İngilizceyi çok iyi konuştuğunu biliyorum. Ama bir süre önce yurtdışında İngilizce yaptığın bir röportaj sosyal medyada gündem olmuştu... Orada ne yaşandı?
Aslında bana sorulan soru da İngilizce gramere uygun değildi. Sadece birkaç kelime söylediler, anlamadım, kendimce şaka yapmaya çalıştım. Zaten uzun bir röportajdı, sadece o kısmı koymuşlar. Ne yapayım, bu da bir anı oldu (gülüyor).
Bunca yılın ardından okuduğun yorumlar ya da bu tip olaylar hâlâ seni çok etkiliyor mu?
İşe ilk başladığım zamanlar çok etkileniyordum. Şimdi okuyorum ve geçip gidiyor. ‘Derin kalınlaşıyor’ derler ya, öyle bir şey sanırım. Cümlelerin altını çiziyorum
15 yaşında ‘Güneşi Annem Sanırdım’ adlı ilk şiir kitabını çıkarmışsın. Şöhret, popülerlik senden okuma ve yazma sevdanı aldı mı?
Yok, hatta her gün okumaya çalışıyorum. Set aralarında, seyahatlerde...
Erkek arkadaşın Thor’la birbirinize edebiyat üzerine tavsiyeler verir misiniz?
Evet, mesela bana İzlandacadan çevrilmiş ‘Kar Körlüğü’ (Ragnar Jonasson) romanını önerdi. Şu sıralar en sevdiğim yazar John Berger’in ‘Hoşbeş’ kitabını okuyorum. Yazmaya da devam ediyorum.