Dilipak'tan Gülen'e en ağır yazı; Ergenekon ve Balyoz bir yalandı!
Abdurrahman Dilipak öyle bir yazı yazdı ki içinde Fethullah Gülen de var, Ergenekon-Balyoz da!
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak'ın bugünkü yazısının
temelinde yine Gülen cemaati vardı ancak yazısında bir de
Ergenekon-Balyoz operasyonlarıyla ilgili bomba bir iddia ortaya
attı.
"Türkiye’de hiç bir zaman “Derin Devlet”in üzerine gidilmedi" diyen
Dilipak Ergenekon ve Balyoz operasyonlarında ılımlı İslam projesine
karşı çıkan Kemalist-ulusalcı kanadın tasfiye edildiğini ifade
etti.
Ilımlı İslam projesinin temeline de Gülen cemaatini koyan Dilipak,
bu yapının bir Mehdiyet hareketi olduğunu söylemekle kalmadı
Gülen'in bedduasının kendisine döneceğini ifade etti ve Gülen'in
işinin artık çok zor olduğunu ifade etti.
İşte o bomba iddialar:
KEMALİST ULUSALCI KANAT TASFİYE EDİLDİ
Baştan başlayayım. Türkiye’de hiç bir zaman “Derin Devlet”in
üzerine gidilmedi. Derin devlet olduğu yerde duruyor.. Peki yapılan
neydi, Ergenekon ve Balyoz davası, derin devlet tasfiye ediliyormuş
gibi bir hava uyandırmak için yapılan bir psikolojik harpti.. Olan
ise, Derin devletin söz dinlemeyen çocuklarının tasfiyesinden
ibaretti.
O söz dinlemeyenler kimdi? Onlar, ılımlı İslamcıların sisteme dahil
edilmesine karşı çıkan Kemalist-ulusalcı kanat.
ERGENEKON-BALYOZ YALANDI
Yani Ergenekon ve Balyoz bir yalandı.. Gerçek bir operasyon
değildi. Ilımlı İslamcıların önündeki engellerin kaldırılması ve
sisteme enjekte edilmesine karşı çıkanların kontrol altına alınma
operasyonu idi.
Kemalist ulusalcı kanat, İslam’a karşı sopa politikasını savunuyor.
Ama uluslararası sistem, İslam’a ve Müslümanlara rağmen bu bölgede
varolamayacaklarını düşünüyorlardı. Onun için bunların da sistem
içine alınması gerekiyordu. Dahası, sisteme dahil olan İslamcılar,
dünyadaki Müslümanlara model olarak gösterilerek Müslümanların din
algısı dönüştürülecekti.. Euro standartlarına indirgenmiş seküler
bir İslam algısı Türkiye üzerinden pazarlanacaktı.. Bu algının
dışında kalanlar ise terörist ilan edilecekti..
CEMAAT ÜZERİNDEN YAPIYORLAR
Şimdi bu yapı deşifre oldu.. Bu komplo da.. Bugün iktidara ayar
çekmek isteyenler, dün derin devlet eli ile askerler üzerinden bu
işi yapıyorlardı, bugün “cemaat” üzerinden polis içindeki paralel
devlet üzerinden aynı şeyi yapmak istiyor..
İHH'YI TERÖR ÖRGÜTÜ İLAN EDECEKLERDİ
Bu iş gelinen noktada ağlamayla, bedduayla çözülecek bir sorun
değil.. Yok Müslümanlar arası bir çatışma var, arabuluculuk yapalım
meselesi hiç değil.. Hesaplaşma uluslararası sistemle iktidar
arasındaki bir hesaplaşma. İslam’a, Müslümanlara, iktidara karşı
“Topyekûn bir savaş” sözkonusu! Dün bunu BÇG, Ergenekon, Balyoz
üzerinden yapıyorlardı, bugün cemaat içindeki bir hücre üzerinden
yapmaya çalışıyorlar..Operasyon başarılı olsaydı, İHH başta olmak
üzere insani yardım örgütlerini terör örgütlerine yardım ediyor
bahanesi ile hedefe koyacaklar, yöneticilerini tutuklayıp, mali
kaynaklarına el koyacaklardı..
