10 Haz 2017 04:14
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:45
Devlet Bahçeli'den çok sert "damat" açıklaması!
Bahçeli, Arınç'ın damadı Ekrem Yeter'in tahliye olmasının ardından Twitter'dan yaptığı paylaşımda tartışma yaratacak ifadeler kullandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, eski Meclis Başkanı Bülent
Arınç’ın damadının tahliye edilmesine ilişkin olarak, “Adaletten
kurtulmak için ille de meşhur ve mevki sahibi birisinin damadı,
yakını, akrabası, onu bunu mu olmak lazım? Madem bir kişi suçsuz,
niye tutuklanır? Hadi tutuklandı, niye bırakılır? Sanıyorum kripto
eller devrede, kaos emelleri siyasi çemberdedir” dedi.
Bahçeli, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY), bağımsızlık referandumu yapma kararına da, “Buna izin verilemez, buna göz yumulamaz” sözleriyle tepki gösterdi. Bahçeli Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
KARNE AYNADIR
“Bugün 2016-2017 Eğitim ve Öğretim Yılı tamamlanarak yaz tatiline geçildi. Evlatlarımızı karne heyecanı sardı. Kimisi sevindi, kimisi üzüldü. Karne görünüşte bir kâğıt parçası olsa da; bir dönemin özeti, gösterilen çabaların semeresi, çalışma ve mücadelenin sonucudur. Karne aynadır. Aynaya baktığınız zaman kendinizi bazen iyi ve diri; bazen de yorgun ve yılmış görebilirsinizBu insani bir haldir ve de son derece normaldir. Karne parlak veya sönük görülebilir. Notlar düşük ya da yüksek de olabilir. Ama önemli olan azim, başarma iradesi, en iyiyi arama gayretidir.
SUÇSUZ NİYE TUTUKLANIR
Mecazi anlamda da olsa karne sadece okullarda verilmiyor. Hayatın her alanı, her tarafı aslında bir imtihan ve mücadele sahasından ibaret. Mesela adalet karnemize bakalım; adeta damatların kalemiyle kapkara kesilmiş durumda. Kayırma, arkalama, hatır almış başını yürümüş halde. Adaletten kurtulmak için ille de meşhur ve mevki sahibi birisinin damadı, yakını, akrabası, onu bunu mu olmak lazım? Madem bir kişi suçsuz, niye tutuklanır? Hadi tutuklandı, niye bırakılır? Sanıyorum kripto eller devrede, kaos emelleri siyasi çemberdedir.
REZALET, MELANET, İHANET
Milli bekamızın karnesine bakalım, Barzani çetesi 25 Eylül’de bağımsızlık referandumu yapacakmış. Bunun adı rezalet, melanet, ihanettir. Irak’ın toprak bütünlüğünün bozulmasının en ağır yankısı Türkiye’den hissedilecektir. Buna izin verilemez, buna göz yumulamaz. Adalet ve beka karnelerindeki kırık dökükler alarm vericidir. Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşmak zaaflık, zavallılık, zayıflıktır. Uyarıyorum; adalet sönerse, beka yıkılırsa geriye üzerinde ağlaya ağlaya bile olsa telafi ve ikame edemeyeceğimiz bir harabe kalacaktır.”
Bahçeli, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY), bağımsızlık referandumu yapma kararına da, “Buna izin verilemez, buna göz yumulamaz” sözleriyle tepki gösterdi. Bahçeli Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
KARNE AYNADIR
“Bugün 2016-2017 Eğitim ve Öğretim Yılı tamamlanarak yaz tatiline geçildi. Evlatlarımızı karne heyecanı sardı. Kimisi sevindi, kimisi üzüldü. Karne görünüşte bir kâğıt parçası olsa da; bir dönemin özeti, gösterilen çabaların semeresi, çalışma ve mücadelenin sonucudur. Karne aynadır. Aynaya baktığınız zaman kendinizi bazen iyi ve diri; bazen de yorgun ve yılmış görebilirsinizBu insani bir haldir ve de son derece normaldir. Karne parlak veya sönük görülebilir. Notlar düşük ya da yüksek de olabilir. Ama önemli olan azim, başarma iradesi, en iyiyi arama gayretidir.
SUÇSUZ NİYE TUTUKLANIR
Mecazi anlamda da olsa karne sadece okullarda verilmiyor. Hayatın her alanı, her tarafı aslında bir imtihan ve mücadele sahasından ibaret. Mesela adalet karnemize bakalım; adeta damatların kalemiyle kapkara kesilmiş durumda. Kayırma, arkalama, hatır almış başını yürümüş halde. Adaletten kurtulmak için ille de meşhur ve mevki sahibi birisinin damadı, yakını, akrabası, onu bunu mu olmak lazım? Madem bir kişi suçsuz, niye tutuklanır? Hadi tutuklandı, niye bırakılır? Sanıyorum kripto eller devrede, kaos emelleri siyasi çemberdedir.
REZALET, MELANET, İHANET
Milli bekamızın karnesine bakalım, Barzani çetesi 25 Eylül’de bağımsızlık referandumu yapacakmış. Bunun adı rezalet, melanet, ihanettir. Irak’ın toprak bütünlüğünün bozulmasının en ağır yankısı Türkiye’den hissedilecektir. Buna izin verilemez, buna göz yumulamaz. Adalet ve beka karnelerindeki kırık dökükler alarm vericidir. Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşmak zaaflık, zavallılık, zayıflıktır. Uyarıyorum; adalet sönerse, beka yıkılırsa geriye üzerinde ağlaya ağlaya bile olsa telafi ve ikame edemeyeceğimiz bir harabe kalacaktır.”