13 Oca 2017 19:27 Son Güncelleme: 19 Kas 2018 18:38

Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki eylemlere ilişkin darbe iddianamesi (4)

- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 72 kişi hakkında hazırlanan iddianamede, şüpheli Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Denetleme ve Değerlendirme Başkanı Tuğamiral Ali Murat Dede'nin ByLock kullanıcısı olduğu...

ANKARA (AA) - Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 72 sanık hakkında hazırladığı iddianamede, Bylock kullandığı belirlenen şüpheli Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Denetleme ve Değerlendirme Başkanı Tuğamiral Ali Murat Dede'nin makamındaki eşyaları üzerinde yapılan aramada bulunan 2 kıl parçasının, FETÖ elebaşı Gülen'e ait olabileceği kanaatine varıldığı belirtildi.

İddianamede, şüphelilerden Ahmet Kekli̇kçi̇, Ali̇ Murat Dede, Alpaslan Akyol, Emre Bayram, Enver Pöge, Ertuğrul Uzunoğlu, Faruk Kamalak, Fati̇h Alyaprak, Fati̇h Keski̇n, Fati̇h Koç, Ferdi̇ Kesgi̇n, Hakan Karakuzey, Hi̇mmet Taner Çengel, İhsan Bakar, Mustafa Polat, Özgen Aykan, Suat Arslan, Tuncel Karakaya, Yaşar Anar'da, FETÖ/PDY mensuplarının haberleşmekte kullandığı ByLock uygulaması bulunduğu bildirildi.

ByLock kullanıcıları arasında sayılan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanlığında görevli şüpheli Deniz Astsubay Başçavuş Ahmet Keklikçi'nin, darbe girişiminin yaşandığı zaman diliminde nöbetçi veya görevli olmamasına rağmen, saat 21.00 sıralarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı Tuğamiral Murat Şirzai'nin kendisini telefonla araması üzerine darbe girişimine iştirak etmek için karargaha gittiği kaydedildi.

İddianamede, Genelkurmay Başkanlığında görevli Kıdemli Başçavuş Ahmet Ziya Kireç'in, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargahına girme yetkisinin bulunmadığı, 15 Temmuz günü 11.45-12.59 saatlerinde Deniz Piyade Binbaşı Hakan Karakuzey'in odasında, İstihbarat Binbaşı Nurhan Uz, Deniz Piyade Yarbay Özgen Aykan ve Başçavuş Necati Köksal ile B kapı bölgesindeki odada darbeye hazırlık amaçlı toplantı yaptığı kaydedildi.

- Tuğamiralin odasında Gülen'e ait iki kıl

ByLock kullanan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Denetleme ve Değerlendirme Başkanı şüpheli Tuğamiral Ali Murat Dede'nin, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde darbe girişimine iştirak eden askerlerin içinde yer aldığı belirtildi.

Dede'nin, sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından hazırlanan atama listesine göre, mevcut görevine nazaran daha üst bir görev olan Kuzey Deniz Saha Komutanı olarak atandığı belirlendi.

İddianamede, şüphelinin Deniz Kuvvetleri Komutanlığında bulunan eşyaları üzerinde yapılan aramada, Arapça yazılı kağıtlar, 2 kıl parçası ve 1 adet nikah akdi bulunduğu kaydedildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen 2 Eylül 2016 tarihli yazıya göre, Arapça metinlerden birinin ilk paragrafının Hz. Peygamber'e ait farklı Hadis-i Şeriflerden terkip edilerek oluşturulmuş bir dua metni, ikinci paragrafının Hz. Peygamber'e salavat cümlesi olduğu, daire içine kaydedilmiş olan diğer Arapça metinde ise nazar ayetleri olarak bilinen Kalem Suresi'nin 51 ve 52. ayetlerinin yer aldığı belirlendi.

İddianamede, Gülen'in örgüt mensupları tarafından mehdi olarak kabul edilmesi, ona ait kıyafetlerin ve kıl parçalarının da kutsal kabul edilerek örgüt adına önemli görevler üstlenen ve başarılar sağlayan kişilere verildiği dikkate alındığında, bulunan 2 kıl parçasının Gülen'e ait olabileceği kanaatine varıldığı bildirildi.

Şüphelide bulunan nikah akdinde ise el yazısıyla "İhsan oğlu Murat, sen Yıldız kızı Sezin'i zevceliğe kabul ettin mi? Sen Yıldız kızı Sezin, İhsan oğlu Murat'ı zevceliğe kabul ettin mi." ibarelerinin yazılı olduğu, şüphelinin aile nüfus kayıt örneği ile burada yazılı isimlerin örtüştüğü de tespit edildi.

- "Atama listelerini Arabacı'ya götürdü"

Şüphelilerden, Deniz Kuvvetleri Harekat Başkanlığında görevli Deniz Kurmay Binbaşı Bora Akyol'un, darbe girişiminin meydana geldiği zaman diliminde nöbetçi veya görevli olmamasına rağmen karargaha geldiği ifade edilen iddianamede, sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından MEDAS sistemi üzerinden gönderilen "Sıkıyönetim Direktifi" konulu mesajın ekindeki atama listelerini Harekat Başkanlığından alıp şüpheli Tuğamiral İrfan Arabacı'ya götürdüğü de belirtildi.

