Deniz Baykal "Özür" istedi, Ahmet Hakan cevap verdi: Bu ne hoşgörüsüzlük, bu ne tahammülsüzlük!
Ahmet Hakan'ın Deniz Baykal hakkında AK Parti'ye geçecek iddiasına kızan Baykal'ın özür ısrarına Hakan cevap verdi.
CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile kendisi hakkında AK
Parti'ye geçeceği üzerine "bahis" açan Hürriyet yazarı Ahmet Hakan
arasındanki "özür" polemiği devam ediyor.
BAHİS AÇMIŞTI
Ahmet Hakan bir süre önce Baykal'ın AK Parti'ye geçeceği iddiaları
ile ilgili "Orta vadede Deniz Baykal’ı 'AK Parti Antalya
milletvekili' olarak göreceğimize bahse girmeye varım" demişti.
Baykal'ın kendisine gönderdiği ve "Ben özür talebinde ısrar
ediyorum. Ama sulandırmadan gerçek bir özür..." dediği mektubu
yayınlayan Ahmet Hakan, yine köşesinden mektuba cevap vererek "Bu
ne hoşgörüsüzlük, bu ne abartılı tepki, bu ne gereksiz alınganlık,
bu ne tahammülsüzlük böyle" diye yazdı.
İşte Ahmet Hakan'ın köşesinden ilgili bölüm:
BAYKAL’IN MEKTUBU VE MEKTUBA BENİM CEVABIM
Bu Deniz Baykal’ın bana gönderdiği mektuptur:
“Sayın Ahmet Hakan, Bahis iddianızdan vazgeçmek sizin hakkınızdır.
Ben özür talebinde ısrar ediyorum. Ama sulandırmadan gerçek bir
özür... Çünkü darbelere, sürgünlere, parti kapatmalarına, yedi
yıllık siyasi hak yasaklarına rağmen bir an bile mevki makam hesabı
yapmadan CHP ilkeleri doğrultusunda 45 yıldır sürdürülen bir siyasi
ahlak çizgisinin onurunu korumak benim görevimdir. Bunu
önemsizleştirmek, itibarsızlaştırmak değil tam tersine bu örnekleri
özendirmek ve saygı görmesini sağlamak da toplumun görevi
olmalıdır. Saygılarımla.
Yazının tamamı için
tıklayın
Deniz BAYKAL”
"NOBRANSIN BAYKAL"
Bu da benim Deniz Baykal’a yazdığım mektuptur:
“Sayın Deniz Baykal, Bu ne hoşgörüsüzlük, bu ne abartılı tepki, bu
ne gereksiz alınganlık, bu ne tahammülsüzlük böyle! Sonuçta gayet
esprili bir dille yazılmış, bir cümlelik minicik bir takılmadır
benim yaptığım. Neden gülüp geçmek yerine, “herkes benim kim
olduğumu bilir” demek yerine, “bu iddiaya cevap bile verilmez” diye
tavır koyma yerine... Bu denli hiddetli bir yaklaşım sergileyerek
“özür dileyeceksin özür” şeklinde bir yaklaşıma giriyorsunuz ki? O
denli hoyrat, o denli nobran ve o denli her türlü takılmaya
kapalısınız ki... İnsan ister istemez... “İktidarda Tayyip Erdoğan
değil de Deniz Baykal olsa... Bugün ‘basın özgürlüğü ve hoşgörü’
alanında yaşanılanlardan çok daha kötüsü yaşanabilir” demeden
edemiyor. Olmuyor Sayın Baykal olmuyor. Yakışmıyor.
Saygılarımla.
Ahmet HAKAN”