''DEVLET DİNDAR NESİL YETİŞTİREMEZ!'' TÜRKÖNE ERDOĞAN'A SERT ÇIKTI!
Yazar Prof. Dr. Mümtazer Türköne: Devlet eliyle dindar nesil yetişmez. Çünkü devlet neyi elini atarsa çürütür
Samsun Aydınlar Ocağı tarafından düzenlenen ’İdeolojilerin Dünü ve
Bugünü’ adlı konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr.
Mümtaz’er Türköne, din derslerinin devlet eliyle verilmesinin
çocukları dinden soğutacağını söyledi.
İl Müftülüğü Konferans Salonu’nda gerçekleşen konferansta Türköne,
1912 yılında Balkan Savaşları’na katılmış olan dedesinin ideolojiye
bakış açısıyla bugünkü neslin ve 2012 yılındaki gençlerin bakış
açılarından örnekler verdi. Türköne, çok keskin ideolojilerin
devreye girdiği zamanlarda toplumun kamplara ayrıldığını, gerçek ve
hayaller arasında derin uçurumlar olduğunu belirtti. Türkiye
çevresindeki coğrafyada yaşanan Arap Baharı devriminden örnekler
veren ve Türkiye’de İslamcılığın bittiğini, sebebinin ise
İslamcıların iktidar olmasına bağlayan Prof. Dr. Türköne,
İslamcılığın muhalif bir hareket olduğunu, bu sebeple bunu
savunanların iktidar olmasıyla İslamcılığın ortadan kalktığını
kaydetti. Konuşmasının ardından Yazar Prof. Dr. Mümtaz’er Türköne
sorulan soruları cevaplandırdı.
"DEVLET ELİYLE DİNDAR NESİL YETİŞMEZ"
Başbakan’ın söylediği ’Dindar nesil istiyoruz’ açıklamasından yola
çıkılarak sorulan bir soruya “Devlet eliyle dindar nesil
yetiştirilemez” cevabını veren Türköne, ülkede her alanda gelişme
sağlandığını, ancak eğitimde mesafe kat edilemediği düşüncesini
yineledi. Okullarda okutulan din dersinden örnek veren Prof. Dr.
Mümtaz’er Türköne, kendisinin dönüp geçmişine baktığında, dini
mahallesindeki camide düzenlenen yaz kursunda öğrendiğini, bunda da
oradaki müezzini çok sevmesinin büyük katkısı olduğunu
belirtti.
Okulda din dersinin seçmeli olduğunu, kendisinin de seçtiğini,
ancak hiçbir şey öğrenemediğini sözlerine ekleyen Mümtaz’er
Türköne, şöyle konuştu: "Çünkü devlet neye elini atarsa çürütür.
Dindar nesil istiyorsanız devleti bu işten uzak tutacaksınız.
Türkiye’de her şey yoluna giriyor, ama eğitim bir türlü girmiyor.
Çünkü devlet veriyor. Şimdi yeni anayasa yapılıyor. Yeni Anayasa
Uzlaştırma Komisyonu, Meclis’te çalışıyor. Bütün siyasi partiler
Anayasanın 24. maddesiyle ilgili uzlaşmışlar. Anayasanın 24.
maddesi ’Din ve vicdan hürriyeti’ diye üst başlığı olan bir madde.