Şüphelilerden Uzman Çavuş Erdal Özer'in, darbe girişimi sırasında kullanılmak üzere mühimmat hazırladığı, şüphelinin darbe girişiminin meydana geldiği zaman diliminde ise muhalif askerlerin karargaha girişine engel olduğu kaydedildi.

- Atama listesinde Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı

ByLock kullandığı tespit edilen Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Plan Prensipler Başkanlığında Strateji ve Andlaşmalar Daire Başkanı olarak görev yapan şüpheli Deniz Kurmay Albay Ertuğrul Uzunoğlu'nun, nöbetçi veya görevli olmamasına, 8-22 Temmuz arasında yıllık izinde bulunmasına rağmen Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Plan ve Prensipler Başkanı Tuğamiral Oğuz Karaman'ın 15 Temmuz 2016 saat 21.19 sıralarında kendisini arayarak karargaha gelmesini istemesi üzerine, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargahına giderek darbe girişimine katıldığı ifade edildi.

Sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından hazırlanan atama listesine göre Ertuğrul Uzunoğlu'nun mevcut görevine nazaran daha üst bir görev olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Plan Prensipler Başkanı ve bu göreve ilaveten Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı olarak atandığı belirlendi.

-Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın yakın koruması Kamalak

İddianamede, darbeye teşebbüs gecesi Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu'nun yakalanarak rehin alınması ile görevlendirilen şüphelilerle ilgili bilgilere de yer verildi.

Oramiral Bostanoğlu'nun yakın koruması şüpheli Deniz Piyade Üstçavuş Faruk Kamalak'ın, ByLock'un kırmızı liste kullanıcılarından olduğu belirtildi.

Kamalak'ın, darbe girişimi sırasında Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın yakalanarak rehin alınması ile görevlendirildiği belirtilen iddianamede, 15 Temmuz günü saat 08.00'de Deniz Piyade Başçavuş Mustafa Polat ve Deniz Piyade Üstçavuş Mehmet Metin ile İstanbul'a gidecek olan Deniz Kuvvetleri Komutanı'nı ikametinden alarak Etimesgut Askeri Havaalanına bıraktıkları aktarıldı.

İddianamede, aynı gün saat 14.00 sıralarında Astsubay Kıdemli Başçavuş Kadir Bükülmez, Mustafa Polat ve Mehmet Metin ile Keçiören ilçesi Etlik semtinde bulunan Forum AVM'de buluştukları, Kamalak'ın kullandığı özel araçla astsubaylar Kadir Bükülmez, Mustafa Polat ve Mehmet Metin ile Ankara'dan İstanbul'a gittikleri yer aldı.

Kamalak ve yanındakilerin saat 21.00 sıralarında Fenerbahçe Orduevi'nin önünde bir aracın içinde bulunan Deniz Kurmay Yarbay Tuncel Karakaya ve Deniz İstihbarat Kurmay Albay Mahmut Arduç ile buluştukları aktarılan iddianamede, cep telefonlarındaki navigasyon programına Bostanoğlu'nun katıldığı düğün merasiminin yapıldığı otelin ismini yazarak tarif edilen yön doğrultusunda harekete geçtikleri kaydedildi.

İddianamede, yoldayken Kadir Bükülmez'in bir telefon görüşmesi yaptığı ve Kalamış Limanı'na gitmeleri gerektiğini söylediği, saat 22.00 sıralarında Kalamış Limanı'na geçtikleri, TCSG-19 botunun limana gelmesi üzerine şüpheli Kamalak, Polat, Arduç, Metin, Bükülmez ve Karakaya'nın sahil güvenlik botuna bindikleri ifade edildi.

Albay Mahmut Arduç'un bot komutanına "Bakırköy’e gideceğiz" şeklinde emir vermesi üzerine botun Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın katıldığı düğün töreninin yapıldığı yer olan Bakırköy'e doğru hareket ettiği kaydedilen iddianamede, böylece Deniz Kuvvetleri Komutanı'nı "güvenliğini sağlayacakları kisvesi altında" bota alıp hürriyetinden yoksun kılarak Kalamış Limanı'na götürmeyi ve Kalamış Limanı'nda bulunan araçlarına alarak karayolu ile Ankara'ya götürmeyi planladıkları belirtildi.

Bot Bakırköy'e yaklaştığı sırada Arduç'un Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın Emir Subayı Özkan Gülömür'ü aradığı, yaptığı telefon görüşmesi sonucunda Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın gelmeyeceğini öğrenmesi üzerine, botun tekrar Kalamış’a doğru dönüşe geçtiği anlatılan iddianamede, botun harekete geçerek saat 05.00 sıralarında Gölcük Limanı'na ulaştığı kaydedildi.

