Deprem bölgelerinde oturanlar dikkat: Suyun kokusu ve tadı böyleyse tüketmeyin! - Sayfa 7

Fay hatları boyunca jeotermal sularında yer altı suyuna karışabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:

Böyle durumda suyun sıcaklığında artış olacaktır. Bu tür sıcaklığında artış olan sular tüketilmemeli. Çünkü jeotermal sular yüksek oranda metal konsantrasyonu içerebilir. Bu tür sudaki değişimler olan bölgelerde tüketmeden yetkililere bildirilmelidir.

716
Deprem bölgelerinde oturanlar dikkat: Suyun kokusu ve tadı böyleyse tüketmeyin! - Sayfa 8

Yer altı suyunun seviyesinde de değişimler olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Şimşek, şu ifadeleri kullandı:

Deprem şok dalgaları gelince yer altı suyu seviyesi yükselir ve zamana bağlı olarak eski haline dönüyor. Bu yer altında gerçekleştiği için yüzeyde göremeyiz. Ancak gözlem kuyularında belirlemek mümkündür.

816
Deprem bölgelerinde oturanlar dikkat: Suyun kokusu ve tadı böyleyse tüketmeyin! - Sayfa 9

Bazı deprem alanlarında, bir su kaynağı varsa, kuruyabiliyor ya da yeni bir kaynak oluşabiliyor. Örnek verirsem ABD'nin Kaliforniya eyaletine bağlı Sonoma ilçesinin merkezi olan Santa Rosa kentinde, depremden sonra kurumuş bir dere tekrar aktifleşiyor. Son olarak Kanada'da bir depremde takımadalarda bazı kaynakların kuruduğunu da gördük. Deprem sonrası oluşan kırık ve çatlak sistemleri yer altı dinamiğinin değiştirebiliyor. Bu nedenle seviyelerde bazı değişiklikler gözlemleyebiliyoruz.

916
Deprem bölgelerinde oturanlar dikkat: Suyun kokusu ve tadı böyleyse tüketmeyin! - Sayfa 10

Afet bölgesindeki maden sahalarına da değinen Prof. Dr. Şimşek, şunları söyledi:

Bu konuda şanslıyız. Bölgede özellikle kimyasal içerikli atık depolama alanları içeren maden sahaları çok yok. Oradaki en büyük maden alanı, Afşin- Elbistan kömür sahası. Buranın üniversite olarak kontrolörlüğünü yürütüyoruz

1016