Dilipak'tan bomba iddia: Can Dündar ve Erdem Gül her an yeniden tutuklanabilir
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Türkiye’de ve Ortadoğu’daki gelişmeleri yorumladığı yazısında, yakın dönemde sıcak gelişmeler yaşacağını ileri sürdü.
Dilipak, Can Dündar ve Erdem Gül’ün yeniden tutuklanabileceğini
iddia ederken, Gezi Parkı eylemlerine benzer yeni eylemlerin
yeniden başlayabileceğini ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ve
çevresine yönelik 17 Aralık benzeri operasyonlarında
yapılabileceğini söyledi.
Dilipak’ın bugün ‘’Dikkat dikkat’’ başlığıyla yayımlanan yazısı
şöyle:
Bölgede ve Türkiye’de süreç hızlanacak..
PKK ve türevleri, paralel yapı ve destekçileri köşeye sıkıştı..
Önümüzdeki günlerde bu konuda sürpriz gelişmeler yaşanabilir..
PKK ve yandaşlarına içeride ve dışarıda yeni operasyonlar
kapıda.
İran’da seçim sonrası yeni bir durum çıktı ortaya. Irak’ta Musul’a
yönelik yeni bir operasyon her an başlayabilir..
Suriye cephesinde de yeni gelişmeler söz konusu. Şii kartı, PYD
kartı, Esed, DAEŞ hepsi masada.. Bundan sonra hiçbir konuda hiçbir
şey eskisi gibi olmayacak..
ABD ve batılılar eteklerindeki taşı döktüler. Rusya da kararını
vermek zorunda. Ankara kararını zaten aylar öncesinden verdi. Hatta
başından beri Ankara’nın yol haritası belli.
Bu arada paralel yapı hakkındaki operasyonlar şiddet ve derinliğini
artıracak. Can ve arkadaşının cezaevinden çıkması onlar için yeni
talihsizliklerin başlangıcı olabilir.. En azından her an yeniden
tutuklanabilirler.. Yeni bilgi ve belgelerle daha ağır suçlamalara
muhatap olabilirler.. Zaten bu karar vesilesi ile AYM de ciddi bir
yara aldı. Ve bu tartışma, emsal olması ihtimali çerçevesinde
tartışılmaya devam edecek.. Bugün için AYM tartışması Can’ın
özgürlüğü ile ilgili haberlerin önüne geçmiş durumda. Bütün bu
tartışmalar sanıkların lehine bir kamuoyu veya o yönde bir sürece
hizmet etmiyor..
Birileri önümüzdeki günlerde yine yerli ve yabancı Gezi bileşenleri
üzerinden üniversite ve büyükşehirlerde yeni bir eylem hazırlığı
içindeler ama özellikle 28 Şubat tartışmaları onların umudunu
tüketti.. 19. yılında 28 Şubat’ın bu kadar etkili bir şekilde
gündeme oturması o çevreleri ürküttü.
Haber vereyim, gelecek sene 20. yıl, çok daha etkili şekilde gündem
olacak.. Böyle giderse 25. yıl daha kapsamlı programlarla anmaya
vesile olacak.
28 Şubat’a ilgi biraz da yargılama süreci ile ilgili olarak
toplumun bu davanın savsaklandığı yönünde bir izlenime sahip
olması. Dava böyle devam edecek olursa, hemen bir karar verilse
bile temyiz aşaması ile birlikte gelecek sene de yine gündemde
olacaktır, o zaman yargı da bu tartışmaların hedefinde
olacaktır.
Bu ne biçim bir dava ise, ne media, ne sermaye, ne brifingli suça
ve suçluya yardım ve yataklık eden, sürecin marka isimleri,
STK’lar, hiçbiri yok ortada.. Ben şimdiden uyarıyorum..
Tekrar bugüne dönecek olursak, birileri sadece birçok ilde birden
yeni bir Gezi provokasyonu hazırlığı içinde değil, terör örgütleri
de hazırlık yapıyor. Yani yine Türkiye topyekûn bir saldırı ile
karşı karşıya..
Bakarsınız bugünlerde İstanbul, Ankara gibi şehirlerde paralel
yapının emniyet içindeki, yargıdaki uyuyan hücreleri harekete
geçip, 17 Aralık misali, AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanının yakın
çevresinden birtakım isimlere, bazı STK’lar, kanaat önderleri,
media, bürokrat ve siyaset adamlarına, belediye ve çalışanlarına,
belediye şirketlerine, bazı STK’lara, iş yapanlara operasyon
düzenlemişler. İhbar mektupları, ses kayıtları, görüntüler,
düzenlenmiş belgeler, paralel yapı için bunlar zor işler değil.
Arkada MOSSAD, CIA gibi destekleriniz varsa sorun değil. Bakarsınız
bir hacker grubu bunları internetten yayınlamış.
Canlı bombalar, bomba yüklü araçlar konusunda artık ciddi bir
duyarlılık söz konusu. Ama yine de dikkatli olmak gerekiyor.
Türkiye kararlılık ve cesaretle yoluna devam ediyor.. PYD konusunda
müttefiklerin ikiyüzlülükleri, NATO içindeki çatlak sesler aslında
batılıların gerçek yüzlerini görmek ve milli çözümler için elimizi
çabuk tutmak için ciddi bir fırsat oluşturuyor.. Kötü komşu insanı
kap kacak sahibi yapar misali tehditler ve müttefiklerin ikiyüzlü
tutumları bu yönde çabaların artırılması ve hızlandırılması için
olumlu bir etki sağlıyor.
Bu ahval ve şerait altında Türkiye’ye karşı hasmane tutum içindeki
örgütler, bağlantılı kişi, kuruluş ve devletlerin ilişkilerinin
ortaya çıkması, hem milletin gerçeklerin farkına varması, hem de bu
hareketlerin içindeki birtakım unsurların bazı gerçeklerin farkına
varması için ciddi bir fırsat oluşturuyor. Hatta bu durum, diğer
ülkeler ve halklar için de bir ibret dersi oluşturuyor.
Dikkat, süreç hızlanıyor. Daha sabırlı, daha dikkatli, daha akıllı
olmak zorundayız.. Bütün olumsuzluklara rağmen, düşmanlarımız çok
daha kötü durumda. Bizim için gelecek günler geçen günleri
aratmayacak, ama onlar için gelecek günler geçen günleri aratacak..
Gelişmeler doğru yönde ileri doğru.
Selâm ve dua ile..