İddianamede, botun saat 06.30-07.00 sıralarında tekrar Kalamış'a gideceğinin söylenmesi üzerine şüpheli Kamalak, Karakaya, Arduç, Bükülmez, Polat, Metin, Tuğamiral Nazmi Ekici, Tuğamiral Ayhan Bay ve Tuğamiral Hayrettin İmren'in birlikte bota bindikleri, Derince'ye ulaşan bottan amirallerin indiği, diğerlerinin ise Kalamış'ta indikleri bildirildi.

- Turuncu liste ByLock kullanıcısı

Deniz Kuvvetleri Karargah Plan ve Teşkilat Daire Başkanı Tuğamiral İrfan Arabacı'nın emir astsubayı olarak görev yapan şüpheli Kıdemli Başçavuş Fatih Albayrak'ın ise turuncu listedeki ByLock kullanıcısı olduğu belirlendi.

FETÖ'nün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargahındaki yöneticisi Tuğamiral İrfan Arabacı'nın darbe girişiminin başarısız olması üzerine karargahtan kaçarak, Albayrak ile buluştuğu anlatılan iddianamede, Albayrak'ın, Arabacı'yı sevk ve idaresindeki araçla memleketi Adana'ya götürerek belirlenemeyen bir adreste sakladığı belirtildi.

İddianamede, şüphelinin darbe girişiminin yaşandığı zaman diliminde Deniz Kuvvetleri karargahına gittiğine ve darbeye fiilen iştirak ettiğine dair ise delil elde edilemediği kaydedildi.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı İkmal Daire Başkanı şüpheli Tuğamiral Hasan Kulaç'ın darbe girişimine iştirak etmek amacıyla karargaha gittiği, karargahta bulunduğu süre zarfında kısa kollu beyaz üniforma, işbaşı kıyafeti ve sivil kıyafet ile bulunduğu belirlendi.

Kulaç'ın, saat 06.05'te elinde tablet bilgisayara benzer bir elektronik eşya ile 4. kat koridorundaki bayan tuvaletine girdiği ve darbe soruşturmasında delil olacak verileri imha ettiği belirtilen iddianamede, saat 7.46'da E kapıdaki turnikelerden sivil kıyafetli olarak Oğuz Karaman ile binadan ayrıldığı kaydedildi. Kulaç'ın çağrılması üzerine karargaha tekrar giriş yaptığı, saat 08.07 itibarıyla da gözaltına alındığı bildirildi.

İddianamede, Kulaç'ın sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından hazırlanan atama listesine mevcut görevine göre daha üst nitelikteki Sahil Güvenlik Komutanlığı Kurmay Başkanı olarak atandığının belirlendiği kaydedildi.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından düzenlenen 1 Eylül 2016 tarihli yazıya göre, FETÖ'nün "mahrem hizmetler" olarak adlandırılan yapılanması bünyesinde faaliyet gösteren, ayrıca İzmir/Foça Donanma Deniz Üs Komutanlığında görevli iken darbe girişimine katılan subayların imamı olduğu tespit edilen Hasan Coşkuner'in Ankara'da ikamet ettiği 2010-2013 yıllarında operasyonel hatlar kullanmak suretiyle hücresel haberleşme ağı oluşturduğu, bu haberleşme ağında şüpheli Hasan Kulaç'ın da bulunduğunun belirlendiği ifade edildi.

- Tuğamiral Çengel'in savunması

İddianamede, ByLock kullanıcısı olduğu belirlenen şüpheli Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanı Tuğamiral Himmet Taner Çengel'in, 11 Temmuz 2016'da bir seminere katılma bahanesiyle ABD'ye gittiği, darbe girişiminin yaşandığı zaman diliminde ABD olduğu bilgisi yer aldı. Ancak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargahında darbe girişimini koordine eden Plan Harekat Daire Başkanı Tuğamiral İrfan Arabacı'yı, dahili telefon hattı üzerinden üç kez arayarak mahiyeti belirlenemeyen görüşmeler yaptığı aktarılan iddianamede, daha sonra uçakla ABD'den Türkiye'ye dönerek, 16 Temmuz 2016'da saat 15.30 sıralarında İstanbul Atatürk Havalimanına iniş yaptığı belirtildi.

Şüphelinin görev yeri dikkate alındığında FETÖ'nün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde kadrolaşarak darbe hazırlığı yapmasında önemli bir görev ifa ettiğinin ve örgüt üyesi personelin kritik yerlere atanmasını sağladığının sabit olduğu kaydedilen iddianamede, Çengel'in savunmasında terör örgütü üyesi olduğunu itiraf ettiği kaydedildi.

İddianamede, Çengel'in savunmasına da yer verildi. Buna göre Çengel, FETÖ'nün aslında bir terör örgütü olmadığını, yarım yüzyıla yakın sosyal, bilimsel, kültürel anlamda pek çok eserler veren Fetullah Gülen'in hizmet hareketi olduğunu öne sürdü. Çengel, 17-25 Aralık olayları nedeniyle hizmet hareketinin devlet tarafından terör örgütü olarak lanse edildiğini beyan etti.

İddianamede, sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından düzenlenen atama listesine göre Çengel'in mevcut görevinin devam etmesine karar verildiğinin tespit edildiği aktarıldı.

(Sürecek)