06 Eyl 2012 08:55
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:06
DENİZ'E ÖVGÜ OSMAN'A TEPKİ; SEVİLEN DİZİDE YAŞ KARMAŞASI!
Kanal D'nin fenomen dizisi Öyle Bir Geçer Zaman Ki'nin yeni sezon ilk bölümü kafaları allak bullak etti!
ZAMAN ÖYLE BiR GEÇiNCE YAŞ HESABI TUTMUYOR
Salı akşamı ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’yi izlerken milletin yaşlanıp yaşlanmadığı sorulup duruyordu. Dizinin yeni sezon ilk bölümününün izleyen açısından ortak noktası, milletin yaşı başıydı! En azından benim bulunduğum mekanda öyleydi.
Sanırım her izleyenin evinde de şu müthiş yorumlar vardı: “Yahu bu çocuk 10 yıl geçmiş o kadar büyümemiş”, “10 yılda bu kadar mı yaşlanır insan?”, “Osman 1. sınıfa gidiyormuş, o sırada Soner’ in kızı doğmuş. Ama bakıyoruz yeni bölümdeki hali en fazla 5 yaşında...”
Bu anlamda tek tartışılmayan isim; Cemile...Uzun lafın kısası zaman öyle bir geçmiş işte. Kimine göre 5, kimine göre 10 yıl. Takılmayın bunlara.
Asıl kamera ağır geçiyor
Bu diziler film uzunluğunda olduğu sürece konu da ‘ağdalı’ysa (Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ de olduğu gibi) çekilmesi mümkün olmayan bir hal alıyor. Ağır çekim böyle bir şey olsa gerek. Usturuplu bir kamera hızı görmek mümkün değil. Koridordan girip salona geçecek kamera, gidemiyor, gitmiyor... Süleyman Londra’da Soner’le muhabbete başlayacak, başlayamıyor; çünkü kamera ulaşamıyor salona...
Psikopattan romantik aşığa
Dizi sektöründe bazı isimlerin ‘farklı rollere’ çıkması olay olur. Nasıl da muhteşem bir sanatçılık örneği sergilemiştir! İki uçta rolleri oynamanın zorluğu üzerine sayfa sayfa söyleşiler yapılır.
‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ de Mine Tugay’ı izledik. Geçen yıl, ‘Behzat Ç.’nin ‘psikopata bağlamış başkomiseri’ydi. Şimdi duygusal bir kadın. Tantana çıktı mı? Yoo. Çıkıyor, oynuyor rolünü.
İsim vermiyorum, ama kendisini böyle pazarlayanlara gerçeken sinir oluyorum. Oyuncuysan zaten bunu yapacaksın. Ötekine ‘rol yapıyor’ derler!
Sina KOLOĞLU / MİLLİYET
Salı akşamı ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’yi izlerken milletin yaşlanıp yaşlanmadığı sorulup duruyordu. Dizinin yeni sezon ilk bölümününün izleyen açısından ortak noktası, milletin yaşı başıydı! En azından benim bulunduğum mekanda öyleydi.
Sanırım her izleyenin evinde de şu müthiş yorumlar vardı: “Yahu bu çocuk 10 yıl geçmiş o kadar büyümemiş”, “10 yılda bu kadar mı yaşlanır insan?”, “Osman 1. sınıfa gidiyormuş, o sırada Soner’ in kızı doğmuş. Ama bakıyoruz yeni bölümdeki hali en fazla 5 yaşında...”
Bu anlamda tek tartışılmayan isim; Cemile...Uzun lafın kısası zaman öyle bir geçmiş işte. Kimine göre 5, kimine göre 10 yıl. Takılmayın bunlara.
Asıl kamera ağır geçiyor
Bu diziler film uzunluğunda olduğu sürece konu da ‘ağdalı’ysa (Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ de olduğu gibi) çekilmesi mümkün olmayan bir hal alıyor. Ağır çekim böyle bir şey olsa gerek. Usturuplu bir kamera hızı görmek mümkün değil. Koridordan girip salona geçecek kamera, gidemiyor, gitmiyor... Süleyman Londra’da Soner’le muhabbete başlayacak, başlayamıyor; çünkü kamera ulaşamıyor salona...
Psikopattan romantik aşığa
Dizi sektöründe bazı isimlerin ‘farklı rollere’ çıkması olay olur. Nasıl da muhteşem bir sanatçılık örneği sergilemiştir! İki uçta rolleri oynamanın zorluğu üzerine sayfa sayfa söyleşiler yapılır.
‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ de Mine Tugay’ı izledik. Geçen yıl, ‘Behzat Ç.’nin ‘psikopata bağlamış başkomiseri’ydi. Şimdi duygusal bir kadın. Tantana çıktı mı? Yoo. Çıkıyor, oynuyor rolünü.
İsim vermiyorum, ama kendisini böyle pazarlayanlara gerçeken sinir oluyorum. Oyuncuysan zaten bunu yapacaksın. Ötekine ‘rol yapıyor’ derler!
Sina KOLOĞLU / MİLLİYET