2000 yılı öncesi yapılan yapılara dikkat çeken İTÜ İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Yıldırım, "2000 öncesi mühendislik hizmeti göremeyen çok binalar yapıldı. Elle beton döktüler. Sadece beton kalitesi değil, kullanılan çimentolarda torba çimentoydu."
Eski yapılarda elenmeden kullanılan deniz kumuna dikkat çeken Prof. Dr. Yıldırım, "Kabuklar betona yerleşmiş. Küçük irili ufaklı. Midye kabuğuyla yaptığınız betonu sıkıştırılmış bir beton yapamazsınız. Gevşek bir beton olur. Bu gevşek beton da dışarıdan rutubet almaya müsaittir. Paslanma olur yani. paslanma olduğunda demir hacminin 5-6 katı genişler ve betonu patlatır. Bu gibi binalarda durup dururken yıkılma görebilirsiniz." değerlendirmesinde bulundu.
Mühendislerin altını çizdiği bir diğer konu da zemin yapısı. Prof Dr. Yıldırım, "Zemini kötü olan yerlerde, bunun örneklerini de bol bol gördük, yıkılacağını biliyoruz. Bazı binalarımız eski de olsa kayalık, tepelik yerlerde, onlardan korkum fazla yok. Ama sahil bölgelerinde özellikle zemini kötü olan yerlerde bir an önce çözüm üretim adım atmamız gerekiyor." dedi.
Bahçelievler'de çöken binayla ilgili soruşturma sürüyor. Çöken binanın resmi kayıtlarda 4 katlı olduğu, 1994 yılında binaya kaçak 3 kat da çıkıldığı tespit edildi.