Annemin her seferinde şiddeti artan 'Arda, Arda?' seslerine uyandım. Gözümü açar açmaz üzerime devrilmekte olan dolabın kapaklarını fark ettim. Kendimi korumaya çalışarak dolaba direndim. Annem kapının açıklığında bana seslenirken dolabın altına sıkışıp kalmıştım.
Komşularımızdan biri yetişti, dolabı kaldırdılar ve gövdemi altından çıkarabildik. Üzerimize ne bulduysak giydik. Dışarı çıktık. Arabayla kenara çekip ne olduğunu anlamaya çalıştık. Önümde akın akın süregiden araba konvoyunu görünce aklım başıma gelmeye başladı. Sandığımızdan daha büyük bir şeydi bu."
"SAYDIĞIM ÖLÜLERİ SÖYLEMEYE DİLİM VARMIYOR"
Depremin birinci gününde depremzedeler için harekete geçtiğini ve bir sağlık ekibi kurduklarını söyleyen Ayten, sözlerine şöyle devam etti: "Olayları kestirmeye başlayınca bana ihtiyaç olacağını anladım.
Annemi ve komşumuzu arabada bırakıp güvenli bir yer bulmalarını söyleyerek hastane acilinde onlardan ayrıldım. İçeri girdim. Resüsitasyon odasında hızlıca bir ekip kurduk. Gelen hastaları başımızdaki Yavuz ve Özlem hocaların eşliğinde değerlendirip yaşayıp yaşamadıklarını anlamaya çalışıyorduk.