29 Eki 2010 08:49 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:45

DİNÇ BİLGİN KENDİ BANKASINDAN KREDİ ALIP ÖDEMESEYDİ NE OLURDU DÜŞÜNSENİZE?

Bir zamanların dişli medya patronu, Sabah ve atv'nin sahibi. Etibank'ı satın alıp zimmetine para geçirmekle suçlanıyor.

Dinç Bilgin: Kıdemli sanık

Dava neredeyse on senedir devam ediyor. Yirmi civarında yargıç ve mahkeme değişti. Ama yargılamanın ne zaman biteceği belli değil.
Dava konusu Etibank. Baş sanık Dinç Bilgin. Bir zamanların dişli medya patronu, Sabah ve atv’nin sahibi. Etibank’ı satın alıp zimmetine para geçirmekle suçlanıyor.
Bilgin on yıldır birçok temel hakkından mahrum yaşıyor. Evi dahil bütün malı mülkü satıldı. Yurtdışına çıkması, mülk edinmesi yasak, banka hesabı açma olanağı yok.
Bilgin Etibank’ı 1998’de işadamı Cavit Çağlar’la birlikte özelleştirmeden satın almıştı. Banka’ya 2001 ekonomik krizinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) el koydu. Bilgin Londra’daydı. Kendi isteğiyle İstanbul’a geri döndü. Gözaltına alındı ve hapiste aylar geçirdi.

TMSF atv, Sabah ve diğer yayınları 5 Aralık 2007’de 1,1 milyar dolara sattı. Bilgin’in mal varlığından yapılan diğer satışlarla da 300 milyon dolar gelir elde etti. Bu meblağlar, Bilgin’in devlete olan borçlarının neredeyse iki katı idi.
Ama ona bu güne kadar bir kuruş para verilmediği gibi ibra edilmedi ve hakkında açılmış olan dava geri çekilmedi.
Yaklaşık 22 ay önce TMSF’nin o zamanki patronunu aramış ve ondan şunları duymuştum: “Prensip olarak Dinç Bilgin’i ibraya karar vermiş durumdayız. atv Sabah’ın satışıyla TMSF’ye olan borçlarını kapatmış oluyor. Bizim için en başarılı tasfiyelerden biri olmuştur. Elimizde kalan, varlığı olmayan şirketlerini de ona devredeceğiz. Birkaç aylık süreçte bitmiş olacak. Birkaç ay önceden önce bitebilir bile diyebilirim.”
İbra “temize çıkarma, aklama anlamına” gelir. Halk diliyle, “helalleşme.”

Ama Bilgin ne ibra oldu ne de onunla helalleşildi.
2001 ekonomik krizinde yirmiden fazla patron bankasının anahtarlarını TMSF’ye teslim etti. Bunların içinde sadece iki kişi, devlete olan borçlarını ödedi. Bilgin ve Mehmet Emin Karamehmet.
Bunun yargı ve idarenin gözünde bir değeri yok mu?

Çalık’ın ödeme zamanı
Anlaşılan yok. Neden peki? Ne biçim bir ülkede yaşıyoruz ki borç takanla borcunu ödeyen arasında bir fark yok? On yıl süren bir davanın yargı değil infaz olduğunun kimse farkında değil mi?
Böyle ilkelliklere nasıl tahammül edilebilindiğine şaşırıyorum. Kimsede adalet duygusu, insaf, medeni cesaret, hatta doğru ile yanlışı ayırt edebilme yeteneği kalmadı mı? Ümitsiz vakıa mıyız?
Eskileri hatırlamışken...
5 Aralık’ta Sabah, atv ve diğer eski Bilgin medya kuruluşlarının işadamı Ahmet Çalık tarafından satın alınmasının üçünü yılı dolacak. Çalık bu satın almayı yapmak için iki devlet bankasından, Vakıfbank ile Halkbank, 750 milyon dolar borç almıştı. Beş yüz milyon dolar da medya grubuna ortak aldığı Katar tarafından sağlanmıştı.
5 Aralık’ta veya o civarlarda kredinin üç yıllık ödemesiz süresi sona erecek ve ödemeler başlayacak. Eğer, tabii, ödemesiz süre uzatılmadıysa.
Kendi bankasından üç yıl ödemesiz 12 yıl vadeli kredi alsaydı Dinç Bilgin’e ne yaparlardı insan düşünmek bile istemiyor.

Metin Münir / MİLLİYET