Üniversitede tek adam rejimi! Dernek üyelerini üniversiteye aldırdı!
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Zülfikar, senatodan yönerge değişikliği için karar aldırdı. Üniversitede bazı birimlere eleman alımı yetkisini kendine verdirtti. Prof. Zülfikar, yıllarca yöneticiliğini yaptığı Türk Hematoloji Derneği yönetiminde bulunan üç arkadaşını kendisine danışman yaptı. Kararlarına karşı çıkanları, ‘Ben Cumhurbaşkanının arkadaşıyım Bana karşı geleni burada çalıştırmam’ diye korkuttuğu iddia edildi.
Medyaradar’dan Ercan Öztürk’ün haberine göre, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Zülfikar’ın skandal uygulamalarına her gün bir yenisi ekleniyor. İstanbul Üniversitesi bünyesindeki Sağlık Kültür ve Spor Dairesi’ne bağlı olan kreşlerde çalışacak personeli bundan böyle Prof. Zülfikar belirleyecek. Kreş yönergesi görevlendirmesinin Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı tarafından yapılacağına dair düzenleme bulunmaktaydı. Prof. Bülent Zülfikar, kendi çevresine yeni kadrolar sağlamak için buraya yapılan görevlendirmeyi sadece rektörün uhdesinde olacağına dair yönergede yer alan maddeyi değiştirdi.
TEK YETKİLİ REKTÖR!
Senatonun 28 Mart 2024 tarihinde yaptığı toplantıda, İstanbul Üniversitesi Kreş ve Gündüz Bakımevi Yönergesinin 18’nci maddesinin birinci fıkrası değiştirildi. Yeni yönergeye göre; ’Birim sorumlusu, Okul Öncesi Eğitim Öğretmenliği veya Çocuk Gelişimi eğitimi ile ilgili alanlarda yüksek öğrenim görmüş meslek elemanları arasından Rektör tarafından görevlendirilir, mevzuat, program ve yönetim kararlarına uygun olarak birimin bütün işlerini düzenlemeye ve yürütmeye yetkilidir’ denildi. Bundan böyle bu birimlere alınacak personele Prof. Zülfikar karar verecek.
BEN CUMHURBAŞKANIN ARKADAŞIYIM!
Rektör Zülfikar, aynı tarihte senato tarafından bir yönergeyi daha değiştirdi. İstanbul Tıp Fakültesi’ne bağlı olan Mediko Sosyal Merkezi Başhekimliğinde görev yapacak olan Başhekimi atama yetkisini senato tarafından kendisine verdirtirdi. Kararda, ‘Madde 3/4 ‘Başhekim’ İstanbul Üniversitesi rektörünce atanır. Sağlık işlerinin koordinasyonu yürütülmesinden sorumludur’ ifadelerine yer verildi. Oysa 2547 sayılı yasaya göre rektör, fakültelere yapacağı görevlendirme ve atama için dekan veya başhekimin önerisini almak zorunda. Bu birime atama yetkisi daha önceden İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı veya başhekimeydi. Prof. Zülfikar, uygulamalarına ve değişikliklere karşı çıkanları cumhurbaşkanı ile tehdit ettiği iddia edildi. Zülfikar’ın yönerge değişikliği öncesinde senato üyelerini, ‘Ben cumhurbaşkanının arkadaşıyım. Kararlarıma karşı çıkanı burada çalıştırmam’ dediği iddia edildi.
TIP FAKÜLTESİNE İLAHİYATTAN ARAMA!
Prof. Zülfikar’ın skandal uygulamaları bununla sınırlı kalmadı. İstanbul Tıp Fakültesi’nde sağlık meslek yüksek okul mezunu, Sağlık yöneticiliği lisans ve yüksek lisansı olan 14 yıllık fakülte sekreterini Ekrem Aydın’ı görevden aldı. Aydın’ın yerine ise İlahiyat Fakültesi’nde görev yapan bir yakınını atayarak kurumu işlevsiz hale getirdiği iddia edildi. Prof. Zülfikar’ın yıllardır yöneticisi olduğu Türk Hematoloji Derneği yönetiminde bulunan arkadaşlarını da birer birer kendisine danışman yaptığı ortaya çıktı. Prof. Dr. Gökhan Karabulut’u Sağlık Hizmetleri ve yapılanmasından sorumlu danışman, Doç. Dr. Cansu Kaya’yı Hukuk süreçlerinden sorumlu danışman, Prof. Dr. Fahri Ovalı’yı da Uluslararası akademik ilişkilerden sorumlu danışman yaptı.
