Siyasi vesayetle uğraşırken medya işini doğru düzgün yapamıyorsunuz. O boşluğu siyasiler dolduruyor.
-Etibank’ı almamda siyasilerin de rolü oldu. Hükümetten teşvik gördüm. Etibank’ı Cavit Çağlar’a tek başına vermek istemediler. Siyasetçiler ve kamu, İnterbank’ın durumunu benden gizledi.
-Bankacılık sevdiğim bir iş değildi.
-8 senede büyük bir değişim gösterdim.
-Pişmanlıklarımda ve özürlerimde samimiyim.
-Keşke bütün gazeteler para kazanmak için çıkarılsa. Gazetecilik iş olsa…
-Bilerek ve isteyerek haksızlık yapmadım.
-Doğan Grubu gazetelerinin değişme imkanı yok. Okuyucu baskısı yüzünden köşeye sıkıştılar. Değişemezlerse, böyle devam ederler. Hürriyetin elindeki imkanlarla bugün birkaç milyon satması lazım.
“En mutlu anlarım ‘pardon’ dediğim anlar.
“En çok Sabah’tan ayrılmak beni üzdü.
“Rahatladım, insanları seviyorum.
“Londra’da oyunculuk eğitimi almadım.
“Gazete sahipleri olarak Erenekon olaylarının farkındaydık. Bu olaylar 60 yıldır oluyordu.
“Mezar taşımın üstüne “Eyvah Eyvah” yazılmasını isterim.

MEDYARADAR/ÖZEL