DENEYİMLİ GAZETECİDEN YÜREKLERİ SIZLATACAK BİR ROMAN; İHTİLALİN YETİMLERİ!
Gazeteci- Yazar İbrahim Karahan, “Sarı Gelin” ve “Hasan Sabbah'ın Fedaileri” adlı kitabının ardından “İhtilal Yetimleri”ni Paraf Yayınları'ndan çıkardı.
Siyasetin halkın üzerine yoğun yoğun geldiği zamanlarda yaşam
mücadelesi veren insanımızın dramı... Geçmiş bakıp ta şöyle bir
düşündüğümüzde; ekmek kuyruklarında sıra bekleyen dedelerimiz gelir
aklımıza; şeker bulamayıp da kuru üzüme talim eden Çanakkale
Şehitlerimizin yanında, şekeri karneyle alan ninelerimiz gelir
gözlerimizin önüne; bir dünya savaşında anasını babasını kaybetmiş
dedelerimizin ve ninelerimizin, yeni bir dünya savaşı kapıda diye
çektikleri işkence gibi hayatlar hep anlatılmıştır analarımıza,
babalarımıza; yakın zamana kadar da ana babalarımız şahit
olmuşlardır sokak ortasında birbirini umarsızca öldüren sağcıların
solcuların kavgalarına... Davalar uğruna alınan canların kanları,
hâlâ yürüdüğümüz kaldırımlarda ya da yollarda izleriyle
durmaktalar... İşte elinizdeki bu roman, bu izlerin peşinden
gitmektedir. Siz de neler oldu ki diye merak ediyorsanız, bir
çırpıda okuyacağınız bu romanla, derin izler bırakan hadiselere
dramatik yönleriyle şahit olacaksınız...
“TÜRKİYE’Yİ SARIP SARMALAYAN TERÖR VE
İHTİLALLER”
Rus orduları 1917 devriminin ardından Anadolu topraklarından
silahını ve süngüsün toplayarak çekilip gitmişti. Ardından da
onların eğittiği ve verdiği silahlarla Ermeni zulmü başlamıştı…
Bir vakitler İpek Yolu’nun üzerinde olduğu için varlıklı ve soylu
tüccarların geçtiği önemli bir kent olan Erzurum yıkım yaşamıştı.
Telafisi zor günler yaşanıyordu.
Atatürk’ün liderliğinde kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti ayakta
kalma mücadelesi veriyordu.
Minik Asalet ülkenin tamir edilme döneminde dünyaya gelmişti. Ancak
babasını göremeyecekti. Çünkü o doğmadan ölmüştü. Annesiyle
birlikte yokluğa sefalete ve soğuğa karşı durmaya çalışmışlardı.
Ancak, yorgun ve bitkin annesi dünyaya gözlerini yumunca
Asalet kendisini koca dünyada yapayalnız bulacaktı…
Hem öksüz hem yetim kalmıştı. Asalet’in hayat serüveni Türkiye
Cumhuriyeti Devleti’nin kader çizgisiyle paralel ilerleyecekti…
“GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDEKİ PERÇEMİ KALDIRALIM”
Kıtlık,
yokluk, açlık ve sefalet yıllarını terör belası takip edecekti.
Nihayetinde askerin demir yumruğu insanların suratlarına
çarptığında yepyeni bir süreç başlayacaktı… O süreç hem kanlı hem
yıkıcı hem de yıpratıcı bir süreç olacaktı.
Yazar İbrahim Karahan, “İhtilal Yetimleri” kitabında askeri
rejimlerin, yokluğun, işsizliğin ve terörün insanların kaderini
nasıl etkilediği konusunu irdeliyor. Karahan; yaşanmış gerçek
olaylardan yola çıkarak yazdığı kitabında kitabını kendi
kahramanları çevresinde kurgulayarak okuyucuya sunuyor…
Okuduğunuzda pişman olmayacaksınız…
Bilginizi
gerçek hayat hikayeleriyle yoğurarak insanların vicdanlarını,
şuurlarını ve merhametlerini sorgulamaya başlayacaksınız…
Değişen dünyamızda gözümüzün önünü kapatan askeri ihtilallere,
teröre ve insan ayrımı perçemine artık yer olmaması gerektiği
duygusu içinizde daha da güçlenecek.
Erzurum’dan küçük yaşta evlatlık olarak İstanbul’a giden Asalet,
minik bedeninin kaldıramayacağı işkencelere maruz kalacaktı.
Kurtuluş olarak gördüğü evlilik hayatı genç kızlık hayallerinin
yıkıldığı günlere denk gelecekti. İşkence gördüğü bir evden
kaçarken başka bir eve, ‘yuvam’ dediği zulümhaneye gidecekti…
Terör, işsizlik ve yokluk kol geziyordu. İstanbul’un sokaklarında
eşkıyalar, teröristler ve onlardan rüşvet yiyen güvenlik
görevlilerince tutulmuştu… İş hayatına atılan Asalet’i bekleyen
olaylar zinciri aralıksız devam edecek…
Sular duruluncaya kadar….
İhtilal Yetimleri, o
yıllara şahit olmuş insanlara vicdan muhasebesi yapma imkanı
sunacak, zulüm görenlerin gözlerini yaşartacak, yavrusunu kaybeden
insanların yüreklerini sızlatacak… Her şeyden önemlisi vicdanı
çürümüş insanların neler yapabileceğini gözler önüne serecek…
“Sağcısın-solcusun” diyerek insanları birbirine düşüren sapık
ideolojilerin kurbanı olan aileler parçalanırken, iki farklı
görüşteki iki kardeş aynı silahla vurup öldürülecekti. İnsanlar
karınlarını doyurmak için yiyecek ekmeği uzun kuyruklara girerek
bulmaya çalışacaktı. Gazyağı kuyrukları kilometreleri bulacaktı.
İnsanlar ısınmak için ormanlardaki ağaçları katlederken yakacak bir
şey bulamayanlar eşyalara sarılıp donup ölmemek için çaba
gösterecekti…
İBRAHİM KARAHAN
1967 Yılında Erzurum’un Pasinler ilçesinde dünyaya geldi. İbrahim
Hakkı İlkokulu’ndan mezun olduktan sonra Pasinler Lisesi’ni
bitirdi. Ardından Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Rd-TV
bölümünde lisans, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi
Gazetecilik bölümünden yüksek lisans (Master) yaptı. “Medya ve
Siyasi İktidar İlişkileri “ adlı yükselk lisans tezi derslerde
okutuldu. Sürekli Sarı Basın Kartı sahibi olan Karahan, iyi
derecede İngilizce biliyor. Karahan evli ve bir çocuk
sahibi.