Bu operasyon Türkiye’ye yatırım için gelen para girişini durdurmak,
mevcut içerideki paraların kaçışını hızlandırmak ve Türkiye
üzerinden İslam dünyasına dağıtılan yardımları kontrol altına
almayı hedefleyen uluslararası bir komplo idi..
Evet, derin devlet durduğu yerde duruyor.. İşin içinde yine ABD,
İngiltere ve İsrail var. Göz ucu ile Fransa ve Almanya’yı da takip
etmek gerek.. Zaten biliyorsunuz, Almanya hepsinin karması..
GÜLEN'İN İŞİ ÇOK ZOR
Gülen öyle bir beddua etti ki, öfkesi kontrol edemediği için bütün
“hoşgörü” birikimini bir hamlede bitirdi.. Onun şunu bilmesi gerek,
hedefine ulaşmayan “lian”, sahibine geri döner! Hani Allah (cc)
“Dualarınız olmasa ne işe yarardınız ki!” diyor da, Allah’ın
resulü, “Kabul olmayan duadan Allah’a sığınırım” diyor ya! Şimdi bu
zatın işi çok zor!
Sakın, Hz. İsa aleyhisselamı, Hz Peygamberin çocuğu ilan eden bu
zat, bir şefkat tokadına muhatap olmasın, Resulü zişanı Türkçe
olimpiyatlarına konuk eden muhteremin sofraya koyduğu boş tabak ve
serdirdiği boş yatak hep boş kalacak gibi.. Tıpkı, yıl başındaki
Noel çamları gibi.. Biliyorsunuz, Mesih’in geri dönüşü, Hıristiyan
inancında bir çam ağacına olacak. Noel çamını süslemek, onun
doğduğu kabul edilen günü, Hıristiyan adetinde “Ey İsa, bak çam
burada, bizim evimize gel” demektir. Çam onun için süslenir.. Yok
böyle bir şey ama, Mesih gerçekten gelecek olsa, o domuz kokulu,
alkol ve işret dolu sofraları görse herhalde onların evine misafir
olmak değil, yüzünü çevirir giderdi.
CEMAATİN KUZULARI KULLANILDI
Bu arada Cemaat denen yapı, bir saflardan, bir de kurtlardan
oluşuyor. Türkçe olimpiyatlarında Erdoğan’ı coşku ile
alkışlayanlar, o gün de varolan derin hesaplaşmanın hiç farkına
varmadılar.. Zaten böyle olmasalar da, bir avuç kurt, kripto adam,
bu kuzuları bu kadar kolay istismar edemez, kullanamaz,
yönetemezlerdi..
GÜLEN HAREKETİ MEHDİYETTİR
Gülen hareketi bir “Mehdiyet hareketi” biliyorsunuz! Ona göre,
Mehdilik şahsa değil, tüzel kişiliğe aittir ve o tüzel kişilik de
“Cemaat” denen yapıdır.. Ve tabi Cemaat hareketinin kanaat önderi
de kendisidir.. Yani tartışılan zaten manevi tecellilerin
merkezinde yer alan bir kişiliktir..
İşin içinde bir de İran var. Ahmedi Nejat da Hüccetiyeden biri.
Onların da Mehdiyet inanışı var. İşin derununda bu para
tartışmaları içinde İran’ın Mehdisi ile Türkiye’nin Mehdisi
arasında örtülü bir hesaplaşma da yok değil. Batılıların Mesih’i de
işin içine girince, Dan Brownluk bir Turkish Oppus Dei hikayesi
çıkar bu işin içinden. Aman, ne olur siz bu arada aklınıza mukayet
olun! Şaka, her şey kendi tabi mecrasında ilerliyor. Şok dalga
atlatıldı, süreç deşifre oldu.. Bugün iktidar daha güvende.. Şimdi
ava gidenler düşünsünler! Selam ve dua ile..