14 Şub 2023 09:33 Son Güncelleme: 14 Şub 2023 09:36

Deniz Baykal bakıcısından virüs mü kaptı? Son saatlerinde neler oldu?

CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal 11 Şubat tarihinde hayatını kaybetti. Gazeteci İbrahim Gündüz, Baykal'ın ölümü ile ilgili ele aldığı bir yazıyı sosyal medya hesabından paylaştı.

CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal geçtiğimiz cumartesi günü hayatını kaybetti.

Baykal’ın ölüm haberini CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, duyurdu.

Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından “Genel Başkanımız, Türkiye ve Cumhuriyet Halk Partimizin sevdalısı, Antalya milletvekilimiz, kıymetli büyüğümüz Sayın Deniz Baykal'ın vefatını büyük bir üzüntü ile öğrendim. Bize mücadelelerle dolu bir hayat öyküsünü miras bıraktı. Milletimizin başı sağ olsun” mesajını paylaştı.

Bununla birlikte Baykal’ın ölüm nedeni olarak kayıtlara kalp krizi geçti.

Gazeteci İbrahim Gündüz ise sosyal medya hesabından paylaştığı bir yazıda Baykal’ın bakıcısının gribal enfeksiyon geçirdiğine değindi.

Gündüz’ün paylaştığı yazının tam hali şu şekilde:

"Hatay, Kahramanmaraş ve Gaziantep başta olmak üzere on ilimizde büyük yıkıma neden olan depremin acıları çok büyük. Kötü yönetim, kurumların içinin boşaltılması, sadece “Cumhurbaşkanının talimatıyla” hareket eden liyakatsiz kadrolar ve sonuçta katlanarak büyüyen acılar.

Tam da içimizi parçalayan bu acılar içinde kavrulurken bir yürek yakıcı haber de Ankara’dan geldi. Deniz Baykal hayatını kaybetti. Kahramanmaraş-Hatay depreminden tam beş gün sonra sonsuzluk uykusuna yattı Deniz Baykal.

Baykal depreme çok üzülmüştü. Pazartesi sabahı yani depremden birkaç saat sonra fizik tedaviye giderken, “Ülke mahvoldu. Çok üzgünüm” diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Baykal’ın fizik tedaviye de son gidişi oldu bu. İlerleyen günlerde önce bakıcısı gribal bir enfeksiyon geçirdiği ve çalışamadığı için evden çıkamadı. Ardından aile fertleri ve kendisi gribe yakalandı. Evde her gün, her saat depremle ilgili gelişmeleri izledi, dinledi ve içten içe kahroldu. Deprem felaketinden tam beş gün sonra, 11 Şubat Cumartesi sabahı depremle aynı saatte 04.00 sıralarında son nefesini verdi.

Meslek hayatımda hiç şüphesiz Baykal’ın özel bir yeri var. Mesleğe ilk adımımı attığım yıllarda, 1990-1991 yıllarında yaptığım ilk siyaset haberlerim Baykal’la ilgiliydi. Dönemin etkili gazetelerinden biri olan Güneş Gazetesi’nde çalışırken, ilk siyasi röportajımı da Kastamonu’ya giderken parti otobüsünün içinde Baykal’la yapmıştım. O dönem SHP’de Erdal İnönü’yle liderlik yarışına girmişti ve delege toplantıları için çıktığı Batı Karadeniz turunda ben de CHP otobüsü içindeydim. Daha sonra birçok kez Baykal’la yollarımız kesişti. Birçok haberimin ve röportajımın da konusu oldu.

