27 Ağu 2011 22:30 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 12:44

DENGEYE BOYUN EĞEN GAZETECİLER! YENİ AKİT YAZARI SAĞLI SOLLU ÇAKTI!

Daha aylar öncesine kadar merkez medyayı eleştiren "yandaş medya" şimdilerde birbirine girdi. Yeni Akit bile artık "yandaşlar"a çakıyor...


Yeni Akit Ankara Temsilcisi Yener Dönmez "dengeye boyun eğen gazetecileri" yazdı:

İşte o satırlar...

Emekli Genelkurmay Başkanı Org. Işık Koşaner'in ses kayıtlarının içeriği konusunda çok şey yazılıp söylenebilir.

Bu zaten yapılıyor da.
Ben ise bu sefer içerikten ziyade şekle bakacağım.
O şekil, bu ses kayıtlarına gazetecilerin yaklaşım biçimleriyle yani gazetecilikle ilgili.
Ses kayıtlarını bazı gazeteler manşetten verdiler.
Bazıları iç sayfalardan gördüler. Bazısı ise tek satır yer vermedi.
Gazeteci karşılaştığı durumu, bilgiyi haberleştirmede temel olarak haber değeri arar.
Koşaner'in ses kayıtlarının içeriği haber değeriyle tıka basa dolu.
Her cümlesinde ayrı bir olay, ayrı bir skandal olduğu gibi hiçbir Genelkurmay Başkanı'nın ağzından duyulmamış itiraflar var.

Hepiniz okudunuz zaten anlatmaya gerek bile yok.
Kendisine “gazeteci” diyen birisinin bunu görmezden gelmesi düşünülemez.
Burada tek problem kaydın “yasadışı” olması.

Fakat bunu by-pass eden durum şu:
Birincisi kayıt internete konduğu için aleniyet kazanmış durumda.
İkincisi, yasadışılığı konusunda bir fiil yapacak merci medya değil, adli mekanizmadır.

Milliyet gazetesi, “biz yasadışı kayıtları vermiyoruz” gibi bir savunmaya girdi.
Oysa Deniz Baykal'ı devirip Kemal Kılıçdaroğlu'nu başa geçirme fırsatı yakaladıklarında, Baykal'ın kasetini çarşaf çarşaf yayınlamışlardı.

Çifte standardı bir kenara bırakıyorum.

Gazeteci kamuoyunun bilgilendirilme hakkını ve haber değerini esas alır.
Bir Genelkurmay Başkanı, yüzlerce vatan evladının şehit düştüğü kendi ihmallerimizi itiraf ediyorken, bunu görmezden gelmek, kamuoyunun haber alma özgürlüğüne ihanettir.
Gelelim haberi görmeyen sağ medyadaki gazetelere.

Bu gazeteler, Başbakan YAŞ'ta masanın başına tek başına oturunca ve bir iki komutanın atamasını yapınca Türkiye'de vesayet rejiminin bittiğini düşündüler.

Ve geçmişte Hürriyet'in üstlendiği müesses nizamı kollama rolüne bürünmeye başladılar.
YAŞ sonrası bu gazetelerde Ergenekon, Balyoz gibi haberlerde bariz bir düşüş yaşandı.
Bu psikolojiyle Org. Koşaner'in itiraflarını da tek satır girmediler.
Ertesi gün Hürriyet, gazetecilik refleksiyle konuyu manşete taşıyınca da alayı birden açığa düştü. Hemen viraj alıp ses kaydının ikinci bölümünü büyüttüler.
Başkasına göre pozisyon alma durumunun gazetecilikle ilişkisi olamaz.
Dönemlere, devirlere göre habere yaklaşım son derece tehlikeli.

Varsa bir yanlış, ihmal, skandal her zaman için üzerine gidilmesi gereken bir durumdur.

Dengelere göre görmezden gelmeler mesleğimize ihanet olur.
Gazetecilerin gazetecilik yapması Türkiye için çok önemli.
Cesur gazeteciliğin son birkaç yılda Türkiye'ye neler kattığı ortada.

Yener Dönmez/Yeni Akit