Devlet Bahçeli'den sert Koza İpek tepkisi: Edepsiz bir hareket
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanması ve Kanaltürk ile Bugün TV'nin yayınlarının kesilmesine tepki gösterdi.
Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanması ve Kanaltürk ile Bugün TV'nin yayınlarının kesilmesine tepki gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Basın emekçilerini tedirgin etmek çok edepsiz bir harekettir. Kabulü mümkün değildir. Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanı'nın eğer Saray örgütleri tarafından bunu yönlendiriyorsa müdahil olsun. Hala Başbakanlık sorumluluğu Recep Tayyip Erdoğan da değil, bütün yetki Başbakan'da. Polis gücünü oradan çekmeli. Kayyumları kovmalı. Yönetimi uyarmalı. Faaliyetlerini devamını basın özgürlüğü çerçevesinde sürdürmelidir. Bu tür davranışlar Türkiye'de kin ve nefret tohumları saçar. Ülkeyi ortak yönetme kabiliyetini sıfırlar. Bu akşam buna son vermeleri gerekir" diye konuştu.
"HDP'nin söylemleri, PKK'nın siyasallaşmış uzantısı olduğu için MHP flu bakıyor"
Star TV ve NTV ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 1 Kasım seçim sonuçları ve olası koalisyon görüşmelerine ilişkin şunları söyledi:
"4 temel ilkemizi koruyoruz. Benzer bir tablo ortaya çıktığı zaman Halkın Demokrasi Partisi'nin dışında TBMM'de temsil edilecek olan partiler eğer bu 4 şartı kendileri de benimser ve özümser ise milletimizi iktidarsız bırakmayacak bir fedakârlığın öncüsü olabiliriz. Bir koalisyonun kurucusu veya ortağı olabiliriz. Türkiye'de yaşayan ve Kürtçe konuşan bin yıllık kardeşlerimizin herhangi bir partiyi tercihi son yıllarda da Halkın Demokrasi Partisi'ne yaptıkları tercihe saygı duyuyoruz. Ancak Halkın Demokrasi Partisi'nin bugüne kadar uygulamaları, söylemeleri PKK'nın siyasallaşmış bir uzantısı olduğu için MHP, flu bakıyor. Bir koalisyon ortamı olduğu zaman Halkın Demokrasi Partisi'ni dışarıda bırakmak kaydıyla bir koalisyon arayışı içinde çok net olabiliriz."
CHP-MHP koalisyonu ihtimalini değerlendiren Bahçeli, "CHP ile MHP'yi koalisyona götürebilecek bir düşünce ortaya atıldığı zaman Başbakanlığı Bahçeli'ye bırakacağı sözü çok yanlıştır. Böyle bir rüşveti alarak MHP koalisyona giremez. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu çok iyi niyetli yapıcı düşüncelere sahip birisi. Böyle bir hata kimler tarafından düşünüldü ona bakmak lazım. MHP çocuk değil. Çin'den gelen yeni bir oyuncak gibi Başbakanlığı bize vererek hükümet olmaz" dedi.
"Sayın Başbakan yalandan bir başbakan olması nedeniyle çok yalan konuşuyor"
Koalisyon görüşmeleri sırasında yanında bulundurduğu siyah çanta üzerinden devam eden tartışmalara ilişkin Bahçeli, "Sayın Başbakan yalandan bir başbakan olması nedeniyle çok yalan konuşuyor. Bu çanta açılmıştır. Sıra salmak amacıyla bizden randevu talep etmişlerdir. 32 gün içerisinde sonuç alınmamış. Süre tükenmek üzere. Herhangi bir hazırlıklarının olmadığını kamuoyundan öğreniyoruz" diye konuştu. Bahçeli şöyle devam etti:
"Ak Parti'nin Merkez Yönetim Kurulu'nda, gayri resmi olarak yapmış olduğu bir ön çalışmanın özetidir. Konu bir ön çalışma. Bu belge sağlıklı bir belge ise; demek ki CHP ile olan görüşmelerini 13'ünde tamamlamışlar. 14'ünde bizden randevu talep etmişler. Erken seçim kararı almak istiyorlar yani. Şimdi bu belge geçerli ise, buna yalan derlerse söyleyecek bir söz yok. Buna da yalan diyeceklerdir. MHP'den randevu istemişler ama o gün de TBMM'yi de 15 Ağustos'ta toplantıya davet etmek üzere bir de program yapmışlar. Demek ki MHP ile olan görüşmede herhangi bir hükümet kurma düşüncesi yatmamaktadır."
"Gülen cemaatinin 12 yıla yakın süre AKP ile çalışmasını gözardı ederek..."
Koza İpek Grubu'na kayyum atanması ve gruba ait Kanaltürk ile Bugün TV'nin yayınlarının kesilmesiyle ilgili bir soruya ise Bahçeli, şu yanıtı verdi:
"Paralel yapı dedikleri Fettullah Gülen harekatı olarak toplumda görülmüş. Gülen cemaati olarak algılanan bir topluluğun 12 yıla yakın bir süredir bugünkü AKP ile birlikte çalışmasını göz ardı ederek değerlendirme yapmak bazı konuları farklı yönlere çekmek olur. Bazı kararların alınmasında bu beraberlik etkili olmuştur. Bu nerede, neden kopmuştur? Bunu da bilen yok. Bunu kurutmak istiyor. Bunu kuruturken de çevreleri veya içinde bulunanlar ile hala etkinlikleri varsa onları da yok etmek istiyor.
"Başbakan, Cumhurbaşkanı'nın saray örgütleri tarafından yönlendiriyorsa müdahil olsun"
Türkiye'de basın hürriyetini, Anayasanın 30. Maddesini özelikle çiğneyerek kayyum tayin ederek istihdam üreten İpek Holding'in 22 kurumunu tamamen yok etmeyi hedeflemek bu arada seçime 3,5 gün kala medyanın varlığını ortadan kaldırabilecek davranışlar ile polis gücü ile bir binayı basmak, bütün çalışanları basın emekçilerini tedirgin etmek çok edepsiz bir harekettir. Kabulü mümkün değildir.
Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanı'nın eğer saray örgütleri tarafından bunu yönlendiriyorsa müdahil olsun. Hala Başbakanlık sorumluluğu Recep Tayyip Erdoğan da değil, bütün yetki Başbakanda. Başbakan şu ana kadar herhangi bir değerlendirme yapmamıştır. Konuya Anayasanın 30. Maddesi gereği müdahil olmalı. Polis gücünü oradan çekmeli. Kayyumları kovmalı. Yönetimi uyarmalı. Faaliyetlerinin devamını basın özgürlüğü çerçevesinde sürdürmelidir. Bu tür davranışlar Türkiye'de kin ve nefret tohumları saçar. Ülkeyi ortak yönetme kabiliyetini sıfırlar. Bu akşam buna son vermeleri gerekir."