11 Ağu 2015 22:46
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 17:48
Devlet Bahçeli twitter'dan saydırdı! Ülkeyi yöneten beyler...
Devlet Bahçeli, twitter üzerinden, son günlerde yaşanan terör olaylarına ilişkin değerlendirmede bulundu.
MHP lideri Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çözüm süreciyle ilgili "buzdolabına alındı" sözlerine tepki gösterdi.Ülkeyi yönetenlerin hala anket yaptırarak seçim hesabı yaptığını iddia eden Bahçeli, terörün bitirilmesi için sürecin bitirilmesi gerektiğini söyleyerek HDP'yi eleştirdi. İşte Bahçeli'nin o sözleri;
Devlet Bahçeli, Twitter üzerinden gündemi değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çözüm süreciyle ilgili sözlerini de değerlendiren Bahçeli, sürecin bitirilmesi gerektiğini söyledi. Ülke yöneticilerinin anketlerle seçim hesabı yaptığını da iddia eden Bahçeli, şunları söyledi;
Bahçeli'nin tweetleri şöyle:
"İsanların iyisi gaflete düşmez, nereye giderse doğru yolu arar Doğruyu araya araya bulacağız; akıl, şuur ve irfanla emanete sahip çıkacağız.
Yine diyor ki Yusuf Has Hacip; “Nereye gidersen git, yalnız iyi ol. Soya ve asalete bakma, iyiliği kendinde ara.
” Zahmete katlandık, sıra huzurda. Acıya dayandık, sıra Türk milletinin gücünü göstermede. Boşuna söylememiş Yusuf Has Hacip; “Huzur zahmetle birlikte gelir. Sevinç kaygıyla birlikte gelir.”
Aziz milletim tasalanma, dert etme, üzülme; aziz varlığını canından aziz ve muhterem bilen vatan sevdalıları, Türkiye aşıkları nöbettedir.
Ülkeyi yöneten beyler; Türkiye terörün boyunduruğuna girdi, daha neyle meşgulsünüz? Anket yaptırıp seçim için fırsat kollamak da ihanettir.
Çözüm Süreci buzdolabına alınmış, öyle ifade ediyorlar. Asıl küllenmesi gereken süreçtir, çözümü buzdolabına kaldırmak bozulmasına önlemdir.
Silahları gömerlerse bir gün tekrar çıkarırlar. Eğer silahlar ve silah tutan eller kırılırsa asıl o zaman bahar gelir bu cennet vatana.
Şimdi de deniyor ki, silahların susması değil, gömülmesi lazımmış. Ne var ki gömülen masum evlatlarımızdır, umutlardır, dipdiri hayallerdir.
Analarımız ağlamayacaktı değil mi? Terör sonlanacak, dağlardan çiçekler toplanacaktı, böyle söylenmiyor muydu? Oysaki her söz yalan çıktı.
Nasılsa ortalık boş, siyasi irade meflûç Kurşun atanlara karşı tepkisel imza atılmasını bekleyen safdiller oldukça kan dinmez ölümler durmaz.
Doğuda pusu atıp, batıda kuzu postuna bürünenler; haberiniz olsun, taktığınız maskeler, içine girdiğiniz etekler hiçbirinizi kurtaramayacak.
Barış ya da çözüm terörizmin korunağı, kötülüğün ve kötü emellerin beşiğidir. Bu beşikte çocuklar sallanmıyor, babaları sallandırılıyor.
Barış; tahriş ve tahrif edilmiş, anlam ve içeriği tasfiye edilmiş, aynı zamanda düşmanların eline düşmüş tutsak bir kavramdır. Gerçek bu Yüzsüzlük terörün yüz görümlüğü, arsızlık hıyanetin tutunduğu daldır. Bir yanda barış diyorlar, diğer yanda fistan giyip katliam yapıyorlar.
Barış; şiddet ve cinayetlerin kılıfı olmuş, özgürlük ve demokrasi de şerefsizliğin sığınağı haline getirilmiş. Her şey ters, her şey yanlış.
Nereye kadar bu kirli ve kanlı saldırılar sürecek? Daha kimler toprağa düşecek? Yarın hangi analarımız ağıtlar yakacak, meçhul!