Orada şöyle bir ifade var: ’Din eğitimi ve öğretimi devletin
denetimi ve kontrolü altında yapılır.’ Yeni anayasada uzlaşmışlar,
bunu kaldırmışlar. Artık din eğitimi ve öğretimi devletin kontrolü
altında yapılmayacak demektir. Bu çok önemli bir gelişme ve doğru
bir gelişme. Ben Türkiye’de devlet eksenli din tartışmalarının
çoğunun bu ülkeye de, dine ve dindarlığa da zarar verdiğini
düşünüyorum. Devlet bu işlerden elini eteğini çekerse bu toplum
kendi dinini ve diyanetini bir akide bütünlüğü içinde sürdürecek
sağduyuya ve aklıselime sahiptir. Devletin bu işlerden elini
eteğini çekmesi gerekiyor. Ben imam hatiplerle ilgili gayretin de,
imam hatiplerin yeniden diriltilmesi için girişilen gayretin de çok
doğru olduğunu düşünmüyorum. Çünkü imam hatipler, zamanında çok
önemli misyon üstlendiler ve bunu yerine getirdiler. Artık bundan
sonra yapılacak devleti bu işlerden çekmek ve Anayasa’da
uzlaşıldığı şekilde bu işi topluma bırakmaktır."
"İSRAİL’DE 20 YIL SONRA MÜSLÜMANLAR SEÇİMLE İKTİDARA
GELECEK"
Dünyadaki gelişmeler üzerine her olayın arkasında Yahudilerin
olduğu söylemi ile ilgili soruyu da cevaplandıran Türköne, dünyada
en erken nesli tükenecek olanların Yahudiler olduğu tezinin bu tür
söylemleri boşa çıkardığını söyledi. Gelecekte devletlerin kaderini
nüfus oranlarının belirleyeceğini hatırlatan yazar Prof. Dr.
Mümtaz’er Türköne, Birleşmiş Milletler nüfus departmanın yaptığı
nüfus projeksiyonlarına göre 100 yıl sonra dünyanın nüfusu ne
olacağının bilindiğini, Avrupa’da bunun telaşının şimdiden
yaşanmaya başladığını vurguladı.
2050 yılında Avrupa’nın nüfusunun yaklaşık olarak yüzde 23’ü
Müslümanlardan meydana geleceğini anımsatan Türköne, “Şu anda yüzde
5 - 6 civarında. 22. yüzyıl başladığı zaman yani 2100 yılında
Avrupa’nın yarısının nüfusunun Müslüman olacağı hesaplanıyor. Bu
spekülasyon veya kafadan atma bir tahmin değil, tamamen bilimsel
tahmindir. Birçok milletin nesli tükeniyor. Almanların,
İngilizlerin, Fransızların, İtalyanların, Rusların nüfusları
azalıyor. Şu anda hep eksideler, bu eksi giderek devam edecek. Bir
yandan nüfus azalıyor. Diğer taraftan insan ömrü uzuyor. 2000
yılından sonra doğan çocukların yaklaşık olarak yüzde 10’unun 22.
yüzyılı göreceği tahmin ediliyor. Yani 100 yıldan fazla
yaşayacaklar. Bir yandan nüfusları azalıyor, bir yandan da yaşam
süresi uzuyor. Bu da demek oluyor ki genç nesli olmayan ülkelerin
başları çok ciddi anlamda beladadır. Bizim nüfusun da geleceği çok
parlak değil. Ekside de değiliz ama Türkiye’nin nüfusu gelecekte
100 milyon olmuyor. 98 milyona kadar çıkıyor, ondan sonra düşüyor.
Bizim de gelecekle ilgili çok ciddi nüfus problemimiz var.
Yahudilerin nüfusu bütün dünyada azalıyor. Dünyada en erken nüfus
nesil tükenme problemini Yahudiler ve İsrailliler yaşayacak.
İsrail’in nüfusunun yüzde 16’sını Müslümanlar meydana getiriyor.
Kendi halinde bıraktığınızda yaklaşık olarak 20 yıl sonra serbest
seçimlerde Müslümanlar İsrail’de iktidara geliyorlar. Çünkü nüfusun
çoğunluğu onların oluyor." diye konuştu.
Konferansa İlkadım Kaymakamı Ahmet Narinoğlu, İlkadım Belediye
Başkan Yardımcısı Ahmet Seven, İl Genel Meclisi Başkanı Mustafa
Karakurt, Samsun Aydınlar Ocağı Başkanı Doç.Dr. Metin Yılmaz,
yönetim kurulu üyeleri, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.