Deniz Baykal 16 Ekim 2017 tarihinde Fransa dönüşü evinde kısmi felç geçirdi. 1938 doğumlu olan ve 79 yaşında beynine giden ana damarda meydana gelen pıhtı nedeniyle sol ayağı, sol kolu ve yüzünün sol tarafından güçsüzlük oluşan Baykal’ın ilk tedavisi Ankara İbn-i Sina Hastanesi’nde yapıldı. Kafatasının bir kısmı geçici olarak çıkarılan Baykal, üç kez beyin ameliyatı geçirdi. Daha sonra bir süreliğine Almanya’nın Münih kenti yakınlarındaki Murnau Kaza ve Travma Kliniğine götürülen Baykal’ın Almanya dönüşü tedavisine bu kez Ankara GATA’da devam edildi. Baykal’ın tedavisi ölene kadar TSK’nın Bilkent Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde uzunca bir süre devam etti.

Sporcu kimliğiyle bilinen, yürüyüşleri ve uzun mesafeli yüzmeleriyle sık sık haberlere konu olan Baykal’ın yaşadığı durum birçok kişiyi şaşırttı. Ancak Baykal’ın ilerlemiş yaşına rağmen devam eden hareketli yaşamı, 2010 yılında yaşadığı ve Genel Başkanlığı bırakmasına neden olan kaset komplosu skandalı ve ardından yaşanan travmalar ve bunun getirdiği stres, CHP içindeki iç çekişmelerde halen etkili bir isim olması ve yeme içme konusunda oldukça rahat olması yaşadığı sağlık sorununun nedenleri olarak gösteriliyor. Yürümekte ve konuşmakta güçlük çeken Baykal, 24 Haziran 2018 seçimlerinde de aday oldu ve CHP Antalya Milletvekili olarak Meclis’e geldi.

Bu yılın başında yani 2023 yılı Ocak ayı ortasında Deniz Baykal’ın kızı Aslı hanıma önce mesaj attım, sonra kendisini telefonla aradım. Deniz Beyle kısa da olsa görüşmek isteğimi ilettim. Yeni çıkan kitabım “O Soruyu Biz Sormayalım” ı kendisine takdim etmek istediğimi söyledim. Kendisine veda etmek istemiştim. Kitabımda Baykal’la ilgili de birçok anım vardı. Ama olmadı. Müsait olmadığını, ileride düşünebileceklerini söyledi ama ne yazık ki ilerisi olmadı, olamadı.

Zaman zaman eleştirdik, zaman zaman da güzel haberlerini yaptık. Hiç şüphesiz Baykal Türk siyasetinin yetiştirdiği önemli değerlerden birisiydi. Hırsları, siyasi üslubu, kararları zaman zaman tartışma konusu olmuştur ama esprili, güler yüzlü kişiliği, liderliği, devlet adımlığı, milliyetçiliği, karizması ve hitabet yeteneği hiçbir zaman tartışılmamıştır.

Gazeteciler Baykal’ın o her zaman dolu dolu geçen bilgilendirici sohbetlerinden de çok faydalandılar. Ancak gazeteciler, o kulis bilgisi içeren sohbetlerden sonra “Ama bunları yazmamak kaydıyla anlattım arkadaşlar” sözlerini de her zaman gülümseyerek hatırlayacaklar.

Entellektüel birikimiyle, tecrübesiyle ve liderlik vasıflarıyla milyonları peşinden sürükleyen Baykal’ın 1 Mart Tezkeresine karşı duruşu, Ergenekon-Balyoz kumpaslarına karşı mücadelesi Türk siyasi tarihine yazılmış onurlu mücadele örnekleridir.

O da insandı. Hırsları, zaafları, yanlışları elbette vardı. Sol siyasetin içinden gelenlerde sıklıkla yaşandığı gibi bu zaaflarının bedeli de çok ağır oldu.

Deniz Baykal, Mayıs 2010’da bir kaset komplosuyla Genel Başkanlığı bırakmak zorunda kaldı. 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri öncesinde yaşanan bu kaset komplosu sadece Baykal’la sınırlı kalmamış, ard arda piyasaya sürülen skandal kasetlerle MHP’nin yönetim kadrosundan ve aday listesinden birçok önemli isim istifa etmek zorunda kalmıştı. Yani kaset komplosu siyaseti dizayn etme projesiydi ve başarılı da oldu."