Hep güzel miydin böyle?
Hayır, değildim. Ortaokulda gözlüklerim, dişlerimde tellerim vardı. Saçlarım örgüydü. Tam bir nerd’düm (inek öğrenci). Ama şunu anladım, ben hayatta istediğim her şey olabilirim. İnsanların belli kalıpları var. Mesela ‘bunu giyiyorsan entelektüel birikimin olamaz’ gibi. O kalıpları yıkmaya çalışmaktan da yoruldum. Artık bir şey yapmıyor, sadece hayatımı yaşıyorum.
Geçen hafta Cannes’daki bir partiye Türkiye’nin onur konuğu olarak katıldın. Nasıldı Cannes macerası?
Magnum’la geçen sene reklam kampanyamız vardı. İki senedir pandemi yüzünden Cannes’da etkinlikler yoktu. Bu sene markanın yeni ürünü ‘Düet’ için düzenlediği partinin konuğu olarak oradaydım. İki gün çok yoğun, dolu dolu ve keyifli geçti. Şarkıcı Kylie Minogue ve DJ-prodüktör Peggy Gou ev sahipleriydi; onlarla tanıştım. İkisi de çok tatlıydı.
Peki, başka projelerin var mı?
Dijital platform için bir Film çektik. Yeni sezonda bir ana kanalda dizim olacak. Ekranda görmeye çok da alışkın olmadığımız, çok katmanlı, güçlü bir kadın karakteri canlandırıyorum. O iş beni çok heyecanlandırıyor. Bir de bağımsız bir sinema filminde rol aldım.
Şöhret, hayatını nasıl etkiliyor?
Çok düşünmemeye çalışıyorum.
Neden?
Çok içine girince değişmeye başlıyorsun. Bunu yaşayan ve değişen insanlar da gördüm. Bana göre hep ayakların yere basmalı. Ben kendi özümü kaybetmeden iyi bir insan olmaya çalışıyorum.