06 Mar 2014 21:11 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:58

Derya Sazak ses kaydı için konuştu: Başbakan'ı dinlerken onun adına utandım!

Milliyet'in eski Genel Yayın Yönetmeni Derya Sazak, Artı 1'de Can Dündar'ın programına konuk oldu.

Milliyet Gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Derya Sazak, Başbakan Tayyip Erdoğan ile Milliyet gazetesinin sahibi Erdoğan Demirören arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları hakkında konuştu. Başbakan'ın Milliyet gazetesinde yayımlanan "İmralı zabıtları" başlıklı haberi hazırlayanların kovulmasını istediği ve Demirören’in ağladığı ses kayıtları hakkında Sazak, "Bu nasıl bir gazetecilik. Bu nasıl bir siyaset. Ben başbakanın bu sözlerini dinlerken onun adına da utanıyorum. Ayıp bir şey" dedi.

Derya Sazak'ın Artı Bir televizyonunda yayımlanan "Canlı Gaste" programında Can Dündar'a yaptığı açıklamalar şöyle:

"Aslında bir tarafı ile İmralı tutunakları yayımladığımız gün , Erdoğan'ın, Demirören'i uçaktan aradığını duymuştum. O da ertesi gün o da gelip hayatımda ilk defa dün ağladım demişti.

Bu hakaretleri duymak, ayıp ve utanç verici. Biz ne yaptık ki? Bu notları yayınladık. Bunlar virgülüne kadar doğru çıktı.

Bu nasıl bir gazetecilik. Bu nasıl bir siyaset. Ben başbakanın bu sözlerini dinlerken onun adına da utanıyorum. Ayıp bir şey.

Hiç bir başbakan gerçekleri yazan gazetecilere böyle bir hakaretler yağdırmaz.

Geçen gün de Aydın Doğan hakkında mahkemede ceza aldırma yönünde müdahaleleri var.

9 aydır çalışmıyorum. Bu baskıların sonunda çalışmıyorum. Bunu öğrendiğimde sayın başbakana haber yolladım. 'Yaşı başı ileri, şekeri, var, ağladım diyor, ölümcül şeyler bunlar. Yarın ona bir şey olursa çıkar hepsini açıklarım' dedim. Böyle kan davası mantığı ile nasıl bu yapılır anlamıyorum. Bir yandan 2007 sonrasını hatırlayalım. Buna en büyük destek veren bizleriz.

Toplumsal belleği felç ediyorlar. Ama gerçek yüzleri çıkıyor ortaya.

Başbakanlara yakın oldum. Cumhurbaşkanlarına yakın oldum. Böyle bir şey görmedim. Burada dostane olmayan ağır bir düşmanlık var.

Bunun neresi sabotaj. Bunda aykırı ne var ki?

Umarım doğru değildir."