Her gün tabutlar omuzlarda taşınıyor, her gün millet gün yüzü görmemiş felaketler yaşıyor. Hainler, işbirlikçileri koro halinde barış diyor!
Şu ülke tablosuna bakınız; ağlaya ağlaya gözyaşları kurudu, yana yana ciğerler kül oldu. Türkiye dört bir koldan ölüm salgınına tutuldu."
Devlet Bahçeli, Twitter üzerinden gündemi değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çözüm süreciyle ilgili sözlerini de değerlendiren Bahçeli, sürecin bitirilmesi gerektiğini söyledi. Ülke yöneticilerinin anketlerle seçim hesabı yaptığını da iddia eden Bahçeli, şunları söyledi;
Bahçeli'nin tweetleri şöyle:
"İsanların iyisi gaflete düşmez, nereye giderse doğru yolu arar Doğruyu araya araya bulacağız; akıl, şuur ve irfanla emanete sahip çıkacağız.
Yine diyor ki Yusuf Has Hacip; “Nereye gidersen git, yalnız iyi ol. Soya ve asalete bakma, iyiliği kendinde ara.
” Zahmete katlandık, sıra huzurda. Acıya dayandık, sıra Türk milletinin gücünü göstermede. Boşuna söylememiş Yusuf Has Hacip; “Huzur zahmetle birlikte gelir. Sevinç kaygıyla birlikte gelir.”
Aziz milletim tasalanma, dert etme, üzülme; aziz varlığını canından aziz ve muhterem bilen vatan sevdalıları, Türkiye aşıkları nöbettedir.
Ülkeyi yöneten beyler; Türkiye terörün boyunduruğuna girdi, daha neyle meşgulsünüz? Anket yaptırıp seçim için fırsat kollamak da ihanettir.
Çözüm Süreci buzdolabına alınmış, öyle ifade ediyorlar. Asıl küllenmesi gereken süreçtir, çözümü buzdolabına kaldırmak bozulmasına önlemdir.
Silahları gömerlerse bir gün tekrar çıkarırlar. Eğer silahlar ve silah tutan eller kırılırsa asıl o zaman bahar gelir bu cennet vatana.
Şimdi de deniyor ki, silahların susması değil, gömülmesi lazımmış. Ne var ki gömülen masum evlatlarımızdır, umutlardır, dipdiri hayallerdir.
Analarımız ağlamayacaktı değil mi? Terör sonlanacak, dağlardan çiçekler toplanacaktı, böyle söylenmiyor muydu? Oysaki her söz yalan çıktı.
Nasılsa ortalık boş, siyasi irade meflûç Kurşun atanlara karşı tepkisel imza atılmasını bekleyen safdiller oldukça kan dinmez ölümler durmaz.
Doğuda pusu atıp, batıda kuzu postuna bürünenler; haberiniz olsun, taktığınız maskeler, içine girdiğiniz etekler hiçbirinizi kurtaramayacak.
Barış ya da çözüm terörizmin korunağı, kötülüğün ve kötü emellerin beşiğidir. Bu beşikte çocuklar sallanmıyor, babaları sallandırılıyor.
Barış; tahriş ve tahrif edilmiş, anlam ve içeriği tasfiye edilmiş, aynı zamanda düşmanların eline düşmüş tutsak bir kavramdır. Gerçek bu Yüzsüzlük terörün yüz görümlüğü, arsızlık hıyanetin tutunduğu daldır. Bir yanda barış diyorlar, diğer yanda fistan giyip katliam yapıyorlar.
Barış; şiddet ve cinayetlerin kılıfı olmuş, özgürlük ve demokrasi de şerefsizliğin sığınağı haline getirilmiş. Her şey ters, her şey yanlış.
Nereye kadar bu kirli ve kanlı saldırılar sürecek? Daha kimler toprağa düşecek? Yarın hangi analarımız ağıtlar yakacak, meçhul!
Her gün tabutlar omuzlarda taşınıyor, her gün millet gün yüzü görmemiş felaketler yaşıyor. Hainler, işbirlikçileri koro halinde barış diyor!
Şu ülke tablosuna bakınız; ağlaya ağlaya gözyaşları kurudu, yana yana ciğerler kül oldu. Türkiye dört bir koldan ölüm salgınına tutuldu."