23 Eyl 2010 08:06
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:38
"'DEMOKRASİSİ ŞAHA KALKMIŞ" TÜRKİYE'DE İKİ GAZETECİ DAHA HAPSE GİRECEK!
Eğer bu dava mahkumiyetle sonuçlanırsa,hükümet Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde bir kez daha "timsah gözyaşları" dökecek!
İşte demokratik Türkiye
MİLLİYET Gazetesi muhabiri Namık Durukan ile Sorumlu Yazıişleri Müdürü Hasan Çakkalkurt hakkında açılan davada savcı her iki gazeteci için de ayrı ayrı 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası verilmesini talep etti.
Gazetecilerin suçu PKK yöneticilerinden Duran Kalkan’ın bir açıklamasını haber yapmış olmaları.
Mahkeme iki yılın üzerinde cezaya karar verir ve Yargıtay da bunu onaylarsa, “demokrasisi şaha kalkmış Türkiye’de” iki gazeteci daha hapse girecek!
Bugün Türkiye’de her gün PKK’nın en başındaki üstelik de hapiste yatan liderinin bile ne dediğini öğreniyoruz.
Bir demokraside, aksi de düşünülemez zaten.
Çok önemli bir sorunumuz var ve tarafların ne dediğini öğrenmek, halkın haber alma hakkı ile ilgili.
Yasaların, özgürlükleri genişletilecek şekilde yorumlanamaması gibi bir sorunumuz olduğu da çok açık.
Demek ki bu konuda harekete geçmesi gereken, ağzından demokrasiyi düşürmeyen, TBMM’de her şeyi yapabilecek çoğunluğa sahip hükümettir.
Eğer bu dava mahkûmiyetle sonuçlanırsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bir kez daha “timsah gözyaşları” dökecek olan hükümet!
Hükümetin basın özgürlüğünün serbestçe kullanımı konusunda çok da istekli olmadığını biliyoruz.
Ama madem yola “tam demokrasi” diye yola çıktılar, bunu da sineye çekmek ve basın faaliyeti üzerindeki ceza tehdidini kaldırmak zorundadırlar.
Bunun için referandumlara, Anayasa değişikliklerine de ihtiyaç yok.
Başbakan’ın bir işaretiyle parmaklarını kaldırıp indirmeleri yeterli olacaktır!
Mehmet Y. YILMAZ / HÜRRİYET
MİLLİYET Gazetesi muhabiri Namık Durukan ile Sorumlu Yazıişleri Müdürü Hasan Çakkalkurt hakkında açılan davada savcı her iki gazeteci için de ayrı ayrı 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası verilmesini talep etti.
Gazetecilerin suçu PKK yöneticilerinden Duran Kalkan’ın bir açıklamasını haber yapmış olmaları.
Mahkeme iki yılın üzerinde cezaya karar verir ve Yargıtay da bunu onaylarsa, “demokrasisi şaha kalkmış Türkiye’de” iki gazeteci daha hapse girecek!
Bugün Türkiye’de her gün PKK’nın en başındaki üstelik de hapiste yatan liderinin bile ne dediğini öğreniyoruz.
Bir demokraside, aksi de düşünülemez zaten.
Çok önemli bir sorunumuz var ve tarafların ne dediğini öğrenmek, halkın haber alma hakkı ile ilgili.
Yasaların, özgürlükleri genişletilecek şekilde yorumlanamaması gibi bir sorunumuz olduğu da çok açık.
Demek ki bu konuda harekete geçmesi gereken, ağzından demokrasiyi düşürmeyen, TBMM’de her şeyi yapabilecek çoğunluğa sahip hükümettir.
Eğer bu dava mahkûmiyetle sonuçlanırsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bir kez daha “timsah gözyaşları” dökecek olan hükümet!
Hükümetin basın özgürlüğünün serbestçe kullanımı konusunda çok da istekli olmadığını biliyoruz.
Ama madem yola “tam demokrasi” diye yola çıktılar, bunu da sineye çekmek ve basın faaliyeti üzerindeki ceza tehdidini kaldırmak zorundadırlar.
Bunun için referandumlara, Anayasa değişikliklerine de ihtiyaç yok.
Başbakan’ın bir işaretiyle parmaklarını kaldırıp indirmeleri yeterli olacaktır!
Mehmet Y. YILMAZ / HÜRRİYET